Yapayalnızım traducir inglés
560 traducción paralela
Ben ise yapayalnızım.
I'm the one all on her lonesome.
Yapayalnızım.
I'm lonesome.
Yapayalnızım.
Lonesome for you all. Stop.
Yapayalnızım.
I'm all alone.
Rolsüz, yapayalnızım...
Without one, I'm alone?
Yapayalnızım Vicki ve seni seviyorum.
I'm all alone, Vicki, and I love you.
"Franz canım Franz yapayalnızım lütfen benimle kal."
Franz... Dear Franz... I'm so alone... please... stay with me.
Bu dünyada yapayalnızım.
You know, I'm alone in the world.
Yapayalnızım, Stanley.
I'm lonely, Stanley.
Sen gelmeden önce alışıktım, fakat şimdi yapayalnızım.
I was used to it before you came, but now I'm lonely.
Bense yapayalnızım. Kendi fakirhanemde.
Me, I'm all alone in my big shack.
"Yapayalnızım."
I'm all alone.
Yapayalnızım.
I'm lonely.
Küçük otel odamda yapayalnızım. Çamaşır yıkıyor ve seni düşünüyorum.
I'm all alone in my little hotel room doing my laundry and thinking of you.
Yapayalnızım.
I'm alone.
Yapayalnızım.
I'm so lonely.
Bu gece yapayalnızım.
I'm all alone tonight.
... yapayalnızım, perişanım.
" I'm alone, wretched
# İşte yapayalnızım şimdi Çaresiz bir âşık olarak #
So here I am alone, a lover in despair
# İşte yapayalnızım şimdi Gençliğim mazide kaldı #
So here I am alone, and my youth is long gone
Yapayalnız kaldım.
I'm left alone.
- Bu dünyada yapayalnız mısınız?
- All alone in the world?
Yalnız olduğunu... sandığım için gelmiştim....... yapayalnız.
I came by... I thought you'd be alone. All alone.
Eğer suçlu olduklarını düşünüyorsanız bu mahkemenin hepimizi suçlu çıkarması gerekir o zaman bizler ki - kendi tutkularımızın peşinde koşup çocuklarımızı kendilerini korumayla baş başa bırakarak hepsini yapayalnız bırakıyoruz.
Should they then be considered criminals? If so, ladies and gentlemen, you must condemn all of us, as we are the people who, in pursuit of our passions, abandon the children to fend for themselves. And our children are alone.
Bence buna hazır değilsin, ve sanırım yapayalnız kalacaksın.
I don't think you're ready for it, and I think you'll be lonely.
Karşımda yapayalnız, güzel bir kız vardı, benimse zamanım boldu.
Here was a beautiful girl all by herself, and me with plenty of time.
- Yapayalnız kaldım çünkü.
- because I have nobody.
Ben hasta bir kadınım ve bu bomboş evde yapayalnız kaldım!
All I know is that I'm a sick woman and I'm all alone... in this horrible empty house!
Harry, dilencilerimden başka, dünyada yapayalnızın.
Harry, apart from my beggars I'm all alone in the world.
Yapayalnızım.
I can feel it.
# Bildiğim yoldan şaşmayacağım... #... kalabalıkta yapayalnız.
I'll go my way by myself all alone in a crowd
# Bildiğim yoldan şaşmayacağım... #... kalabalıkta yapayalnız.
I'll go my way by myself All alone in a crowd
Onları savaşın ortasında yapayalnız bıraktım.
I left them back home in the chaos of the war.
Bütün gün yapayalnız mı kalıyorlar?
And they're left alone all day?
Yapayalnız kalacağım.
It'll be lonesome.
Orada yapayalnız, bir şey bekliyorum,
I'm up there all alone, waiting for something,
Yapayalnız bir kadın olarak yaşlanacağımı ve dans öğretmeni olacağımı. Şimdi seni tanıdım.
Do you think I want to become a lonely old woman who teaches dancing, now that I have known you?
Korkarım, talihsiz çocuk partilerimizn ortasında yapayalnız kalacak.
I'm afraid the unfortunate boy will feel terribly out of it in the midst of all our parties.
Sağlıklı bir soydan geliyorum, dünyada yapayalnız biriyim.
I come from sturdy stock, and I'm all alone in the world.
Yapayalnız kalacağımı zaten en başından biliyordum.
I knew quite well I would be horribly lonely
Tekrar yapayalnız kalacağım.
I'm going to find myself all alone again.
Yapayalnız kaldım!
I am left all alone!
Nihayetinde, tek başımıza öleceğiz. Yapayalnız.
As a result I'm still alone, a lonely guy.
Yapayalnız kaldım.
I'm all alone.
Gidersen yapayalnız kalırım.
I'll be all alone if you leave.
Hiç karanlık hissi içinde uyandınız mı? Kendinizi yapayalnız hissettiniz mi?
Did you ever wake up in the dark feeling...?
Gianni'nin ve benim yollarımız ayrıldığı zaman kendimi bu kötülük dolu dünyada terk edilmiş, yapayalnız hissettim.
When Gianni and I went separate ways I felt deserted, alone in a hostile world...
Ama arkadaşlarım olmadan, yapayalnız!
But without my friends, all alone!
- Yapayalnız kalmıştım...
- There I was, stranded...
Şimdi yapayalnız kaldım diyor.
Now she says she's completely alone.
Sana bir şey söylemeğe çalışmıyorum, Doktor. Sadece düşünüyordum ki, er... bundan böyle sen yapayalnız bir adam olacaksın ve belki de içindeki şeyleri dışarı atarsan, daha iyi hissedeceksin.
I'm not trying to tell you anything, Doctor I was just thinking that you're going to be a terribly lonely man from here on in and maybe you'd feel better if you got a few things off your chest