Yaşlılar traducir inglés
2,367 traducción paralela
Çok yaşlılar yani!
They're old, you know.
Kızıl Kral ve seçilmiş meclisi Harikalar Diyarı'nı yaşlıların bilgeliğiyle yönetirlerdi.
The Red King and his elected council ruled Wonderland with the wisdom of the ancients.
Yaşlılar sporu iptal oldu.
Senior fitness was cancelled.
Eğer Obama yolunu bulursa, yetişkinler ve yaşlılar da anayurdun iyiliği için farklı formdaki hizmetlere alınacaklar.
If Obama has his way, adults and seniors will also be forced into other forms of service for the betterment of the homeland.
Britanya sistemine göre modellenmiş şekilde bu plan bakımın karneye bağlanması ve sakatlar ve yaşlıların erişebilecekleri tedavilerin sınırlandırılmasını da içeriyor.
Modeled after the British System, this includes rationing care and restricting what procedures the handicapped and elderly are eligible for.
- E malum yaşlılar yalnız... -... bakımları zor. O yüzden...
The elderly have been left behind with no one to care forthem.
"Kadınlar ve yaşlılar, aşağılık katiller tarafından sokak ortasında dövülüyorlar."
" Women and old folks beaten right out in the streets by petty thugs.
Kazığa geçirilen adamların kokusu bağırsakları dökülen kadınların kokusu cayır cayır yanan bebeklerin kokusu kurşun yağmuruna tutulan yaşlıların kokusu bu.
The scent of impaled men. The scent of dismembered women. The scent of burnt infants.
Askerler askerlerle savaşır sanırdım yaşlıları açlıktan öldürdüklerini değil.
I thought that soldiers fought soldiers. Not starving grandmothers.
Bu kilisenin son görüntüsünün arka kapıdan sıvışan yaşlılar şeklinde olmasını istemiyorum.
I don't want the last image of this Church to be of men sneaking out the back door.
Yaşlıların yanına git.
Go to the elders.
Yaşlılar yurdu gibi.
Sort of like a retirement home.
Ben yaşlıları daha seksi buluyorum.
I find older guys very sexy.
Yaşlılar, gençler, çirkinler.
Old people, young people, ugly people.
Yabancılar, yaşlılar, sihirbazlar, yarı çıplak biri.
Foreign guys, old dudes, Houdini, a half-naked gentleman.
Tüm çocuklar ve yaşlılar, Toonpur'a hoş geldiniz.
'All children and elders, welcome to Toonpur.'
Ama, 25 yıl sonra yaşlılar evinde yapılan çalışmada ölen kişiler sonra tekrar hayata dönmeleri...
But after 25 years in hospice, working with people who have died. but then returned to the life of...
Daha yaşlılarını bulalım
And no more of those young guys. I am the mother boys Sat
Köpeği mahallenin arkasına gömdüm. Köpek yerde o şekilde gömülüyken o gece yaşlılar tarafından çıkarılıp yenmişti.
I buried that dog behind the neighborhood, and the dog that was buried in the ground like that was dug up that night and eaten by the elders.
"Aqua Fitness." Yaşlılar için ama.
Aqua Fitness. For seniors.
Yaşlıların duygularını dışa vurmasından nefret ediyorum.
I hate it when old people have feelings.
Ve ben baktım ve tahtın arasındakini gördüm, dört canlılar ve yaşlılar arasında durdu öldürülmüş kuzu durdu
And I looked and saw between the throne and the four living creatures and among the elders, stood stood a Lamb slain
Yaşlılar, abiler, kardeşler, arkadaşlar..
Elders, brothers, sisters, friends..
Evet. Yaşlıların evinde amatör gecesi.
♪ We'll leave the world behind us ♪
Yaşlıların evine tabloyu saklamak akıllıcaydı.
Hiding the painting at the old folks was smart.
Bu yaşlılar sana para veriyor mu?
do these old ladies pay you?
Burada sadece yaşlılar ve kadınlar var. Terörist yok.
Only old men and women, no terrorists.
Çok yaşlılar ve sanki öylece sarkıyorlar.
They're really old, and they Just kind of hang there.
Kadınları, çocukları ve yaşlıları.
Women, children, old people.
Yaşlılar çocukları tecavüz ediyor
Old people abusing kids.
En yaşlıları pin-pon oynarmış
The oldest one played ping-pong.
Yaşlılar yurdunu ayarlayabilirim.
I can fix you up in Jude Cross old age home.
Yaşlılar ne şekilde kızdırılmaktan hoşlanır?
how Would you like to tick off some religious people?
Hadi ama, gel de bize yaşlıların nasıl yaptığını göster.
Come on, show us how you old guys do it.
Genç ve yaşlıların destanı.
"A saga young and old."
Siz yaşlılar hep aynısınız.
Always the same with those old people.
Yaşlıların zamana ihtiyacı olur.
Elderly people need some time.
Yaşlılar var, rahibeler var, ve patlayıcılar var.
We got old folks. We got nuns. And we got explosives.
Bazıları 5.000 yıldan daha yaşlıdır.
Some are over 5,000 years old.
Kitapta yaşlı insanların kapılarına yıldız çizerlerdi.
They would draw stars on the gates of houses where old people lived.
Yaşlı bir müşteriyi soymaya çalıştılar.
They try to rob an elderly customer.
Zavallı, tatlı yaşlı adamın üzerine köpekleri saldılar.
They put the dogs on that poor, sweet old man.
Bazıları da çok yaşlı ve hastaydı.
And some were so old and arthritic that they could hardly hobble along.
Yaşlılar.
They're old.
Bugün plajda yaşlı bir adamla tanıştım, akıntıları iyi tanıyor.
Today at the beach, I met a man, an old timer who was familiar with the currents.
Ama şaka bir yana, siz gençler geleceği ele geçirmeden önce 20 küsur yılınızı biz yaşlılar için çalışarak geçirmek zorundasınız.
Kenny : You're crazy. This movie sucks.
Yaşlı Donald artık cennette, doktorun kesecekleri sadece onun bu dünyadaki kalıntıları.
Old Donald is in heaven. These are just his mortal remains.
Yaşlı karılar gibi konuştu.
He sounds like an old woman.
Bildiğin üzere yaşlılık bazılarına ağır geliyor.
You see, aging is cumbersome to others.
Ama sonra yaşlı adamın arabasına binip uzaklaştılar.
But then they just got in the old man's car and drove off.
Bazıları daha yaşlı ve bilge olanlara güvenir.
A few rely on those who are older and wiser.
yaşlı 147
yaşlıyım 21
yaşlılık 18
yaşlı adam 222
yaşlı kadın 40
yaşlı cadı 18
yaşlı bir kadın 19
yaşlı bayan 17
yaşlı kız 17
yaşlı bir adam 43
yaşlıyım 21
yaşlılık 18
yaşlı adam 222
yaşlı kadın 40
yaşlı cadı 18
yaşlı bir kadın 19
yaşlı bayan 17
yaşlı kız 17
yaşlı bir adam 43