Öylesine sordum traducir inglés
110 traducción paralela
- Hiçbirşey, öylesine sordum.
- Nothing, nothing at all.
Öylesine sordum.
I was just talking.
- Öylesine sordum.
- I just asked a friendly question.
Öylesine sordum.
I'm just asking.
- Hiç öylesine sordum.
Oh, nothing.
Öylesine sordum.
Just so.
Öylesine sordum.
I just asked.
Öylesine sordum, "ee" si yok.
Without any "and"?
Neden? - Hiç, öylesine sordum.
- No reason, just wondered.
- Tamam. Öylesine sordum.
It was just a casual question.
- Öylesine sordum.
/ Just wondered...
- Öylesine sordum.
- J-Just asking.
Öylesine sordum.
It's just a question.
Öylesine sordum.
Just wondering.
Affedersin, öylesine sordum.
Sorry. No reason.
- Öylesine sordum.
- Just like that.
Öylesine sordum, geri zekalı.
It's a rhetorical question, you idiot.
Öylesine sordum.
I was just asking.
Öylesine sordum. Bu arada...
So to speak...
- Sakin ol adamım. Öylesine sordum.
Hey, take it easy cowboy, just making small talk.
- Öylesine sordum.
- lt was just a question.
- Hiç, öylesine sordum.
No reason.
Öylesine sordum.
No reason.
Öylesine sordum.
I mean, we're not together or anythin'.
- Öylesine sordum
- I understand.
Öylesine sordum.
I was just askin'.
Öylesine sordum.
I was kidding, right.
Tamam, öylesine sordum.
Okay, I was just asking.
Tamam, kızlarla yemeğe çıkmıştım. Etrafı irdelemeye başladım. Kimsenin Constance hakkında komik bir hikâyesi var mı diye öylesine sordum.
So I was at lunch with some of the girls, and I started sniffing around, just casually asking if anyone had any funny stories about Constance.
- Öylesine sordum.
- It was a hypothetical question.
Öylesine sordum.
- Uh, no reason. - Mmm.
Öylesine sordum. Güzel. Yani sonuçta herkese uygun biri vardır elbette.
No reason it's cool I mean there's gotta be someone out there for everyone even.
Öylesine sordum.
Oh, no reason.
- Öylesine sordum.
It was all right, you know? We talked about amends.
Öylesine sordum.
I was just asking casually.
Öylesine sordum.
It was just a question.
Sadece öylesine sordum.
Just making conversation.
- Yoo, öylesine sordum.
- No, I was just curious.
Öylesine sordum?
Just asking. Come on.
Öylesine sordum.
I don't know.
- Hayır, bir sebep yok. Öylesine sordum.
- No, no, no reason, just asking.
Öylesine sordum işte...
Just asking...
Öylesine sordum.
Just saying.
Öylesine sordum.
No, I'm just asking.
- Öylesine sordum.
- No reason.
Hayır, öylesine sordum.
No, just like that.
Hiç, öylesine sordum.
No reason.
Bunu öylesine sordum.
Didn't think so.
Yoo, öylesine sordum.
No, just asking.
- Öylesine sordum!
She rape- -
Öylesine konuşuyorduk, ben de sordum.
- Nothing really. I was just talking, and I asked.