Zehirli sarmaşık traducir inglés
129 traducción paralela
Bu bir zehirli sarmaşık.
- No. That's poison ivy.
Bahse girerim Bayan Swallow zehirli sarmaşık gördüğünde onu tanırdı.
I'll bet she knows poison ivy when she sees it.
Bahse girerim zehirli sarmaşık da onu gördüğünde kaçardı.
Yes, I bet poison ivy runs when it sees her.
Zehirli sarmaşık.
- It's poison ivy.
Enerjik ve canlı ol Şehir kasıntılığını bırak Kırda zehirli sarmaşık bol
Get peppy and alivey Don't be a city poke
Ben yoldan çıktığımda takılan tek şey zehirli sarmaşık oluyor.
The only thing I ever pick up when I go off the road is poison ivy.
- Sanırım bu zehirli sarmaşık.
- I think that's poison ivy.
O piknikte biraz zehirli sarmaşık toplamam gerekirdi, bu... birazcık acı verdi.
I must have picked up some poison ivy on that picnic, and... just a little painful.
Ama ertesi gün çeki iade ettiler ve tek aldığım zehirli sarmaşık oldu.
'Cept the next day the cheque bounced, so all I got out of it was a case of poison ivy. Hm.
Paranı nakit alacaksın ve zehirli sarmaşık falan da yok.
This is cash on the line, and no poison ivy.
Uh, Güney Kaliforniya'da zehirli sarmaşık olmadığını söyledi.
Uh, he told me there is no poison ivy in Southern California.
Öyleyse belki de zehirli sarmaşık değildir.
Well, then maybe it isn't poison ivy.
Zehirli sarmaşık olduğunu söyledi.
He said it is poison ivy.
Zehirli sarmaşık değil mi?
Not poison ivy?
Zehirli sarmaşık usaresi.
That's the extract of poison ivy.
Buralarda zehirli sarmaşık olur.
There's some poison ivy around here.
- Şu zehirli sarmaşık mı?
- Is that poison ivy?
Üstüne bastığın zehirli sarmaşık.
Where you're standing is poison ivy.
O zaten zehirli sarmaşık yetiştiren biri.
He's the kind of guy who plants poison ivy.
Zehirli sarmaşık sanırım.
Poison ivy... i guess.
- Zehirli sarmaşık neye benziyor?
What does poison oak look like?
Çizgiyi bozmayın çünkü burada çok sayıda zehirli sarmaşık var.
Try to stay on this trail, because there's a lot of poison ivy along here.
Ayrıca da bunlar zehirli sarmaşık ya da mantar değil.
Besides, for you information, it's not poison ivy and they're not toadstools.
Zehirli sarmaşık!
Poison ivy!
Zehirli sarmaşık...
Poison ivy...
Zehirli sarmaşık.
Poison ivy...
Bence zehirli sarmaşık.
IT'S POISON OAK.
Bu zehirli sarmaşık mı?
IS THIS POISON OAK?
Sence, neden zehirli sarmaşık?
WHY DO YOU THINK THIS IS POISON OAK?
O, zehirli sarmaşık Ernest, ve bu kadar çok kapsamlı, Başka bir atışa ihtiyacın olacak.
That's poison ivy, Ernest, and with that much coverage, you're gonna need another shot.
- Zehirli sarmaşık.
- Poison oak!
Zehirli sarmaşık bile artık sizi seyretmekten daha eğlenceli.
Case of poison ivy's more fun than watching you two lately.
Zehirli Sarmaşık.
Poison Ivy.
Yüzlerce zehirli sarmaşık gazı içeren bal kabağı yerleştirmiştim.
I had rigged hundreds of pumpkins to blow out poison-ivy gas when they were lit.
Zehirli Sarmaşık'ın tüm kurbanlarının iyileşmesi bekleniyor.
All of Poison Ivy's victims are expected to recover.
Lütfen bana "Zehirli Sarmaşık" de.
Oh, please call me "Poison Ivy."
- Bu zehirli sarmaşık.
- Man, it's poison ivy.
Zehirli Sarmaşık'ın bizi o dikenli bitkilerinin içinde neredeyse boğarak öldürmek üzere olduğunu hatırlıyor musun?
Remember that time Poison Ivy nearly smothered us in those vines with the really sharp thorns?
Eski suçlarımı kim tekrarlıyor bilmiyorum ama sizi temin ederim beyler, Zehirli Sarmaşık öldü.
I don't know who has been duplicating my old crimes but I can assure you, gentlemen, Poison Ivy is dead.
Zehirli Sarmaşık sahip olduğu her şeyi kaybetti.
Ivy lost everything she had.
Zehirli Sarmaşık...
Poison Ivy...
Joker, İki-Yüz, Zehirli Sarmaşık ve diğerleri.
The Joker, Two-Face, Poison Ivy and the rest.
Zehirli sarmaşık.
Poison ivy.
Adım Sarmaşık Zehirli Sarmaşık.
Poison... ... Poison Ivy.
Zehirli Sarmaşık için elli bin dolar!
I bid 50,000 dollars for Poison Ivy!
Neden Zehirli Sarmaşık Freeze'e yardım etsin ki?
Poison Ivy... why would she help Freeze?
Zehirli Sarmaşık'ı kökünden ben söktüm.
I'm the one who kicked Ivy's botanical butt.
Lanet olası zehirli sarmaşık!
Fucking poison ivy all over!
Hatırladığım kadarıyla, tam orada bir yerde sincap ailesi yaşardı. Hemen ötesinde ki toprak parçasında da zehirli sarmaşık vardı.
Computer, open a com - link to the Equinox.
Zehirli sarmaşık mı?
I'm...
- Zavallı Ole. Aşık olmak için zehirli bir sarmaşığı bulmalıydı.
- When he fell, it had to be for dynamite.