Yahudi traducir inglés
8,205 traducción paralela
İtalyan çetesiyle Yahudi çetesi Londra'da savaş içindeler.
The Italian gangs and the Jewish gangs have been at war in London.
En kötü durumdaki Yahudi çetesi.
The Jews have been having the worst of it.
Yahudi kadınlar.
Jewish women.
Onların yakınına bile yaklaşmayacaksınız,... çünkü yahudi kadınlar sizin kahrolası menünüzde değiller.
You do not go anywhere near them because Jewish women for you are off the fucking menu.
Demek istiyorum ki yahudi meselesi için özür dilerim.
I'm saying... I'm sorry about the Jew thing.
~ Evet. ~ Yahudi meselesi için özür diliyorsun?
- You're sorry about the Jew thing?
Benim insanlarımı yakaladı, Yahudi insanları, onları,... binlerce yıl köle olarak tuttu.
He kept my people, the Jewish people, in slavery, for thousands and thousands of years.
Seder Yahudi meleklerin karar verdiği gün, bilirsiniz,... kahrolası Mısırlılar şanlarını çok zorladılar.
Seder is basically the day what when the Jewish angels decided, you know, that the evil fucking Egyptians had pushed their fucking luck!
Babam Yahudi'ydi ve para yeniydi.
My father was Jewish and the money was new.
Sanırım Yahudi olduğumuzdan dolayı Rus olmadığımızı söyledi.
Um, I... I think he said we're not Russian because we're...
Bilmiyordum. - Yahudi olduğumu mu lezbiyen olduğumu mu?
I didn't know you were... what, that I was Jewish or a lesbian?
Tanıştığıma memnun oldum Oscar'lı Yahudi lezbiyen Jane Benson.
Well, nice to meet you, Jane Benson : Jewish lesbian with an Oscar.
Yahudi hakları için savaştı
♪ And fought for Jewish rights ♪
Ne, Yahudi cennetindesin.
Why, you're in Jewish Heaven.
Sersem, yahudi cenneti diye birşey yoktur.
Schmuck, there's no Jewish Heaven.
İşte budur yahudi cenneti.
That's Jewish Heaven.
Yahudi cenneti
♪ Jewish Heaven ♪
Bunun yanı sıra kendisi Yahudi.
Besides, he's a Jew.
Seni çaldım, Brookline'deki en elit yahudi bekarı.
I stole you away from the most eligible Jewish bachelors in Brookline.
Öyle oldu, uh, bütün bu yahudi şeyini anlamıyorum.
I did, uh, I don't know, the whole Jewish thing.
Yahudi soykırımında öldüğüne oldukça eminim.
I'm pretty sure she died in the Holocaust.
Yahudi soykırımı.
The Holocaust.
Yahudi soykırımı için mi "Ew" yaptın?
"Ew" to the Holocaust?
Hiçbir kız yahudi soykırımından gelen bir yüzükle teklif almak istemez.
I mean no girl wants to get proposed to with a ring that came from the Holocaust.
Ve sen bir şey demeden, Yahudi olmadığımızı biliyorum ama Zach değişimi kabul ettirecek bir haham tanıyor.
Before you say anything, I know we're not jewish, But zach knows a rabbi who's great at pushing
- Baba şimdi düşündüm de, eğer yaparsam kimse bana "Andy" diyor diye endişelenmek zorunda kalmazsın çünkü inancımı değiştirince, bir Yahudi ismim olacak.
Dad, now that I think about it, If I do, you won't have to worry About anyone calling me "andy" anymore,
Eğer kelime "seksi" değilde "siyah" veya "yahudi" olsaydı bu konuşmayı hiç yapmamış olurduk.
If you replaced the word "hot" with "black" or "Jewish," we would not be having this conversation.
* Talmud der ki- - ( * Yahudi medeni kanunları )
The Talmud teaches us- -
Hep Yahudi'den çalardık.
You always rob from the Jews.
Yahudi var mı burada?
Any of you Jewish?
Hayır, burada Yahudi yok.
Nah, there's no Jews here.
Kuzey tarafındaki deposunda yahudi esirler olan bir bina var.
There are Jewish prisoners in the building. We're covering an attack from the north.
Bana sorarsan o minik Yahudi emirlerini Maranzano'dan alıyor.
Ask me, the little kike's taking orders from Maranzano.
Bu gece Lag BaOmer Yahudi bayramı.
It's Lag BaOmer tonight.
O, güney batı taraflarından gelmiş bedbaht bir Yahudi.
And he's some nebbish southwest Jew, you're a...
Yahudi mahallesinde yaşadığını söylemeliydin.
You should've told me you live in the ghetto.
Bir makale okumuştum. Lord Sinderby Yahudi topluluğunda önde gelen bir isim.
I read in an article, Lord Sinderby is a leading figure in the Jewish community.
- Leydi Grantham'ın babası Yahudi'ydi.
Lady Grantham's father was Jewish.
Aileye zaten bir şoför girdi ve yakında bir Yahudi'yi ala...
In this family, you already boast a chauffeur and soon you can claim a Jew -
Yahudi olduğumuz için yüklü bir ödeme yapabiliyoruz.
But then we're Jewish, so we pay well.
Tüm bunları Yahudi bile olmayan bir kız için bir kenara atıyorsun.
And now, you want to throw all that away for this little shiksa.
İkinci Lord Sinderby Yahudi olabilir ama üçüncüsü olmayacak.
British, then. The second Lord Sinderby may be Jewish, but the third will not.
Çocukların Yahudi olmayacak!
Your children will not be Jewish!
Anneleri gibi onlar da Yahudi olmayacaklar!
Their mother will not be Jewish and neither will they!
- Anne Melford'un Yahudi olduğunu biliyor muydun?
Did you know that Anne Melford was Jewish?
Babamın da Yahudi olduğunu hatırlamıyor musunuz?
I wonder if you remember that my father was Jewish?
Keşke Yahudi olsaydım mı diyorsun?
Wishing you were Jewish?
- Çeneni kapalı tutmalıydın Allah'ın cezası, nankör, işbirlikçi küçük Yahudi.
- You should have kept your mouth shut, you goddamn, ungrateful, conniving little Jew.
O bir Yahudi, Abigail.
He's Jewish, Abigail.
Iowa'da Yahudi bir adam tanıyordum. Bay Kripke.
I knew a Jewish fella back in Iowa, Mr. Kripke.
Yahudi inancında ailenin ne kadar önemli olduğunu biliyorum.
I know how important family is in the Hebrew faith.