Çalışıyoruz traducir inglés
12,899 traducción paralela
Biraz zaman öldürmeye çalışıyoruz sadece.
We're looking to, uh... to kill some time.
Hepimiz nasıl olduğunu anlamaya çalışıyoruz.
We're all figuring this out.
Matt, sen müthiş birisisin ama biz beraber çalışıyoruz.
Matt, you're an amazing guy, but we do work together.
Buradan bir çıkış yolu bulmaya çalışıyoruz.
We're trying to find away out of here.
Eşekler gibi çalışıyoruz ve geldiğimiz yer de burası kaldığımız yer de.
We work our tails off and this is where we're from and this is where we're staying.
Öncelikli kural buydu. Onu kapatmaya, kodunu değiştirmeye çalışıyoruz.
We're trying to shut her down, alter her code.
Biz insanlar için hayatı daha iyi hâle getirmeye çalışıyoruz.
We help make life better for people.
- Seni anlamaya çalışıyoruz.
Okay, we're just trying to follow.
Buradan çıkmaya çalışıyoruz.
We've been trying to get out.
Evet, niye hep anlamaya çalışıyoruz ki?
I know, why do we always try to understand?
- Ek binada çalışıyoruz.
- We're working on an extension.
Güç kullanmaya çalışıyoruz ama bu şey teknolojik, mekanik değil.
We're trying to brute force it, but this is tech, not mechanical, so...
Yemeğe gelmeye çalışacağım ama bir kişi eksik çalışıyoruz.
I'ma try to make it back for lunch, but we're short a man.
Saatlerdir çalışıyoruz.
We've been working for hours.
Bu konuda üzerinde altı aydır çalışıyoruz.
We've been working on this for six months.
Biz bebek sahibi olmaya çalışıyoruz sorumsuz haber
We are trying to have a baby Irresponsible news
Ben birlikte çalışıyoruz düşünüyorum
I think you guys are working together
- Bugün ne üzerinde çalışıyoruz?
And what are we working on today?
- Yardım etmeye çalışıyoruz.
I'm only trying to help.
- Ortaklaşa çalışıyoruz.
- We're collaborators.
Kediler kapaktan almak için çalışıyoruz!
The cats are trying to get in through the hatch!
Bazılarımızı bu sebepten kaybettik ama çoğumuz hala burada Ark'tan gelen diğer kurtulanları arıyoruz. Bu el değmemiş topraklarda gerçek ve sağlam bir ev kurmaya çalışıyoruz.
Some of us have been broken by it, but most of us are still here, searching for other survivors from the Ark, trying to build something real and lasting out of the wilderness... a home.
Kimimiz bu mücadeleye dayanamadı ama çoğumuz hala dimdik ve Ark'taki kazazedeleri arıyor vahşi hayatta bir şeyler yapmaya çalışıyoruz... bir ev yapmaya.
Some of us have been broken by it, but most of us are still here searching for other survivors from the Ark, trying to build something real and lasting out of the wilderness... a home.
Kimimiz bu mücadeleye dayanamadı ama çoğumuz hala dimdik ve Ark'taki kazazedeleri arıyor vahşi hayatta bir şeyler yapmaya çalışıyoruz... bir ev yapmaya.
Some of us have been broken by it, but most of us are still here, searching for other survivors from the Ark, trying to build something real and lasting out of the wilderness... a home.
Bak, hepimiz halkımız için doğru olanı yapmaya çalışıyoruz.
We're all trying to do what's right for our people.
Analog olarak çalışıyoruz dijital olarak çalışıyoruz.
We're working analog. We're working digital.
Bu el değmemiş topraklarda gerçek ve sağlam bir ev kurmaya çalışıyoruz.
Trying to build something real and lasting Out of the wilderness--a home.
Biz her tür filme iyi şarkılar yazmaya çalışıyoruz.
It's just like... we try to write good songs about any kind of movie.
Siz kefaletle serbestken, neredeyse bir yıldır ön duruşma talebi üzerinde çalışıyoruz ve savcı sonunda bir teklifte bulundu.
We've been working on a pretrial motion for almost a year now, while you've been out on bail and the U.S. Attorney is finally making us an offer.
Bir insanı korumak için ne kadar çok şey gerekiyormuş ama halletmeye çalışıyoruz.
It's daunting to think how much is involved in caring for another human being. But we try to anticipate.
Bunu yapanları bulmaya çalışıyoruz.
We're trying to find the guys who did.
Eğer istediğimizi istediğimiz zaman yapamayacaksak neden çalışıyoruz?
Why work so hard if not to do what we want, when we want?
Yani... Onunla ben, bir şeyler kurmaya çalışıyoruz.
I mean, well... we're trying to build something, me and her.
Şimdi seni hastaneye kabul etmeye çalışıyoruz ama büyük bir kalabalık var. Rahatına bak. - Doktor birazdan gelip bakar sana.
Now, we're trying to get you admitted, but we're pretty crowded, so just try to relax, and the doctor will check on you in a little while.
Gece gündüz bunun beta sürümü üzerinde çalışıyoruz, takip mikroçipi.
Sorry. We've been pulling all-nighters trying to beta this baby... tracking microchip.
Gece gündüz bunun beta sürümü üzerinde çalışıyoruz, takip mikroçipi.
We've been pulling all-nighters trying to beta this baby... tracking microchip.
Adabı öğretmeye çalışıyoruz.
We're trying to teach him the ropes.
Biraz ilkel ama üstünde çalışıyoruz.
It's a little primitive, but we're working on it.
Çok yoğun çalışıyoruz.
Kickin'it into high gear.
Egomuzu daha az kullanmaya, öte yandan karşılıklı iş birliğini ön plana çıkarmaya çalışıyoruz.
We try to practice with a little less ego around here in a more collaborative, inclusive environment.
Bu durumda Dünya'yı senden korumaya çalışıyoruz.
_
Dostum, uh, Sharon Tate evini bulmaya çalışıyoruz...
Dude, uh, we're trying to find the Sharon Tate house...
Genç bir kadın öldürüldü ve tekrarı yaşanmadan katili bulmaya çalışıyoruz.
A young woman has been murdered and we're trying to catch her killer before he does it again.
Çünkü senin ortağınım ve bir davada çalışıyoruz.
'Cause I'm your partner and we're working on a case.
Üstünde çalışıyoruz.
something we've been working on.
Kendimize aşırı önem vermeye çalışıyoruz.
We try to give ourselves undue importance.
Sinyali kazanmaya çalışıyoruz.
We'll, uh, try adjusting the gain on it.
Keşif A.Ş.'de biz, bugünden itibaren on yıl sonra Mars'ta bir insan yerleşim alanı kurmak için çok çalışıyoruz.
At Exploration Incorporated, we're working hard to establish a human settlement on Mars ten years from today.
- Biz böyle mi çalışıyoruz?
Is that who we are?
Bazen çalışırken hepimiz gurur duymadığımız şeyler yapıyoruz.
Sometimes, we all do things we're not proud of at work.
Gitar çalıyoruz Lito'nun Tarzı!
♪ Playing that guitar-Lito's Way! ♪
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışıyordum 70
çalıştı 29
çalışmıyor 158
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışıyordum 70
çalıştı 29
çalışmıyor 158
çalışıyor musun 55
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalışmaya devam 20
çalışmıyorum 33
çalışıyor musunuz 18
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalışmaya devam 20
çalışmıyorum 33
çalışıyor musunuz 18