English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ Y ] / Yüz dolar

Yüz dolar traducir inglés

1,727 traducción paralela
Adam bana gelip, fişlerini bozdurmam için yüz dolar vereceğini söyledi.
The guy came up to me and said he'd give me $ 100 to cash in some chips.
Hayır dostum, yüz dolar dedi.
No, dude, he said $ 100.
Biri kaç kere gelip, yirmi saniyelik iş için yüz dolar teklif eder ki?
How many times a guy will come up to you and flash $ 100 for 20 seconds work?
Beş yüz dolar mı?
$ 500?
- Beş yüz dolar mı?
$ 500!
Söylemen için sana yüz dolar versem?
I'll give you $ 100 to say.
Peki ya iki yüz dolar?
Two hundred.
Bana yardım etmek isteyen herkese yüz dolar veririm.
A hundred dollars for anybody to help me!
iki bin-iki bin beş yüz dolar falandır.
like, two grand $ 2,500.You looking to move?
Ben Jaguars'a oynadım ve yüz dolar kazandım.
I took the jaguars and made a hundred bucks
Altı yüz dolar değerinde.
Six hundred dollars'worth.
Yüz Dolar!
One hundred dollars!
Ben iki yüz dolar verdim.
Mine cost $ 200 for an eighth.
- Sekiz yüz dolar veririm.
- I'll give you 800. - What?
2 yüz dolar, Token, muhteşem!
Two hundred dollars, Token, that's great!
Yüz dolar.
A hundred bucks.
İyi. Yüz dolar.
It's a hundred dollars.
Ve Sen, Bana yüz dolar borçlusun.
And YOU, you owe me a hundred dollars!
Yüz dolarına bahse girerim ki, Will ilçesindendir.
I'll bet a c-note that his hometown is somewhere in uh, will county, south of cook.
- Brandt izleyemez. Yüz dolar ödemesi gerek.
brandt can't watch, though, or he has to pay 100.
Ödül beş yüz dolar.
Five hundred bucks reward.
Bana yüz dolar daha transfer eder misin?
Do you think you could wire me another hundred dollars?
Seni bir dakikadan az sürede reddedeceğine yüz dolar çalışır.
Hundred bucks says she shuts you down in less than a minute.
Bir dakikadan az sürede işi bitireceğime yüz dolar.
Hundred bucks says I close in less than a minute.
Bu pislik için tam dört yüz dolar ödedim.
I spent 400 on this garbage.
Sam'in balinalarından biri, Bert Belinsky... Santa Anita'da sekizinci yarışta, kendi atı hariç tüm atlara iki yüz bin dolar saçmış. Ne yapmış?
One of Sam's whales, Bert Belinsky... just spread $ 200,000 across the field... betting on every horse in the eighth race at Santa Anita... except his own horse.
- Yüz bin dolar.
$ 100,000.
Bizi yüz bin dolar kazıkladı.
He took us for $ 100,000.
Sadece yüz bin doların, vadesinin daha dolmadığını söylüyorum.
I'm simply saying that, technically, the $ 100,000 isn't in arrears yet.
Ed, adamın bizi yüz bin dolar çarptığını duyunca, kesinlikle delirecek.
Ed certainly isn't gonna care when he finds out I got taken for $ 100,000.
- Bize yüz bin dolar borçlusun.
You owe us $ 100,000.
- Yüz bin doları buna mı harcadın?
So is this what you spent $ 100,000 on?
Sana yüz dolar veririm. - Çıplak git!
Go naked.
Yüz bin dolar istediler.
They wanted $ 100,000.
Tek sorun yüz bin dolar lazım.
The only thing is it costs $ 100,000.
Bir yüz bin dolar daha verirsen Sammy bunu nasıl yapacağını söyler.
For another $ 100,000, Sammy could tell you how to handle that, too.
Yüz bin dolar!
100,000 dollars!
Randy, kazı kazan'dan yüz bin dolar kazandım ve daha.. ... o anda trafik kazası geçirdim.
Randy, I just won a $ 100,000 in the lottery and was immediately hit by a car.
Randy bu fırsattan istifade yüz bin dolar daha koparmaya çalıştı.
Randy had an idea to get an extra 100,000 out of the deal.
Yüz bin dolar.
Hundred thousand dollars.
Birkaç yüz bin dolar toplar, bölüşürüz. Sonra ben ortadan kaybolurum.
We raise a couple hundred grand, we split it, and I disappear.
Steadman'ın karısının söylediğine göre eğer kocasına birşey olursa yüz milyonlarca dolar para tehlikede olacakmış, yani anladığım kadarıyla parayı takip edersek, bizi nereye götüreceğini görürüz.
Steadman's wife said there were hundreds of millions of dollars at stake if her husband went down, so I figure we follow the money, and see where it takes us.
Yüz bin dolar, krom tekerlekler ve, arka koltuğun yerine 13 hoparlör. Vites kolu da bana girer.
100 grand, chrome wheels, and 13 speakers, and instead of a back seat, oh yeah, I get the gear shift.
İki-yüz-dolar?
Two hundred dollars.
İki yüz... Dolar.
Two hundred... dollars.
- Yüz bin... - Dolar, evet.
a hundred... thousand. yes.
Burada yüz seksen dolar yazıyor.
this is $ 180.
Yüz seksen dolar mı?
can we just, uh... $ 180?
O nanköre oturup sırtını kaşısın diye yılda yüz milyon dolar veriyoruz.
We're paying that ingrate $ 100 million a year to scratch his balls.
Yüz bir milyon iki yüz altı bin dolar.
One hundred and one million, two hundred and six thousand dollars.
Üç yüz bin dolar.
Three hundred grand.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]