English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ Y ] / Yarın sabah

Yarın sabah traducir inglés

6,367 traducción paralela
Lütfen biraz dinlenin. Hepinizle yarın sabah görüşeceğim.
Please get some rest, and I'll see everyone in the morning.
B16 numaralı odada, yarın sabah 6'da. Geç kalma.
Room B-16 tomorrow morning, 6 : 00 a.m. Don't be late.
Yarın sabah 6'da takımı toparla.
Tomorrow, 6 : 00 A.M., saddle up the troops.
Evet.. Arayan Hawk'ti yarın sabah işi olduğunu söyledi Bende ona maçta görüşürüz ozaman dedim.
Yeah, that was just Hawk letting me know he's off collecting in the morning, so I said I'd see him at the game.
Yarın sabah.
Tomorrow morning.
Yarın sabah ararım ve iş aramaya başlarız, olur mu?
I'll call you tomorrow morning and we'll start the job hunt.
Yarın sabah ilk iş Britanya'yı kurtaracağız.
We'll save Britannia first thing tomorrow morning.
Görürsün, yarın sabah zil çalacak ve o gelmiş olacak.
Just watch, the doorbell will ring tomorrow morning.. .. and he'll enter.
Yarın sabah için biraz gerginim.
I'm a bit nervous about tomorrow morning.
Merhaba, Dr. Larson'ın ofisinden arıyorum. Yarın sabah 10, kan ve idrar testi için size uygun mu?
Hi, I'm calling from Dr. Larson's office to confirm your 10 a.m. tomorrow for the blood and urine tests.
Yarın sabah uyanacak mıyım?
Am I going to wake up tomorrow?
Yarın sabah orda olacağız.
We'll be there in the morning.
Basın toplantısı yarın sabah.
The press conference is tomorrow morning.
İlk uçakla eve döneceğim. Yarın sabah orada olurum.
I'll take the next plane home, I'll be there tomorrow morning.
Ben ve Robert yarın sabah size geleceğiz, evdeki işlere yardım etmek için.
- Good. Well, me and Robert will be coming over tomorrow morning to help you guys work on the house.
Evet, yarın sabah 8'de.
No, that's right. 8 : 00 AM tomorrow.
Benim saatime göre yarın sabah 8'de.
8 : 00 AM my time tomorrow.
Yarın sabah Biederman'ı kasabaya götürüp Murray Hill'e nasıl tepki veriyor bir bakacağız.
Now, so tomorrow morning, we will take Biederman into the city, see how he responds to Murray Hill.
Yarın sabah uğrasam nasıl olur?
- Well, how about I stop over tomorrow morning?
Yarın sabah özel bir uçağa binip Kira ile birlikte gidecek.
Tomorrow morning, she's getting on a private plane, with Kira.
Yarın sabah 10.00'da giden bir tren var.
There's a train, leaves tomorrow at 10 : 00.
Yarın sabah ilk iş olarak kiminle kavga edeceksin acaba!
Who's going to start a fight with you first thing in the morning!
Yarın sabah oraya giderim.
I'll go there tomorrow morning.
Eğer torba yemişse yarın sabah anlarsın.
You'll find out in the morning if she ate a bag.
Yarın sabah gelin öyleyse.
Why don't you come by tomorrow morning?
Devam etmeyecek. Yarın sabah bölge savcısı ile konuşacağım.
I'm gonna go speak with the da tomorrow morning.
- O halde yarın sabah dörtte görüşürüz.
- See you tomorrow at 4 then.
Yarın sabah, seni ona götürürüm.
I'll take you to him tomorrow morning.
Yerini söyle, yarın sabah ilk iş gidip göreceğim.
Tell me where he is and I'll go see him first thing in the morning.
Sen yerleş, eğer bugün başka bir şey çıkmazsa yarın sabahın köründe grup buluşmasında görüşürüz.
Just get settled in, and if nothing else comes up for today, I will see you bright and early tomorrow morning at group.
- Yarın sabah onları sana getiririm.
- I'll bring them to you in the morning.
Polis, itfaiyeler ve acil servisler Arınma bitene kadar, yani yarın sabah 7'ye kadar hizmet dışıdır.
Police, fire and emergency medical services will be unavailable until tomorrow morning at 7 : 00 a.m. when the Purge concludes.
Yarın sabah 8'de. Kuyrukla.
Tomorrow, 8 a.m. With the tail.
Evet, yarın sabah ekibimle birlikte ilk bunu yapacağız.
Yeah, I'll take it up with my staff First thing in the morning.
Yarın sabah 10 : 00'da buraya geliyor.
He's coming here tomorrow, 10 : 00 AM.
Yarın sabah 6 : 30'da burada ol.
Be back here tomorrow morning at 6 : 30.
Bayan Batten'a yarın sabah bol şans diliyorum.
And the best of luck to Mrs. Batten tomorrow.
Tamam yarın sabah.
All right, first thing.
Yarın sabah yapacağım ilk şey olacak.
It'll be the first item I bring up in the morning.
Ben şimdi eve gidiyorum, ama yarın sabah 9 da temizliğe yardım ederim.
I'm home now, but tomorrow at 9 am I'll help clean up.
Yarın sabah ayrılma saatim kaç yazıyorsa o saatte buradan ayrılmış olurum.
What time is checkout tomorrow morning? I can be out by then.
Yarın sabah 9'da.
9 : 00 a.m. tomorrow.
Koeng'i yarın sabah düşünürüz.
We'll start planning for Koenig in the morning.
Yarın sabah Papaz Daniels'ın kilisesinde buluşup zarar gören kişilere nasıl yardımcı olabileceğimizi tartışacağız. Lütfen herkese haber verin.
- Now, tomorrow morning meet up at Reverend Daniels'church try and figure out how to help those folks who've been hit.
Yarın sabah sınavım var.
Look, I have a test tomorrow morning.
Yarın sabah 8.22'de ikinci derste sınavım var. Eğer çuvallarsam seni öldürürüm.
I have a test tomorrow at 8 : 22 A.M. for second period and so help me God, if I bomb that test
Yarın sabah Gotetsu Sensei'ye saygılarımı sunacağım.
Tomorrow morning, I'll pay my respects to Gotetsu-sensei.
- Yarın sabah gel.
Come back in the morning.
Yarın, bütün sabah boyunca oynayacağız.
Tomorrow we're going to play all the morning.
İntusepsiyon yani bağırsak borusunun kendisini düğümlemesi dediğimiz olay gerçekleşmemiş. Hani geceleri çorabını çıkarmaya çalışırsın da sabah bir bakarsın ki yarısı hâlâ ayağındadır.
She had no appearance of any intussusception which is where the intestinal tube envelopes down on itself just like, uh when you pull your sock off at night and it's half off and still half on your foot.
Yarın sabah onunla bir seans yapmak istiyorum.
I want to do a session with her in the morning.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]