Sorumluluklarım var traducir inglés
371 traducción paralela
Ona karşı sorumluluklarım var.
I have a responsibility to her.
Gitmek için hazırım ama yolcularıma karşı sorumluluklarım var.
I'm ready to go all right, but I got a responsibility : My passengers.
Sorumluluklarım var, İngilterede bir karım var.
Now, I've got responsibilities... a wife in England, a family, an important job.
Çok büyük sorumluluklarım var.
I've got enormous commitments.
Artık sorumluluklarım var.
I have a responsibility now.
Sen benim kızkardeşimin çocuğusun ve benim sorumluluklarım var.
You're my sister's child and I've got my responsibilities.
Sorumluluklarım var.
I've got responsibilities.
- Sorumluluklarım var, ben kaptanım.
I'm under orders. I'm the captain.
- Sorumluluklarım var benim.
I have a certain obligation.
Ama sorumluluklarım var.
But I have a responsibility.
Ben belediye başkanıyım, bazı sorumluluklarım var.
I'm the mayor and I got responsibilities.
Hayır, benim sorumluluklarım var sen... şey... sen...
No way. More danger is all the more reason to go You...
Benim sorumluluklarım var. Sorumluluklarınızı takdir ediyorum ama konu bensem, yetki alanınızın dışındayım.
You have a moral responsibility but, as far as I'm concerned, no actual jurisdiction.
Belli sorumluluklarım var.
I got certain responsibilities.
Ve bundan mutlu da olacağım, çünkü bazı sorumluluklarım var.
And I'm glad of it, too, because... I'm headed for something.
Faber belediye başkanı olarak büyük sorumluluklarım var. Geçit törenleri çok masraflı olur.
Look... as the mayor of Faber, I've got big responsibilities.
Sorumluluklarım var.
I have responsibilities.
Şef olarak, zorlu sorumluluklarım var!
As a Chief there're difficulties that others don't perceive
Roma'ya karşı sorumluluklarım var.
We have Rome to answer to.
Bir de küçük bir not defterine yazdığım ufak tefek işlerim ve sorumluluklarım var.
And I mean, I have - I have a list of errands and responsibilities that I keep in a notebook.
-... ve sorumluluklarım var.
- in the United States and I...
benim bir çok sorumluluklarım var... krallık için, hanedanım için, görevim, geleneğim.
I have these many responsibilities... of the kingdom, of the dynasty, of duty, of tradition.
Burada sorumluluklarım var.
I have responsibilities here.
Sorumluluklarım var benim.
I got responsibilities!
Sorumluluklarım var. İki çocuğum var...
I've got responsibilities. I've got two kids...
Çünkü bunda başarısız olunursa, benim de kendime ait sorumluluklarım var ve bunların karşılanması gerek. Bu bir savaş demek olsa bile!
Because, failing that, I have responsibilities of my own... and they have to be met, even if that means a fight.
Hastaneden çıktığından beri, işlerin senin için zor olduğunu biliyorum, ama benim de sorumluluklarım var.
I know it's been tough, with you in hospital, but I got responsibilities. Then...
Dinle, ailevi sorumluluklarım var.
Listen, I've got family responsibilities.
Çok fazla sorumluluklarım var.
I have too much responsibility.
Harry'e karşı sorumluluklarım var.
I do feel responsible for Harry.
Müzikten önce gelen sorumluluklarım var.
I have much more important duties.
Babam öldüğünden beri sorumluluklarım var.
Ever since my dad died I've been in charge.
Sorumluluklarım var.
What's going on?
Sertifikalı bir uçuş eğitmeni olarak, Fleischman, kişisel hayatımın dışında sorumluluklarım var.
As a certified flight instructor, Fleischman, I have obligations regardless of my personal life.
Sorumluluklarım var benim.
Unlike you, I have responsibilities.
Alan sorumluluklarım var.
Alan, I've got responsibilities.
- Sorumluluklarım var.
- I have responsibilities.
Kitty konusunda büyük sorumluluklarımız var.
We're under a great obligation to Kitty.
Sizin kadar zengin değiliz ama sorumluluklarımız var.
Maybe not as big as you, but still a stake.
Karına karşı sorumlulukların var mı?
You have mentioned the possibility to your wife?
Sadece sorumluluklarım ve mecburiyetlerim var.
I have only responsibilities and obligations.
Ve diyorum ki yanlış olan şeyler için bağırmaktan çok daha fazla sorumluluklarınız var.
And I'm saying you have a responsibility to do more than shout about what is wrong.
Yerine getirmemiz gereken sorumluluklarımız var.
We have responsibilities that we should comply to.
Vazifemiz ve sorumluluklarımız var.
Duties and responsibilities await us.
Binlerce ortadirek hissedarımıza karşı sorumluluklarımız var durumları bize karşı savaş açan çevresel gruplardan daha iyi değil.
We have responsibility to thousands of shareholders of moderate means, less well off than the ecological groups fighting us.
Buda bir seçenek... ama siz yeni şef oldunuz ve sorumluluklarınız var ama ısrar ederseniz, görevimi yapmak zorunda kalırım!
This is one of the choice But you're the new Chief and have great responsibility I have to fulfil my duties and have no choice I am sorry
Teyze, araya girmiş gibi olmayayım ama Tatsuo'nun ofisine karşı sorumlulukları var.
Auntie, I don't mean to interfere, but Tatsuo has responsibilities to his office.
Sorumluluklarım var.
I got responsibilities.
Çünkü bizim ahlâkî sorumluluklarımız var, bir söz verdik.
We have a moral obligation. We made a promise.
Sorumluluklarımız var.
To give them accurate data.
Sorumluluklarımız var.
- We have responsibilities.
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19