Veer traducir inglés
707 traducción paralela
Bence sol taraf daha iyi, inişe hazır oluncaya kadar.
But I see a solid bank of clouds over there. We'd better veer to the left and come back in later.
Sola dön!
Veer left!
Sağa dön!
Veer right!
Nedeni, belki de bu anketlerin gerçek amaçları olan toplumsal bilinç ve tepkinin ölçülmesinden kayarak gizlice, değer yargılarını eleştirmeye dönüşüyordu.
Probably because polls and surveys quickly veer from their true goal, the observation of behavior, and instead insidiously go for value judgments.
Yön değiştirmezsen, bu nedenden ötürü görevi devralırım.
If you don't veer off, I shall relieve you on that basis.
- Yön değiştir.
- Veer off. - We can't break loose.
Bay Sulu, dümeni 40 derece sancak tarafına kır.
Veer 40 degrees to starboard, Mr. Sulu.
Lucas ve WiIson'a ineriz.
We can veer down to Lucas and wilson.
Sonra da Lorraine ve Bushton'a çkarz.
Veer off to Lorraine and Bushton.
Hoisington'a da çkabiIiriz.
We could veer off to Hoisington.
Son dakikada yönünü değiştirip üs gemilerinden uzaklaşırsan sen de başarabilirsin.
You could achieve the same thing if you veer away from those base ships at the last centon.
Saylonlar Dünyanın bizim gerçek amaçladığımız yer olduğunu anlamadan filonun rotasını uzaklara çevireceğiz.
We veer the fleet away from Earth before the Cylons realize she was our goal.
Cylonlar hedefimizin Dünya olduğunu anlamadan filoyu uzaklaştıracağız.
We veer the fleet away from Earth before the Cylons realize she was our goal.
- Evet, Bay Van Der Veer?
- Yes, Mr. Van der Veer?
Van Der Veer'in sabahın 6.00'sında Battery Parkta ne işi var ki?
What will Van der Veer do at the Battery at 6 : 00 a.m.?
Christopher Van Der Veer.
Christopher Van der Veer.
Van Der Veer benim arkadaşımdı.
Van der Veer was my friend.
Van Der Veer adada büyük bir likör ithalat işi varmış.
Van der Veer had a big liquor import business in the islands.
Bu Van Der Veer'in yeğeni.
That's Van der Veer's niece.
Van Der Veer olayı için Dewey Wilson'la bir ekip oluşturmanızı istiyorum. Döndüğünü bilmiyordum.
I'm teaming you up with Dewey Wilson on the Van der Veer case.
Bu sabah biraz ara verdik Van Der Veer'in yeğeni gözaltında.
We also had a little break this morning. Van der Veer's niece was picked up.
Siz ya da tanıdığınız biri Christopher Van Der Veer cinayetine karıştınız mı?
Did you, or anyone you know, participate in the murder of Christopher Van der Veer?
Christopher ve Pauline Van Der Veer Cinayeti hakkında herhangi bir bilginiz var mı?
Are you aware of any information... about the murder of Christopher and Pauline Van der Veer?
Van Der Veer'in kaç tane evi vardı?
How many houses did the Van der Veers have?
Locust Valley, Long Island, Bahamalar Johannesburg, Roma, San Francisco ve bu da başını sokacağı ufak bir yer.
Locust Valley, Long Island, the Bahamas... Johannesburg, Rome, San Francisco... and this little pied-à-terre. Peter Van der Veer.
Bunu Bayan Van Der Veer'mi Yaptı?
Mrs. Van der Veer painted this?
Bay Van Der Veer'in gayrimenkul projesi.
Mr. Van der Veer's real estate project.
Sağdaki parçalardan biri Pauline Van Der Veer de bulundu.
The one on the right was found on Pauline Van der Veer.
Van Der Veer'i neden öldürürdü?
Why would he kill Van der Veer?
Van Der Veer oraların büyük bölümünü ele geçirmişti.
Van der Veer owned a hell of a chunk of it.
Fakat gerçekten ilginç olan, Pazar sabahı Van Der Veer'in karşıya geçtiği sırada o da köprüdeydi.
But what's really interesting is that he was on the bridge... when the Van der Veer's crossed Sunday morning.
Öyleyse niye Van Der Veer'i yemediler?
Why didn't they eat Van der Veer?
"Van Der Veer'i katlettiği iddia edilen şüpheliler." "Saat 12 : 00"
Alleged suspects of the Van der Veer slaying.
" Bay Van Der Veer gayrimenkul projesi.
Mr. Van der Veer's real estate project.
Halatı vira et.
Veer them away.
Halatı vira et...
Veer them away...
Sancak açıklarına dikkat, Al.
Veer off to starboard, Al.
Bir tarafa doğru kaydığımızda topu arkadakine ver tabi içeri kat etmezlerse.
When we go with the veer... you've got to hand off to the fullback... unless the tackle commits to the inside.
Sola döndür.
Veer left!
Yönümü değiştirmeye çalıştım ancak çok geçti, vurulmuştum.
I tried to veer away but it was too late and I was hit.
Peki, kalbinizi dinleyin ve eroinden uzak durun.
Fine, follow your hearts and veer away from heroin.
Bakın, Bayan... "Buu-ver".
Look, Miss... "Boo-Veer."
Odanıza gitmek için, kumarhaneden geçin, sola dönün.
To get to your room, go through the casino, veer to the left.
Bu bir alan gezisi değil, Veer.
This isn't a field trip, Veer.
Şu andan itibaren, benim daireme kabul edildin, ve bilimsel doğruluğu takip edeceğine bağlılık göstermen gerektiğini hatırlamak zorundasın, Veer.
You must remember, Veer, from the moment you were initiated into my circle, you made a commitment to the pursuit of scientific truth.
Meslektaşlarımla olduğu gibi, düşüncelerim seninle, Frola.
My thoughts are with you, Frola, as are those of my colleague, Veer.
Gözler açılıyor, Veer.
Eyes open, Veer.
- Yön değiştirmelisiniz.
- You must veer off.
Bravo Bay Van Der Veer!
Bravo, Mr. Van der Veer!
Van Der Veer'e mi?
To Van der Veer?
"70'li yılların başlarından bu yana başlatılan... "... en büyük kentsel dönüşüm projesinde... " "...
In the largest urban renewal project since the early'70s... construction on Van der Veer Tower, the luxury condominium complex... started today.