Zehir mi traducir inglés
280 traducción paralela
- Zehir mi?
- Poison?
Kokteyllere zehir mi koydum sanıyorsunuz?
You think I poisoned those cocktails?
Ne olduğunu sanıyorsun, zehir mi?
What do you think it is, poison?
Peki dolmakaleminde ne kullanıyorsun, sıradan bir zehir mi yoksa özel bir tarif mi?
And what do you use on your pen, just plain poison or some special kind?
Ben evet dedim, sonra o, hala zehirlerden hoşlanıp hoşlanmadığını sordu. Zehir mi?
Then he asked if you still liked poisons
Nehire döktüğün şey onları zehirlemiş. Zehir mi?
That stuff you're pouring into the stream poisoned them.
Zehir mi yoksa silah mı daha itici?
Do you dislike the revolver more than the poison?
- Zehir mi?
Poison?
Yemeğine zehir mi katacağız?
You mean to poison her food?
Zehir mi?
Poison?
zehir mi var içinde?
What's in the wine?
zehir mi?
Poison?
Bu zehir mi?
Is this poison?
Neyim ben, zehir mi?
No, you're dead weight!
Yani yanarak ortaya çıkan bir zehir mi?
So it's a poison, which works by combustion?
Bahsettiğin zehir mi?
Poison you say?
Zehir mi?
poison?
Kadehte ve çırpıcıda zehir mi vardı?
There was poison in the glass and the blender?
- zehir mi?
- Poison?
Zehir mi?
Poison!
Beze zehir mi koymuşlar?
They poisoned the rag?
Zehir mi?
I'm actually fulfilling a contractual obligation... to the State of Alaska.
Kanepelere zehir mi koymuş?
He'd poison the canapés?
Zehir mi içiyorsun? .
You're consuming poison.
Yani biraz zehir mi çaldı diyorsunuz?
You mean he stole some poison?
Aynı zehir mi?
Same poison?
Ona ne istediğini söylemek yerine... kahrolası bir çeşit zehir mi alıyorsun?
Instead of telling her what you want... you're taking some kind of fucking poison?
O zehir adamın aklına bir kere girdi mi...
When that poison gets into a man's mind...
Zehir gibi, değil mi?
Going like gangbusters, isn't he?
Kalıntı bırakmayan bir zehir var, değil mi?
There's an untraceable poison, isn't there?
Şu zehir hakkında, değil mi?
It was about that poison, wasn't it?
Baldıran içkisiyle bir fincan zehir iyi gider mi dersin?
How about a jigger of poison with a hemlock chaser?
Bu anlattığınız zehir garantili mi?
And this position you speak of is assured?
Doktor, siz arseniğin bir zehir olduğunun farkındasınız değil mi? Aynı şekilde Botoks da öyle.
Doctor, you are aware that arsenic is a poison, right?
- Zehir gibi bir dilin var. - Benim mi?
- You've got a wicked tongue.
Ben de dedim ki "Siyah, bildim mi?" Çünkü dedim "kıskançlık zehir gibidir".
So I said, uh, "Black, right? Because jealousy is poison."
ama yanlış hatırlamıyorsam Juliet sonunda... zehir içip ölüyordu, değil mi?
But I think if they were the parents of Juliet... they would have forced her to death
Zehir Hafiye mi sandın beni?
I'm not Bulldog Drummond.
Ona zehir verdin mi?
Did you give her any poison?
Bir şey mi kaybettiniz, sayın Zehir Hafiye?
Lost something, Supersleuth?
O zaman size göre zehir, yemekten sonra içtiği kahvenin içine koyulmuştu ve bilinmeyen sebeplerden ötürü etkisi gecikti. Öyle mi? - Evet.
Then it considers more probable that the drug has been administered in the coffee following to the dinner, and what, for unknown reasons, has his effect been delayed?
Hayatım, rüzgarlı bir günde gelişi güzel zehir sıkmak iyi bir fikir mi sence?
Honey, do you think it's wise to indiscriminately spray poison on a windy day?
Komiser, orada zehir bulacağınıza gerçekten inanmıyorsunuz, değil mi?
Lieutenant, you don't really believe you're going to find poison in there, do you?
Rahip beyi öldürmek mi istiyorsun? Ben çay veriyorum, zehir vermiyorumki.
- Fool, you want to kill the Pandit?
Haşhaşı sıkarsın, suyunu kurutursun ve ahanda sana afyon... gençleri mi zehirliyonuz hı? Pis zehir tacirleri!
Squeeze the juice from the poppy, dry it and you get opium... which claims so many innocent lives!
Bu yüzden zehir olmak zorunda, değil mi, Komutan?
That's why it had to be poison, right, Commander?
Zehir gibi mi?
Like hemlock.
Sabah oluyor ama zehir yine de bir yerlerden sızıyor, değil mi?
You get to the morning and the poison leaks away, doesn't it?
Şimdi bu kanaldan ona Süper Asker serumumu veriyorum serumun kod adı "Zehir" steroid ve toksinlerden oluşan kişisel formülümü de ekledim mi tamam.
And now I add... ... my Super-Soldier Serum... ... code-named...
Zehir bu, değil mi?
It is poison, isn't it?
Reese'in araplar için kullandığı garip zehir değil mi bu?
Isn't that the wacko poison that Reese used on them Arab kids?