English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ Z ] / Zannederim

Zannederim traducir inglés

214 traducción paralela
Zannederim ki, vampirler anlaşılması zor güçlerini kendi mezarlarının lanetlenmiş toprağından alıyorlar.
I have surmised that vampires can only draw their shadowy strength from the cursed earth in which they were buried.
Zannederim ki şu Yanki üçkağıtçıları bile Missisipi etrafında dönecek kadar akıllı değiller.
I reckon even those Yankee sharpers aren't smart enough... to turn the Mississippi around.
Zannederim, hatta umarım gelmez.
I declare, I hope Pres doesn't come.
Zannederim bu benim hatam.
Guess it is my fault.
- Zannederim onbin civarında.
- Oh, around 1 O, OOO, I reckon.
Zannederim ki Baron için vakit burada ağır geçiyor.
I suspect the Baron, too, finds time heavy on his hands here.
- Zannederim bahse girmem hoşuna gitmedi.
- I suppose you disapprove of my betting.
Umarım karın beni affeder. - Zannederim davetiyeyi okumadın ihtiyar.
I hope your wife will forgive me.
Zannederim Monsieur Journet'le küçük bir konuşma yapacağız, aydınlanmamızı sağlayabilir.
Suppose we have a little talk to Monsieur Journet, might prove illuminating.
Zannederim onu tek bir yolla kurtarabilirsiniz.
I reckon there's only one way left for you to save his life.
zannederim tam bir tesadüf oldu.
I guess it was quite a coincidence.
Sahi mi, Mr. Lane, eğer köpeğin ısırabileceğini biliyorsanız, Zannederim...
Really, Mr. Lane, if you knew the dog would bite, I should think...
Zannederim, seni öptüm çünkü bana Destarte'yi hatırlattın.
I guess I kissed you because you remind me of Destarte.
- Evet, zannederim öyle.
Yes, I suppose so.
Michael'ın bir küçük bavyera akşamını çalmam onu pek rahatsız etmiyecektir zannederim...
stole one tiny little Bavarian evening.
Zannederim, bir puro verebilirim.
Well, I think we can afford one cigar.
Zannederim.
Sure was.
Zannederim, bay O'Malley sizinle görüştü. Bizimle birlikte olmak istiyormusun?
I hope Mr. O'Malley has discussed the possibilities of your joining up with us?
Zannederim kaçmaktan daha kolaydı.
Easier than running, I guess.
Terry, zannederim ki Shakespeare, "Kayna kazanım kayna" dizesini yazarken... kazan kaynasın, fokurdasın istiyordu.
Terry, I presume that when Shakespeare wrote, "And cauldron bubble," he intended the cauldron to bubble.
Zannederim ben Bay Russell'ı anlıyorum.
I flatter myself that I understand Mr. Russell.
Zannederim savaşmak zorundayız, Dick.
I guess we'll have to fight, Dick.
Zannederim 5 dolar kafi gelir.
Guess $ 5 ought to cover it.
Beş bin, Zannederim.
Five thousand, I believe.
- Zannederim fazla seçeneğim yok, değil mi?
- I guess I ain't got much of a choice, have I?
Artık bunun hakkında konuşmuyoruz zannederim.
Suppose wejust don`t talk about it anymore.
Bu kadar çok param ve işim olsaydı zannederim sürdürebildiğim kadar aç gözlü yaşardım.
If I had that much money and had a business I guess I'd just live high on the hog for as long as it lasted.
Birilerini gördüğümü veya bir şeyler duyduğumu zannederim.
I think I see people and hear things.
Sabah dışarı çıktığımda birinin posta kutumu açtığını zannederim.
I go out in the morning and I think somebody's opened my mailbox.
Zannederim kovboylar gibi hayvan damgalamayı ve ata binmeyi seviyorum.
I guess all I want to do... is punch cows and ride and... well, just cowboying.
- Şehir dışına, zannederim.
- Uptown, I believe.
Zannederim İngilizler savaşın asıl yükünün Amerikalıların omuzlarında olduğunu anlamakta geciktiler.
I think the British were very slow to realise that the main effort for war in Europe lay with the Americans.
Zannederim hiç öyle istemedim.
I guess I never did.
Zannederim ki yapacağın şey doğrudan ona gitmek ve " J.D. gecikme için üzgünüm ama,... sekreterimin acil bir kişisel problemi vardı demek.
Well, I think what you might do is just, uh, walk right up to him and say, uh, "J.D., I'm sorry for the delay, but my secretary had an urgent personal problem."
Düşündüğünü zannederim. Ben sizi ayaklandırdım.
I guess you thought I stood you up.
Zannederim... uyukuya daldı.
He's... he's sound asleep.
Zannederim bana deneyinizin işe yaramadığını söylemek üzere buradasın.Ha?
I suppose you're here to tell me your experiment didn't work out. Yes?
Zannederim.
It's as if she was.
Zannederim muhbirlik hoşuna da gidiyordu. Kafası çalışan biri yani...
I think he liked that.
Her zıpladığımda Zannederim göğe değeceğim!
♪ Every time I bounce I feel I touch the sky!
Her zıpladığımda Zannederim göğe dokunuyorum!
♪ Every time I bounce I feel I touch the sky!
Zannederim şimdi yükselecek, Efendim.
I think it'll go up now, sir.
Zannederim onlar bizim taşıyıcımıza sahipler.
I think they've got our carryall.
Zannederim, düğün resimlerinde bol görünüyor.
I think he looks handsome in his wedding pictures.
Zannederim alerjim var.
I think he had a spot of hay fever.
- Zannederim, evet.
- Yes, I think I did.
Zannederim, o birşeyler biliyor olmalı
I think, he must know the secret
Genetik bir kusur, zannederim.
A genetic oversight, I suppose.
Evet, zannederim gerekir.
Yes, I suppose you would.
06 00 : 32 : 00 : 05 Sana Francis'den ve 21 00 : 32 : 04 : 06 Henüz boşanmadık çünkü... 01 00 : 32 : 10 : 02 zannederim ikimiz de çok tembeliz.
We haven't got a divorce because... I think because we're too lazy. We separated seven years ago.
Zannederim onlar aradığımız müttefikler.
I think they are the allies we seek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]