English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ Y ] / Yabani

Yabani traducir inglés

1,560 traducción paralela
Ağaçların arasında yabani olarak yetişen iki tahıl vardı... arpa ve buğday. Sagudan çok daha fazla miktarda ve çok daha besleyici.
Growing wild between the trees were two cereal grasses... barley and wheat... far more plentiful and nutritious than sago.
Karada yaşayan, 45 kilodan ağır 148 farklı yabani otobur hayvan saydım.
I counted up 148 different species of wild plant-eating, terrestrial mammals that weigh over 100 pounds.
Bizonun Sevdiği, bitkilerin, köklerin ve yabani otların gücünü öğrendi.
Loved by the Buffalo studied the power of plants, of roots and herbs,
Karım ona yabani yulaf ekeceğimi söylemiş.
My wife told her I was going to sow some wild oats.
Bir güle sahiptin ama sen gittin yabani otları yoldun.
You screwed up, man. You had a rose but you had to go and pluck a weed.
O çiçek değil, yabani ot.
That's not a flower - it's a weed.
- Selam yabani.
Hiya back.
Bu yabani, istediği gibi dolaşabilen hayvanlar, ve onların yavruları, kendilerini doğal bir hayat yaşayamayacak bir yerde buluyorlar. ve burada bir kaç adım atamayıp, toprağı bile hissedemiyorlar.
These wild, free-roaming animals, and their offspring, find themselves unable to live a natural life, can never take even a few steps or feel the earth beneath their feet.
Rodeoda, boğa ve yabani atlar vahşi oldukları için değil, acı çektikleri için binicileri üzerinden atıyorlar.
In rodeos, bulls and broncos don't buck because they're wild, but because they're in pain.
Ayrıca, yabani hayvanlar tutsakken onlar hakkında ne öğrenebiliriz ki?
Besides, what can we learn about wild animals by viewing them in captivity?
Vahşi hayatın ticari bir şekilde sömürüsüne göre, yabani hayvanların değeri insanların çıkarına hizmet ettiği faydaya indirilebilir. özellikle de ekonomik çıkarına.
The commercial exploitation of wildlife erroneously assumes that the value of wild animals is reducible to their utility relative to human interests, especially economic interests.
Fakat yabani hayvanlar insanların çıkarı için faydalı olan yenilenebilir kaynaklar değildir.
But wild animals are not a renewable resource, having value only relative to human interests.
Yabani kaz avına para yatırmamızı istiyor.
He's asking us to fund a wild goose chase.
Sekiz yaşındaydım, yabani, sert, hep hayata öfkeli.
I was eight years old, wild, violent always angry at life.
Sanırım yabani bir balık
A jellyfish. - It's painful.
Yabani bir balıkmış
A jellyfish.
Yabani otları ayırabilirsin.
You can spare the weeds.
Yabani otları yiyebilirler.
They can eat the weeds.
Şimdi ona dedikleri şey yabani zorba ve bizlere, yaptıkları şiddet karşısında minnet duymamızı söylüyorlar.
And now they call him... tyrant... despot... and tell us we should be grateful for the violence they do.
Bir çeşit yabani pırasa.
It's a kind of a wild leek.
Hiç yabani tavşan eti yemiş miydin?
Had you over eaten hare meat?
Yabani tavşanları yakalamak için kullanılır.
. People use it to catch hares.
Yabani otlar sarmış.
Damn weeds...
"Yabani otları yolarak..."
Pulling weeds
Yabani, el değmemiş doğa, onun kendisini evinde hissettiği gerçek yerdi.
Wild, primordial nature was where he felt truly at home.
Ve biraz yabani ot.
And some weeds.
Engellilerin topladığı yabani adaçayından yapılıyor.
It's made of wild sage collected by the disabled.
Tanrı'nın huzuruna çıkmaya hazır ol yabani.
Be prepared to meet your maker, savage.
" kayaların, yabani otların ve papatyaların arasındaki masanın üstünde.
" an island in the Aegean Sea.
Öyle mi? Ben de hep yabani otlar, bitki özleriyle uğraşırlar sanıyordum.
I should have thought they were always experimenting with herbs and sap and so forth.
- Hayır, yabani susam kullandım.
What you call a state of mind where you're at your wits end?
Yabani susamı sevdiğini biliyorum.
- Helplessness. - The word for your daddy!
Sadece, çiftlik somonu sipariş ederek ya da satın alarak belki de yabani ya da gerçek somonların yok olmasına yardımcı olduğunuzu bilmek istersiniz diye düşündüm.
I just thought you'd like to know... by ordering or buying farmed salmon... you may be helping to wipe out the wild or rather, real - salmon stocks.
Yirmi yıl önce yabani atları korumak için bir vakıf kurdum. Yüzlerce atı kurtarmışımdır.
About 20 years ago, I started a foundation to protect wild horses.
Yabani otlardan.
Weeds.
Badlands parkinda yürüyüs yaparken takilip yabani dutlarin üstüne düstügüm zaman bu parçanin ilhami geldi.
Okay. Well, I conceptualized this when I was on a walk-about in the Badlands. And I stumbled on this briar patch of berries.
Sadece yabani pirinç yatağında bademli yumuşak kabuklu yengeç.
Just some soft-shell crab amandine... on a bed of wild rice.
Miriam'dı, ve yabani bi mantarı vardı, üç hafta falan hastanede kaldı, ve alerjik reaksiyon geçirdi...
Miriam, and she had this wild mushroom, and just was in the hospital for like three weeks, and had this allergic reaction and...
Onlar yabani bir Hintli kabile olduklarını söylüyorlar.
They call themselves a "tribe," like a group of wild Indians.
- Yabani hayata tamamen uyum sağlıyoruz, huh?
- We're really roughing it, huh?
- Alınma ama, sen pek de "Yabani hayat" insanı değilsin.
- No offense, but you're not really the "roughing it" type.
Hücrende yabani otlar mı çıkmaya başladı?
You got weeds growing in your cell?
Bize katılmanı istiyoruz Kal-El, ve bu yabani toprakları bizim ütopyamız yapmanda yardım etmeni.
We want you to join us, Kal-El, and help us make this savage land our utopia.
Yani... belki buradan yabani çiçekler toplasan iyi olur, bence onun hoşuna gidecektir.
So... maybe you should pick some wildflowers from around here I think she'd get a kick out of that.
Akşam yemeğinden sonra, yabani.
After dinner, you nimrod.
Yabani otların nasıl ayıklandığını biliyor musunuz?
Do you know the proper method of eliminating weeds, sir?
Yabani otlar, çiçeklerin ihtiyacı olan besinleri alır ve onların solmalarını sağlar.
Weeds leech away nutrients that the flowers need, causing them to wither and die.
Öyle olsa bile, yabani otları zehirlerseniz, aynı toprakta büyüyen çiçekler de solup gidecektir.
That being said, if you uproot the weeds, you also kill the flowers that are growing in the same patch of soil.
Yabani otlardan beslenen çiçekler ekebilirsiniz.
You should plant flowers that will also use the weeds as nourishment.
geçmişte insanlar avcı-toplayıcı olarak yaşadılar vahşi hayvan ve yabani bitkilerle beslendiler,
Back then, people throughout the world led the lives of hunter-gatherers - hunting wild animals, gathering wild plants,
'Yabanî bir ruhtu onunla konuşan ve İsa cevapladı,... Ağzım düşmanlarımın karşısında genişledi.'"
"'My heart exalts in the Lord...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]