Yüzünü gördüm traducir inglés
415 traducción paralela
Sadece bana bakan yüzünü gördüm
I just saw her face looking up at me
Yüzünü gördüm, gözlerini.
I've seen his face, his eyes.
- Yüzünü gördüm dedim sana.
I saw his face, I tell you.
Karanlıkta onun beyaz yüzünü gördüm.
In the darkness, I saw her white face.
O zaman yüzünü gördüm.
Then I did see his face.
Sadece yüzünü gördüm.
I saw only your face.
Sonra yüzünü gördüm.
Then I saw your face.
Ben dolunayda düz bir şekilde yüzünü gördüm.
I saw his face as plain as the full moon.
O uçaklardan birinin içindeki bir adamın yüzünü gördüm.
There was a guy with a face in one of those planes today.
Dikiz aynasına baktım ve yüzünü gördüm.
I'LL LOOK IN THE REAR-VIEW MIRROR AND I'LL SEE HIS FACE.
Kadının gerçek yüzünü gördüm, hemşire. Gerçek yüzünü.
I've seen that woman's real face, nurse - the face of her real self.
Üzerime doğru geldi ve onun yüzünü gördüm.
He came up to me and I saw his face.
Yüzünü gördüm.
I have seen his face.
- Bir televizyon bayılnin oradan geçiyordum. Senin yüzünü gördüm.
- I was passing a TV rental shop and I saw your face.
Katilin yüzünü gördüm.
I saw the face of the murderer.
Ben Tanrı'nın yüzünü gördüm.
I have seen the face of God.
- Damien'ın yüzünü gördüm.
- I saw Damien's face.
Sonra planının iç yüzünü gördüm.
But then I saw into your plan.
Yüzünü gördüm.
I saw her face.
Bir an çocuk yüzünü gördüm. "Olanlara inanamıyorum" der gibi bakıyordu.
For a moment I saw his face. He couldn't believe it.
Ama her yıldızda, her güneşte onun yüzünü gördüm.
"But in every star, in every sun, I see her face!"
- Orada durdum. Yüzünü gördüm.
- I saw his face.
Onun yüzünü gördüm.
I saw his face.
Hayatımın söndüğünü hissettiğimde bir an için Tanrı'nın yüzünü gördüm.
As I felt my life ebbing away, just for an instant I saw God's face.
Tanrı'nın yüzünü gördüm!
I saw the face of God.
- Yüzünü gördüm.
- I saw his face.
Ve bir hayvanın yüzünü gördüm.
( woman ) And I saw the face of an animal.
Onu bir kez kızgın gördüm. Kontrolünü kaybettiğinde, gerçek yüzünü gördüm.
I saw him once when he was angered, when he lost control.
Yüzünü gördüm.
I've seen his face.
İşini kaybettiği zaman yüzünü gördüm.
I saw his face when he lost his job.
Ve sonra senin yüzünü gördüm.
And then, I see your face.
# Yüzünü gördüm
I saw her face.
Vurulduğu zaman yüzünü gördüm.
It makes their case against the angry, lone nut that much stronger.
Bir defasında çekim arasında filmimde dokumacı Maria rolünü oynayan sevimli yaşlı kadın yorgun yüzünü kaldırıp bana "Şeytan gerçek, onu yatağımın baş ucunda otururken gördüm" dedi.
The lovely old woman, who plays the role of Maria the Weaver in my film, once raised her tired face to me during a pause in the shoot - - and said : "The Devil is real. I have seen him sitting at my bedside."
O adamýn yüzünü daha önce bir yerde gördüm.
I've seen that fella's face somewhere before.
Kasabada, o iğrenç payetlerle yürüyüşünü gördüm, tebeşir gibi boyanmış yüzünü ve bir kobranın gözleri gibi o gözlerini.
Saw her walking in the village with those hideous spangles... ... that chalky painted face... ... and those eyes like a cobra's eyes.
Doktor çarşafla yüzünü örterken aceleyle bir ilaç şişesini arkanızda sakladığınızı gördüm.
And while the doctor was pulling the sheet over her face, I saw you quickly take the bottle of medicine and put it behind your back.
Yüzünü gördüm.
I saw his face.
Yüzünü gördüm.
I saw your face.
Bak, senin yüzünü o gece gördüm.
Look, I saw your face that night.
Rüyamda, yüzünü karşımda gördüm.
In my dream, your face was ever before me.
Neden bilmiyorum ama rüyamda sürekli seni gördüm. Başın gölgedeydi sanki yüzünü saklamak istiyormuşsun gibiydi.
Ι don't know, Ι kept dreaming about you your head shadowed, as if to hide your face.
Ben takside yüzünü de gördüm.
I only saw her legs on the stairs. In the taxi, I saw her head!
Şöminenin üzerindeki aynada kendimi gördüm kendi hayaletimin yüzünü ve çok korktum.
I n the mirror above the fireplace I see myself the face of my own ghost and I live with the dead.
Claude'un gerçek yüzünü seni o gün mahkemede sorgularken gördüm.
I really saw Claude that day in court when he was prosecuting you.
Damien'ın yüzünü duvarda gördüm.
I saw Damien's face on the wall.
Ben onun yüzünü ilk defa bu sabah gazetede gördüm.
I saw her face for the first time this morning in the paper.
- ama babamın yüzünü mutsuz gördüm.
It's not true! I have seen dad's sad face
Yüzünü sadece fotoğrafta gördüm.
I only saw her face in a photograph.
Cesedini gördüm, yüzünü zar zor tanıyabildim.
I saw his body. I could barely recognize his face.
Yüzünü ulusal bir kanal da gördüm.
Got your face on national TV.
gördüm 831
gördüm seni 25
gördüm onu 79
gördüm onları 17
yüzünden 18
yüzün 42
yüzünü yıka 20
yüzüne bak 33
yüzünü gördün mü 27
yüzüne ne oldu 70
gördüm seni 25
gördüm onu 79
gördüm onları 17
yüzünden 18
yüzün 42
yüzünü yıka 20
yüzüne bak 33
yüzünü gördün mü 27
yüzüne ne oldu 70