Öylesiniz traducir inglés
539 traducción paralela
Çok yorgunum, Bay Hoolihan ve bence sizde öylesiniz.
I'm very tired, Mr. Hoolihan, and 1 know you must be.
Elbette aptalca, siz de öylesiniz.
Of course it's silly, and so are you.
Elbette öylesiniz.
Of course you are!
Sanırım siz öylesiniz.
But I think you are.
Öylesiniz değil mi?
You are a woman, aren't you?
Evet, her zaman öylesiniz.
Yes, you... you always have.
- Kuşkusuz öylesiniz.
You are, without doubt.
Tablo güzel olduğu gibi... -... siz de öylesiniz.
It's not only a good painting, it's also you.
Belki siz de öylesiniz.
Perhaps it the same in yours.
Dr McKay mükemmel olduğunuzu söylemişti ya? Haklıydı. Çünkü öylesiniz.
You know, when Dr. McKay said you were perfect... he was right... for that's what you are.
- Tabi öylesiniz, tabi...
- Sure you are.
Fazla modern şeylerim yoktur, ama siz öylesiniz.
I haven't got much modern stuff, but you're there.
Cidden hepiniz öylesiniz.
I mean all of you.
Belki öylesiniz ama size bir bakmam lazım.
You may be, but I must look at you.
Öylesiniz.
You are.
Elbette öylesiniz.
But of course you do.
- Kesinlikle öylesiniz.
- You certainly are.
Onlara muhtemelen çok meşgul olacağınızı söyledim. Öylesiniz de.
I told them you were probably too busy to see them, as of course you are.
Hep öylesiniz.
You always are.
- Öylesiniz.
- Yes.
Öylesiniz ama.
But you are.
Hepiniz öylesiniz.
All of you do!
Öylesiniz tabii.
Of course you are.
Öylesiniz.
Well, you are.
Ama öylesiniz.
Oh, but you are.
- Öylesiniz.
- You do.
- Siz de öylesiniz büyükanne.
- And so are you, Grandmother.
- Öylesiniz değil mi?
- Or are you?
Şu an öylesiniz ama ellerimden kaymaya devam ediyorsunuz.
You are now but you keep slipping through my fingers.
Evet evet, öylesiniz.
Yes, yes, you're very close.
Çünkü öylesiniz.
Because you do.
Sizler bu kampın efendilerisiniz. Öylesiniz!
You are the owners of the colony.
- Öylesiniz.
- You are.
Hepsine karşı öylesiniz.
... the way you do all of them.
Kaptan siz de mi öylesiniz?
Are you like that, captain?
Zombiden başka bir şey değilsin. Hepiniz öylesiniz.
You're nothing but zombies, all of you.
Evet, elbette öylesiniz.
Yes, of course you are.
- Evet, öylesiniz.
- Well, you are.
- Siz de öylesiniz.
- So are you.
Muhteşemsiniz. Gerçekten öylesiniz.
[Chuckles] Columbo, you are magnificent
Fakat öylesiniz. Kurnaz, muzip bir perisiniz. Küçük bir şapkalı mantarın gölgesinde oturuyor olmalısınız.
Oh, but you are You're a sly little elf, and you should be sitting under your own private little toadstool
- Eminim öylesiniz.
- I'm sure you are.
Siz de öylesiniz.
It's more like you are.
Ama öylesiniz! - Hayır! - Evet!
Yes...
Öylesiniz.
- Oh yes.
İnanıyorum ki öylesiniz.
You know, I believe you are.
İşinin ehli bir sekreter arıyor siz de öylesiniz.
So he's looking for a competent secretary, and you are one.
Siz de öylesiniz.
So are you.
Öylesiniz, demek?
You are, huh?
- Ama siz de öylesiniz.
Magnificent beast.
- Eminim öylesiniz.
- I bet you are.