Telefonunuz var mı traducir inglés
148 traducción paralela
- Telefonunuz var mı?
Have a phone? - Yes!
- Telefonunuz var mı?
- Have you got a phone?
- Alışveriş noktasında telefonunuz var mı?
- You got a phone at the trading post? - Yeah.
Telefonunuz var mı?
Uh, I wonder, have you a telephone?
En azından bir telefonunuz var mı?
Do you at least have a phone?
Pekala, ev telefonunuz var mı?
Now, sir, have you a phone at your home address?
- Telefonunuz var mı?
- Have you got a telephone?
- Telefonunuz var mı?
- You're on the phone, aren't you?
- Paris'te telefonunuz var mı?
Do you have a telephone in Paris?
Telefonunuz var mı?
Have you got a telephone here?
Telefonunuz var mı?
Do you have a phone?
- Telefonunuz var mı?
- You got a telephone?
Telefonunuz var mı, efendim?
Do you have a phone, sir?
Bir telefonunuz var mı?
Do you have a phone?
Kullanabileceğim bir telefonunuz var mıdır acaba?
I was wondering if you have a phone I could use.
Telefonunuz var mıydı?
Do you have a phone we might use?
- Telefonunuz var mı?
- Got a phone I can use?
- Telefonunuz var mı?
You have a telephone?
- Hanımefendi, telefonunuz var mı?
- Ma'am, do you have a telephone?
- Telefonunuz var mı?
- Do you have a telephone?
- Kullanabileceğim bir telefonunuz var mı?
Okay? - Do you have a phone I could use?
Affedersiniz. Telefonunuz var mı?
Excuse me, do you have a phone?
Araç telefonunuz var mı?
Do you have a car phone?
Telefonunuz var mı?
Have you got a phone?
- Telefonunuz var mı?
- You got a phone?
- Telefonunuz var mı?
- Do you have a phone?
Kullanabileceğim bir telefonunuz var mı?
Do you have a phone I could use?
- Telefonunuz var mı?
- Do you have a...? - Down there.
- Lin Dan, cep telefonunuz var mı?
- Lin Dan, do you own a cellphone?
- Telefonunuz var mı?
- Uh, um... D-Do you have a phone?
- Telefonunuz var mı? - Yok.
Do you have a phone?
Kullanabileceğim bir telefonunuz var mı?
Do you have a telephone I could use?
Telefonunuz var mı?
You got a phone? Oh, man.
... ya da nasıl hallediliyorsa. Telefonunuz var mı?
Do you have a phone number?
Kullanabileceğimiz bir telefonunuz var mı acaba?
So, do you have a phone we could use?
Bay Riley, ödünç olarak alabileceğim bir telefonunuz var mı?
Battery. Mr Riley, do you have a cell phone I can borrow?
Telefonunuz var mı?
Either of you have a phone?
Telefonunuz var mı?
You have a phone?
Çalışan cep telefonunuz var mı?
Do you have a cell phone that works?
- İyi misiniz? - Telefonunuz var mı?
- Do you have a phone?
- Telefonunuz var mı?
Do you have a telephone?
Ankesörlü telefonunuz var mı?
Do you have a pay phone?
Kullanabileceğim başka bir telefonunuz var mı?
Do you have another phone I could use?
- Cep telefonunuz var mı?
- Do you have a cell phone?
Cep telefonunuz var mı?
Have you got a cell phone?
Cep telefonunuz var mı?
Do you have a cell phone?
Kullanabileceğimiz cep telefonunuz var mı?
Do you guys have a cell phone that we could use?
Affedersiniz bayım, telefonunuz var.
Excuse me, sir, there's a call for you.
- Telefonunuz var mı?
Do you have a phone?
Telefonunuz var mı? Orada.
Do you have a phone?
- Afedersiniz, telefonunuz var.
- I'm sorry, but you've got a call.