English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ Y ] / Yukarıda mı

Yukarıda mı traducir inglés

1,959 traducción paralela
Yukarıda mısın?
Tilly, you up here?
Yukarıda mı?
Up here?
- Yukarıda mı?
Upstairs?
- Yukarıda mı?
- Is he upstairs?
Baban aşağıda mı, yukarıda mı, yoksa her yerde mi sever?
Does your daddy like it up, down, or all around?
Yukarıda mısın?
You upstairs?
Yukarıda mı? Yukarıda mı?
It is above?
Yukarıda mı?
Upstairs?
Jane yukarıda mı?
I love you, Teresa.
Yukarıda birlikte kalalım.
Stay above us here.
Ben, Mistik'te az para kazanırken, o ise yukarıda çok para kazanıyor!
I'm making peanuts in Mystique, and he's raking it in upstairs!
Biraz yukarıda tutman lazım.
You got to hold it higher.
Peki... Ben, yukarıda olacağım.
Yeah, I'll be upstairs.
Babam ve Kathy, yukarıda bizi izliyorlar mıdır acaba?
Pa and Kathy are watching over us?
Adamım, bazen, çöp kamyonu geçerken, aynı anda bir kapı da çarparsa, yatak yukarı fırlıyor.
Man, sometimes when a garbage truck goes by, and a door slams at the same time, the bed goes up.
Arkadaşım ve oğlu yukarıda, 2B'deler.
Chief. - Chief, please.
Karşısında duruyordum yukarıya baktım ve kapıda babamı gördüm ve her şey donuverdi.
I was standing over him and I looked up and I saw my father in the doorway, and then everything just stopped.
Sanırım, bir kat yukarıda durdular...
One floor up, I think, that hold more air shafts.
Yukarıda. Bebeği onla yalnız başına mı bıraktın?
- You left her up there with him?
Ayrıca adamlarımın çoğu yukarıda.
And I've only got so many men on deck.
Yukarıda bir adamım var, ayağı lanet bir bombanın üzerinde.
I got a guy up there, his foot on the trigger of some kind of nastiness.
Yukarıda Ermeni hemşire var mı?
Any Armenian nurses up there?
Saçımı yukarıdan toplayacağım da.
I'm wearing my hair up.
- Yukarıda buluşalım mı?
- I'll meet you upstairs?
Yukarıda bir kaç swat timi var, onların dikkatini dağıtacağım.
We got a couple of swaties, but I'm gonna distract them.
Isaac'la olan randevusu için yukarıda annene yardım ediyordum
I was just, um, upstairs helping your mom Get ready for her date with isaac.
Yukarıda görüşürüz, tamam mı?
I'll see you upstairs, ok?
Yukarıda uyumaya çalışan çocuklarımız var.
We got kids upstairs trying to sleep.
Toby'nin sandalyesindeki destek çubuğunu ayarlıyorum. Hani şu yukarı indirip kaldıran. Çalışmıyor da...
I'm trying to adjust the lumbar support on Toby's chair, and that made this up / down lever thing not work.
Metallica'da tam şurada oturmuştum. Mötley Crüe'da ta yukarıda, Van Halen'da sahne arkasında. Ama burada duracağım asla aklıma gelmezdi.
I sat right there for Metallica way up there for Mötley Crüe, behind the stage for Van Halen but I never thought I would be standing here.
Yukarıda altı yaşında bir kızım var. Hiçbir çocuğun görmemesi gereken bir tecrübeden geçti.
I have a six-year-old upstairs... who's been through something no child should ever have to face.
Bana bir iyilik yapar mısın? Eğer yukarıda birisi varsa ondan beni bu hafta rahat bırakmasını ister misin?
Do me a favor, if there really is somebody up there, would you ask them to please leave me alone for this week?
Yukarıda olup bitene bir kulak vermelisin.
I'm just saying, you gotta listen to what's going on up there.
Karım yok oldu... Hayır hayır yukarıda odanızda bekliyor...
My wife has disapeared... no no, she is waiting for you, she is upstairs...
Yukarıda teras var mı?
Is there a terrace upstairs?
Neden kızının yukarı da olduğunu söylemedin? - O senin kızın mıydı?
Why you did not say to me that your daughter is above?
Bunu aşağıda bırakmalıydılar, neden yukarı taşımışlar ki?
They should leave this downstairs. Why'd they haul it up?
o Yukarıda terasta mı?
Over the top On the terrace?
Ben, yukarıda o dağlarda, kaybolmuşken, uğruna yaşadıklarımı düşünüyordum...
You know, when I was up in those mountains, Lost, Thinking about all I had to live for -
Yerden yarım metre yukarıda olsa, iki kez düşünmezdin.
If it was two feet off the ground, you would not think twice.
Hayatım üzerine yemin ederim ki.... bu çocuk, yaşına geldiği zaman... gururla yürüyecek, kafası yukarıda, ve O da....
On my life i swear That by the time this child comes of age, He will walk proud,
Yukarıda, tanrıyla buluşacağımıza
To meet the lord in the air.
Arabayı fişe takayım da yukarı gidelim, ne dersin?
so what do you say, should I plug this thing in and we go upstairs?
Beni arayan olursa yukarıda olacağım Frank.
If anybody's looking for me, I'll be upstairs.
Annie ofisime geldi ve şansın da yardımıyla yük asansörüne bindiklerini ve kendilerini koruyarak tüm ekipmanlarla birlikte 20 kat yukarı ulaştıklarını söyledi.
Annie came to my office and told me that they had, by a great stroke of fortune, gotten on the freight elevator and saved themselves 20 floors of carrying up all that equipment.
Bu bizi yukarı çıkarır ve ağırlığımıza da dayanır.
That should be able to get us up there and support our weight.
Bir adım yukarıda solda bir tane tutacak var.
There's a hold about a foot above you on the left.
Aman sağol sağol tansiyon hastasıyım ben ilacımı almam lazım.Yukarıda da güneş, ay fenalıklar geldi.
Thanks, I have blood pressure problems and have to take my pills. The sun made me worse.
Yukarıda olmanız lazım.
B-Man, I need you up here.
Ben çekiyorum, sen aşağıda durup itiyorsun ve basamak basamak yukarı çekmeme yardım ediyorsun.
I pull on that, and you stand right back here and you push and help me push it up each step.
Yukarıda, sağımızda, Fran Hamburger'lerinden alırız. 24 / 7.
Up here, on our right, we have Fran's hamburgers. 24 / 7.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]