Tüm saygımla traducir inglés
709 traducción paralela
Elveda, uzun elveda tüm saygımla.
Farewell, a long farewell to all my greatness.
Efendim, tüm saygımla ben değişen olayları düşünmek için biraz zaman rica edecektim.
My Lord, with the utmost respect, I would like to request that I be given time to consider this turn of events.
Ama tüm saygımla sormak...
No, sir, but I respectfully ask to- -
Tüm saygımla efendim, bu konuda kayıtsız şartsız sorumluluğu üstlenmeden bana kendi adamlarımı vurmayı emretmeye hakkınız yok.
With all respect, sir, you have no right to order me to shoot down my own men... unless you are willing to take full and undivided responsibility for it.
Cevap vermeyi reddediyorum, efendim, tüm saygımla.
I refuse to answer, sir, respectfully.
Bay Fumble'a tüm saygımla, işe yaramayacaktır.
With due respect to Mr Fumble, it simply will not work.
Tüm saygımla...
WITH ALL DUE RESPECT...
Albay Casey, hiçbir muğlaklık olmaksızın, size olan tüm saygımla görüşümü söyleyeyim...
With all due respect to Colonel Casey, let me give you my unequivocal reaction.
Efendim, tüm saygımla beni Nassau'ya görevlendirmenizi öneriyorum.
Sir, I respectfully suggest that you change my assignment to Nassau.
Tüm saygımla efendim, bunu başarabilmenin tek yolu budur.
I tell you, that's the only way it can be done with all respect.
Tüm saygımla, buradakiler çok eski kafalı.
With all due respect, they're very old-fashioned here.
Onu görsem, tüm saygımla, ona ne verirdim, biliyor musun?
If I saw him, know what I'd give him, with all due respect?
Sana tüm saygımla ifade edebilirm ki, gelenlerin hiçbirinin aklında kötü bir düşünce yoktu.
If I can say with due respect, the thought wasn't far from the gentlemen's minds either.
Kaptan, efendim, eğer yerinizde olsaydım, tüm saygımla inancımı kişisel dualara bırakırdım.
Captain, sir, if I was you, with all respect I'd leave the gospel to private prayer.
Tüm saygımla soruyorum, neden bu kadar önemli?
With all due respect why is it of such importance?
Tüm saygımla, ama ben gazete okumam.
With all due respect, but I don't read no newspapers.
Tüm saygımla Bakanım. Siz.. Onlar yanılıyorlar.
With respect Minister, you are... they are wrong.
Tüm saygımla, efendim, söyleyebilirim ki bu benim ilk teşhisimdi.
Well, with all due respect, sir, that was my initial diagnosis.
Yo hayır tüm saygımla, red ediyorum.
Sergeant, with all due respect, but I refuse.
Tüm saygımla ; herhalde üstünden atlamayı...
With all due respect, you aren't possibly considering...
Sayın Yargıç, tüm saygımla, davamı siz yönetecekseniz, umarım kaybetmezsiniz.
Your Honour, with all due respect... if you're gonna try my case for me, I wish you wouldn't lose it.
Sizlere tüm saygımla belirteyim dışarıdan gelen hiçbir çizme orayı çamurlasın istemem, askerî veya sivil.
And, with due respect to you all I don't want to muddy it with any boots from outside, military or civilian.
Sana tüm saygımla söylüyorum ki, François burada o kadar uzun kalmayı düşünmüyorum.
Now, with all due respect, Francois, I don't plan to be here that long.
Şey, tüm saygımla benim ödülüm...
in regards to my reward...
Tüm saygımla Kaptan, oraya ışınlanmak istiyorum.
With all respect, Captain, I want to beam over there.
Çok uzun zamandır. Size tüm saygımla Söylemeliyim ki bu kız... Dikkatli olmalıyız.
I tell you with all respect that this girl... we have to be careful.
Ve ııı... tüm saygımla
And er... with all due respect,
Size olan tüm saygımla,... yok olun...!
With all due respect,... be gone!
Aksine, bunun çok farklı olduğunu düşünüyorum ve tüm saygımla birlikte reddetmek durumundayım.
On the contrary, I think this is very different and I must respectfully decline.
Tüm saygımla, nedir o?
With all due respect, what is?
Tüm saygımla, Komisyon üyesi Daniels.
With all due respect, Commissioner Daniels.
Biliyorum sen aptal olduğunu düşünüyorsun, ama tüm saygımla ben senden çok daha büyük bir aptalım.
You think you're an idiot, but with all due respect I'm a much bigger idiot than you are.
- Tüm saygımla, sayın başkan- -
With all due respect, Madam President -
Efendim, tüm saygımla belirtiyorum, kayıtlarıma bakın.
Sir, with all due respect, look at my record.
Tüm saygımla, Sheriff Rollins 15 mil çapında I-57, I-24 ve buraya 13. yola kontrol noktaları koymanızı öneririm...
With all due respect, Sheriff Rollins I'd like to recommend checkpoints on a 15-mile radius at I-57, I-24 and over here on Route 13....
Tüm saygımla Sir Henry, durum şu ki,... General Wellesley Teğmen Sharpe ve adamlarını benim emrime verdi.
With respect, Sir Henry, the situation is that General Wellesley has placed Lieutenant Sharpe and his men in my disposition.
Benden daha tecrübeli olabilirsin, fakat tüm saygımla bu bir Ulusal Güvenlik Konseyi'nin görevi..
You may have more experience than I do, but with all due respect, gunny... this mission is N.S.C.
Tüm saygımla, Bay Luthor... her alanda bir şampiyonunuz olunca, yapabileceğiniz pek bir şey kalmıyor.
With all due respect, Mr. Luthor... once you've got a champ in each division, there's not much more you can do.
Tüm saygımla, Binbaşı, sınırlarınızın korunması Federasyonu'nun burada oluşunun birincil sebebi değil ve benim de burada olma nedenim değil.
Protecting your borders is not the primary reason the Federation is here, and it's not why I'm here.
Prosedürlere olan tüm saygımla, aldım.
With all due respect to procedures, I have had it.
Tüm saygımla, Bay O'Shea, Ben Miss Regent in talimatlarını uyguladım.
With all due respect, Mr. O'Shea, I follow Miss Regent's instructions.
Tüm saygımla, başkomiser, kendimi görüş bildirmekte özgür hissetmiyorum.
With all due respect, chief inspector, I don't feel free to comment on that right now.
Tüm saygımla efendim, ne aradığımızı bilsek daha kolay olurdu.
With all due respect, sir, it would be helpful if we knew exactly what we were looking for.
Tüm saygımla efendim, geminin güvenlik subayı benim.
With all due respect, sir, I'm the security chief on this ship.
Kendime olan tüm saygımla oryantasyonuma hazırlanmam gerek artık.
And with self-esteem intact I'm gonna get ready for my orientation now.
- Öyleyse bir şey yapamayız. Tüm saygımla sanmıyorum Binbaşı.
Well, we can't stay here and do nothing.
- Mahkemenin bilgilenmesi açısından, sözcüklere dökülmesi edebe aykırı suçlamalar için tüm saygılarımla... tanıklığı gereken bu genç hanımefendiyi tanık olarak çağırırken, mahkemenizin suçlamaları okuduğunu bilmekle birlikte onları hariç tutup, sanığa yüklenen suçlamalarda dikkatinizi çeken Savaş suçları ile ilgili 92.ci maddenin dikkate alınmasını talep ediyorum.
Since the court acknowledges the unspeakable nature of the charges, I would like to suggest that out of deference to the young lady whose presence is necessary as a witness, that the court omit reading of the charges and specifications in detail and simply cite the accused as charged with violation of the 92nd Article of War on both counts.
Tüm saygılarımla gitmeyi reddediyorum.
With respect, I refuse to go.
Kişisel birşey değil, tüm saygımla bunu yapacak en iyi pilot Maverick mi?
This is not personal.
- Bunu tüm saygılarımla yapıyorum.
I'm doing this with the greatest respect.
Saygılarımla senyor, eğer ayrılıyorsanız işletme tüm övgüleriyle yemeğin ikramımız olmasını istiyor.
With respect, signore, the management offers the meal with his compliments if you will just leave.