Super bowl traducir inglés
765 traducción paralela
Geleneksel beşinci Keefe ve Gavin final maçı için buradayız.
We are here at the fifth annual Keefe vs. Gavin Super Bowl Bonanza.
Super Bowl'u kaç kişi izlemişti?
You know how many households watch the Super Bowl?
- Super Bowl'un rekoru çıkmadı.
- Still ain't no Super Bowl.
Şampiyonluk kupasını kim alacak, sence?
Who do you think is gonna make it to the Super Bowl?
Super Bowl, sırt ameliyatı.
Super Bowl, back operation.
Sen ve Betty ile geçen kış Super Bowl'da beraberdik.
We met you and Betty at the Super Bowl last winter.
Romantizmin şampiyonluk maçıydı.
It was the Super Bowl of romance.
Super Bowl'a kazanmaya gideceğiz.
We're going to the Super Bowl to win.
Super Bowl'a kazanmaya gideceğiz.
We're going to the Super Bowl to win. - Sure.
Super Bowl oynamak için vücudun nasıl olması gerekir biliyor musunuz?
You know what kind of shape you gotta be in to get to the Super Bowl?
Oyunlarına bakılırsa, takım, bu yıl Super Bowl'a Rams'ların gideceğini hissediyor.
The way they're playing, the team feels this is the Rams year to go to the Super Bowl.
Super Bowl'a kadar gideceğiz!
We're going all the way to the Super Bowl!
Super Bowl stadyuma hazır.
The Super Bowl is set for the Coliseum.
Super Bowl geliyor.
The Super Bowls coming up.
Quarterback oynamak ve Super Bowl için forma girmek istiyorum.
I want to play quarterback and get in shape for the Super Bowl.
Bay Jordan. Seni gördüğüme sevindim. Farnsworth'u Super Bowl için forma sokmak istiyorum.
Mr. Jordan, I'm so glad to see you!
Super Bowl'da oynayacağım.
I'm gonna play in the Super Bowl.
Sözleri buydu, scrimmage'i Super Bowl gibi oynayın.
These were his words, I quote, Play that scrimmage like the Super Bowl.
Super Bowl gibi. Break.
Like the Super Bowl.
Bay Farnsworth, Rams'ı quarterback olarak Super Bowl'a götürüyor.
Mr. Farnsworth is taking the Rams to the Super Bowl as a quarterback.
Super Bowl'a gideceğimi söylemiştin.
You said I'd get to the Super Bowl.
- Super Bowl'a gideceğimi söyledin.
- You said I'd get to the Super Bowl.
Bu final maçı Arthur.
This is the Super Bowl, Art.
Ben de pasörüm.
It's the Super Bowl, and I'm the quarterback.
Eğitiminizin sonundaki Biloxi manevralarına hoş geldiniz.
Welcome to the Biloxi War Games, the Super Bowl of Basic Training.
Şu yeni defans oyuncusu, onları Super Bowl'a taşıyacak.
That new linebacker will put'em in the Super Bowl.
Super Bowl'dan daha yüksek.
It's bigger than the Super Bowl.
Stacey'yi çıkarırsa, şampiyonluk kazanmış gibi hissedecek. Tüm pislikler için de bir kahraman olacak.
If he gets Stacey off, he's won the Super Bowl and to all the scum out there he's a hero.
Oturup Süper Kupa'yı seyrediyorsunuz.
You like to sit and watch the Super Bowl.
Amerikan Futbol Finali. Hiç fark etmez.
The Super Bowl, the World Series.
Sadece haberleri izlemeye geldim.
You are the Super Bowl of self-abuse! I just came to watch the news.
Tabii, bir Amerikan futbol bileti de çok hoş olur.
Of course, tickets to the Super Bowl would be very nice.
Super Bowl'daki John Riggins'e benziyor.
Boy, he looked like John Riggins in the Super Bowl.
Amerikan Futbol Ligi'ni geçen sene kim kazandı?
Who won the super bowl last year?
Şu Super Bowl'un videosunu vermek için basını çağırır mısınız?
Miss Patterson! Could you get Media to send up the video of the Super Bowl?
Super Kupa muhteşem değil miydi, baştan sona?
Wasn ´ t that Super Bowl incredible right down to the last minute?
Keşke dişi bir tayın önüme çıkıp en ufak tahrik... olmadan konuştuğu her an Super Bowl koltuklarım olsaydı.
- That's bullshit! Seriously. I wish I had Super Bowl seats for every time some filly had come up and talked to me without the slightest provocation.
Final maçında müthiş bir kalabalık, Simpson iki saniye kala altı sayı geride.
A sellout crowd at the Super Bowl Simpson down by six with two seconds left.
Kimsenin istemediği çocuk finali kazanıyor!
The boy nobody wanted just won the Super Bowl!
İlk galaksiler arası süper kupada robotları böyle yendim işte
And so that's how I defeated the robots in the first intergalactic Super Bowl.
'69 süper kupası, güzelim.
Sixty-nine Super Bowl, babe.
Ayrıca, süper Kupa yaklaştığı için babanız yiyecek harçlığımızı kesti maç için abur cubur depoluyor.
Besides, with the Super Bowl your father has taken away our food allowance so he can buy his own snacks for the game.
Süper Kupa boyunca eve girmem yasak..... Bud Kupası sırasında eve telefon bile edemiyorum.
I am banned from the house during the Super Bowl and I can't even call during the Bud Bowl.
Süper Kupa'ya ne dersiniz?
- Well, how about the Super Bowl?
Ve tanıtım kampanyasında ilk kez Süper Kupa'da yayınlanacak yeni bir reklamla başlıyorlar.
And they're kicking off their new ad campaign with a special commercial that will be shown during the Super Bowl.
Her neyse o reklamın seçmelerine katılacağım ve bir kaç hafta sonra babanızı televizyonda Süper Kupa'da izleyeceksiniz.
Anyway, I'm just gonna go audition for that commercial and in a few short weeks you'll see your old Dad on TV during the Super Bowl.
Buck, geri Süper Kupa'yı aç.
Buck, change the Super Bowl back on.
Şimdi de Super Bowl`da neler oluyor bir bakalım.
Now let's see what's happening at the Super Bowl.
Pazar günü Süper Bowl var.
That's the Super Bowl.
Belki bu Pazar, süper Bowl dan sonra...
Maybe the Sunday after the Super Bowl... we could climb Mt.
Super Bowl`ı beraber izleyebiliriz... değil mi?
We can still watch the Super Bowl together... can't we?