Öldürmek için traducir inglés
6,918 traducción paralela
Bütün hayatım boyunca burada neyi kilit altına aldığın hakkında kâbuslar gördüm. Köle kızlar öldürmek için hayvanlar sırlar, dehşet verici şeyler.
My whole life, I had nightmares about what you locked up in here... slave girls... animal for killing... secrets, horror.
Ve aynı zamanda kullanılan aynı silah olduğunu Alfonz DeRosa öldürmek için.
And it's also the same gun that was used to murder Alfonz Derosa.
yaşadığınız gibi hissediyorum Neden ilk etapta onu öldürmek için?
Why'd you feel like you had to kill him in the first place?
Peki ama neden Ana'yı öldürmek için Mathis'i tutsunlar ki?
Well, why would they hire Mathis to kill Ana?
Duyduğuma göre birisini öldürmek için çok güçlü hisleriniz olmalıymış.
I hear you have to have strong feelings for someone you kill.
Şu an beni öldürmek için olabildiğince uğraşıyorsun.
You're trying as hard as you can right now to kill me.
Kimliğini belirlemek için mi, yoksa öldürmek için mi?
Identify or kill?
- Rob bizi öldürmek için gönderilen adam...
- Rob, the man that was sent to kill us...
- Rob bizi öldürmek için gönderilen adam...
- Rob, the man that was sent to kill us,
Ama bu adamlar direkt öldürmek için gelmişler.
These guys came out shooting.
Bu ekibe kendi güvenliğim için katıldığımı sanıyordum. Masum sivilleri öldürmek için değil.
I thought I was joining with this group for my own security, not to kill innocent civilians.
Merak etmeyin - o başkasının onları öldürmek için ödenen.
Don't worry--he paid someone else to kill'em.
Zaman öldürmek için bir fikrim var.
I have an idea how to kill some time.
Venter'ın Ncgobo'yu öldürmek için geleceğini umuyoruz.
We're hoping Venter shows up to kill Ncgobo.
Öldürmek için ateşlemiyorlar.
They're not shooting to kill.
Seni öldürmek için buraya gelseydim konuşuyor olmazdık.
If I came here to kill you, we wouldn't be talking.
Bizi öldürmek için kılıç ya da yumruk kaldıran biri mi?
Someone who raises a sword or a fist to kill us?
- Seni öldürmek için hiç sebebim yok.
I have no reason to kill you.
Babanı öldürmek için kesinlikle sabırsızlanıyor.
He's definitely looking forward to killing your father himself.
Hayır, bence Kellog'u öldürmek için birçok iyi sebebin var.
No, I think you've got plenty of good reasons to kill Kellogg.
Masallarda, kahramanın ejderhayı öldürmek için mağaraya girdiğini okumuştum.
In the fairytales I've read, the hero enters the cave to slay the dragon.
Adam öldürmek için komplo kurmaktan Kellog'u tutuklayabilirsin.
You can get Kellogg on conspiracy to commit murder.
Escher'i öldürmek için komplo kurmaktan.
For conspiracy in the murder of Escher...
Eğer bu doğruysa... Raya'nın bu Ten Mohs'u öldürmek için sebebi vardı,
While it is true... that Raya had motive to kill this Ten Mohs,
- Duke'ü öldürmek için yeterli bir kızgınlık mı bu?
- Well, angry enough to kill Duke?
Birini öldürmek için çok basit, ucuz yöntemler var.
Well, there are easier, less-expensive ways to kill someone.
Ölü seri katilin kemiğine bıçak şekli verilerek yine öldürmek için kullanılmış.
The bone of a dead serial killer, sharpened into a knife and then used to kill again.
Anlat o zaman Jacob, sen ve Lucas Reem'in ruhu Bruce Waters'ı öldürmek için o otoparka gittiniz. - Nereye park ettin?
So tell me, Jacob, when you and the spirit of Lucas Reem went to that lot to kill Bruce Waters, where'd you park?
Bu yüzden döndüğümü düşünüyorsun demek, seni öldürmek için.
So that's why you think I'm back... to kill you.
Onu öldürmek için hançeri kullanıp kendisi Karanlık Olan olursa?
use the dagger to kill him and become the Dark One herself. No.
Onu öldürmek için biraz daha fazlası gerekebilir.
It'll take a lot more to bring her down.
Cesetlerin hayata döndüğünü söyledin. Sizi öldürmek için.
You said that you witnessed the corpses coming back to life to kill you...
- Onu öldürmek için bir sebebim yoktu.
I had no reason to kill her.
Bunu senin vakit öldürmek için oyalandığın şeylerden biri sanmıştım ama beni etkiledin.
I thought this was another one of your larks. A way to kill time. But you impressed me.
Wolfe'u öldürmek için yardımına ihtiyacım var.
I need your help to kill Wolfe.
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8 yaramaz keskin nişancı beni öldürmek için hazırda bekliyor.
I mean, there's... one, two, three, four, five, six, seven, eight naughty little snipers ready to kill me. Yeah.
Lucifer ile Habil'i öldürmek için anlaşma yaptığımda dünyaya bir hastalık yaydım.
When I made my bargain with Lucifer, killed Abel,
Seni öldürmek için onların hepsini bağışlardım bıçağımın, eti son bir kez daha deldiğini hissetmek için.
I would swap every one of them just to kill you, to feel my knife piercing flesh one last time.
Beni insanları öldürmek için kullandın!
- You used me to kill people!
Ben bir Crocker'ım ve Crocker'lar öldürmek için yapıldı.
I am a Cracker, and Crockers were made to kill.
Watson ve ben inanıyoruz ki onu öldürmek için sebebi vardı.
Watson and I still believe that she had motive to want him dead.
Biri dışarıda beni öldürmek için fırsat kolluyor.
Look, someone out there is waiting to murder me.
Dekker'ı öldürmek için götürmüş.
They took him out there to kill him.
Sanırım Ames'in Dekker'i buraya öldürmek için getirmiş.
I'm guessing Ames brought Dekker here to kill him.
Binlerce insanın ölümünden sorumlu, bir teröristi öldürmek için görevlendirilmiş bir askersin.
You are a soldier assigned to kill a terrorist responsible for thousands of deaths.
Dışarıda tedaviyi deli gibi isteyen insanlar var. Almak için öldürmek dahil her şeyi yaparlar.
There are people out there who want the cure so badly, they're willing to do anything for it, including kill.
Kaleb, Walt'u öldürmek için kendi silahını kullandı.
Oh. Kaleb used his own gun to kill Walt, so not much of a plan.
Kralımızı öldürmek için komplo kuracağımı mı sanıyorsun?
You think i would plot to kill our king?
Ve bu senin pişman olduğunu söylemen için son şansın. İnsanları Clay'ı yada Kelleyleri öldürmek istemediğine inandırmak için.
And this is your one, best chance to show contrition, to try and make people understand that you did not mean to kill Clay or the Kelleys.
Öldürmek için ateş edin.
Shoot to kill.
- Beni öldürmek için.
- To kill me.
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
öldürdü 16
öldür 344
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
öldürdü 16
öldür 344
öldürdün 19
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldürecekler 16
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldürecekler 16
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldür beni 219
öldürmedim 32
öldürme 33
öldüreceğim seni 65
öldürürler 23
öldürün 218
öldürürüm seni 23
öldürürüz 20
öldürdüler 18
öldürmeyeceğim 18
öldürmedim 32
öldürme 33
öldüreceğim seni 65
öldürürler 23
öldürün 218
öldürürüm seni 23
öldürürüz 20
öldürdüler 18
öldürmeyeceğim 18
öldürmek mi 50
öldürme beni 25
öldürün beni 29
öldür onları 68
öldürüldü mü 54
öldüreceğim onu 25
öldürün onları 56
öldürün onu 203
öldürme beni 25
öldürün beni 29
öldür onları 68
öldürüldü mü 54
öldüreceğim onu 25
öldürün onları 56
öldürün onu 203