Utan kendinden traducir inglés
228 traducción paralela
Utan kendinden!
Shame itself!
Utan kendinden!
You should be ashamed!
Utan kendinden.
Shame on you.
Utan kendinden!
Shame on you!
Utan kendinden Sevalio.
Shame on you, Sevalio.
Ağabeyinin yanına dön. Utan kendinden, utan!
Go back with your brother and shame on you, shame.
Bir de kız kardeşinden üç yaş büyüksün, utan kendinden.
You're three years older and ought to be ashamed.
Utan kendinden,
Shame on you.
- Utan kendinden. Hadi be oradan.
- You should be ashamed of yourself.
- Utan kendinden.
- Shame on you.
Utan kendinden.
Shame on you, truly.
Beni suçlamıştın, şimdi kendinden utanıyor olmalısın.
There. That ought to make you feel pretty small, accusing me.
Kendinden utan Norval Jones!
Shame on you, Norval Jones!
O daha bir çocuk, kendinden utan.
She's just a child, shame on you
Çok utanıyor kendinden.
- He's really very ashamed of himself.
Kendinden utanıyor olmalısın.
You should be ashamed of yourself.
Kendinden utan- -
You ought to be asha...
- Kendinden utan!
- Shame on you!
Kendinden utan.
I said shame.
Umarım kendinden utanıyorsundur.
Well, I hope you feel ashamed of yourself.
Kendinden utan.
Shame on you.
- Kendinden utan.
- Shame on you.
Jenny, kendinden utan!
It was me, but I- - ( knocking )
Eğer yalan söylersen, kendinden utan.
If you're lying, you ought to be ashamed of yourself.
Kendinden utan.
Why, you ought to be ashamed of yourself.
Kendinden utan.
You ought to be ashamed of yourself!
O zavallı, korunmasız kıza parmağını sürecek olursan... sonsuza dek kendinden utanırsın.
If you lay one finger on that poor, sweet, helpless girl... you'll despise yourself forever.
Kendinden utan!
Shame on you.
ve büyükannenin doğum gününde... kendinden utan!
And on the birthday of your grandmother... you have no shame
Kendinden utan!
Shame!
Kendinden utan.!
You shameless!
Her neredeyse, kendinden utanıyor olmalı.
Well, wherever he is, he oughta be ashamed of himself.
Kendinden utanıyor musun?
Ashamed of yourself?
Kendinden utanıyorsun.
You feel ashamed...
- Kendinden utan, aşağılık herif!
- Shame on you, you scoundrel!
Kendinden utan Wyatt, yaşlı adam numaralarını bana yapmaya kalkıyorsun.
Shame on you, Wyatt, trying to pull that old man stuff on me.
Kendinden utan!
Shame on you!
Kendinden utan.
Well, you ought to be ashamed of yourself.
Utan kendinden.
And they handled those.
- Kendinden utan!
- Shame on you.
Maura, kendinden utan!
Shame on you!
Ha? - Umarım kendinden utanıyorsundur.
- I hope you're ashamed of yourself, Roach.
Kendinden utan bu kız hiç şaka kaldırmıyor
She just can't take a joke.
Kendinden utan, albay!
Shame on you, Captain!
Kendinden utan, dilencilik yapıyorsun.
You know very well what your doctor said. Begging?
Kendinden utan.
Though it wouldn't kill you to change the oil every millennium.
Kendinden utan, evlat!
Shame on you, boy!
Kendinden utan!
Blame yourself!
Kendinden utan!
Be ashamed!
Oku ve kendinden utan.
Read it and weep.
Kendinden utan serseri!
Shame on you, rascal!