Şeytan traducir inglés
18,983 traducción paralela
"Wall Street Şeytanı" lakaplı bir borsacının da defteri varmış.
A broker called the Devil of Wall Street had a Note.
- Seni küçük şeytan!
- You little devil!
Allison içinde hâlâ şeytan varmış gibi davranışlarda bulundu mu sana hiç?
Has Allison done anything to make you think she might still be possessed?
Belki de onunla yeteri kadar kalmadım fakat diğer şeytan çıkarmaların hepsi küçük Joshua'da olduğu gibi işe yaradı.
Maybe I didn't stay with it for long enough, but every other exorcism worked just as well as it did with little Joshua.
Kızım şeytan tarafından hâlâ ele geçirilmiş durumda mı öğrenmek isterdim.
I'd want to know if my daughter was still possessed or not.
Tüm bunların amacı yaptığın şeytan çıkarmaların işe yaradığını göstermekti ya?
You know, the whole point of this whole thing is for you to show me that your exorcisms have worked.
Şeytan hilekârdır.
Devil's a trickster.
Sanki şeytan kalbimi sıkıştırıyordu ve birden bırakıp gitti.
like Satan's fingers were squeezing my heart... and then suddenly just let go.
Şeytan, al beni!
Satan, take me!
İçindeki şeytan yanıp çıksın!
Burn the demon out of you!
Hâlâ şeytanın kontrolünde demek.
It means the devil's still got a control of her.
Yılan gibi bir dili olabilir ama bu, şeytan tarafından ele geçirildiği anlamına gelmez.
She may be as mean as a striped snake, but that don't mean she's possessed by the devil.
Ona şeytan çıkarma yapmıştın.
You gave her an exorcism.
İçlerinde şeytan varken kasabada dolanıyor, kilisende oturuyorlar.
Walkin'around town, sittin'in your church with the devil inside of'em.
Erkek kardeşlerim, kız kardeşlerim ve ben şeytanın dokunuşundan daha büyük bir işkence olmadığına inanarak büyütüldük.
My brothers and sisters and me, we were raised to believe that there's no worse torment than being touched by the devil.
Şeytan seni ayartıyordu çünkü.
The devil was seducing you.
Şeytan o!
He's the devil!
Bu adam şeytan!
That man is the devil!
Şeytan o madende olmuş olabilir.
Maybe the devil was in that mine.
Onun şeytan olduğunu mu düşünüyorsun cidden?
You really think he's the devil?
Yaşasın şeytan!
Hail Satan!
Bu adamın şeytanın ta kendisi olduğunu düşünmüyor muydu zaten?
I thought he had already decided that this one was the devil himself.
Şeytanı, Tanrı'nın evine sokarak ne yaptığınızın farkında mısınız acaba?
Do you have any idea what you have done inviting the devil into God's house?
Şeytanın kasabaya gelmesiyle ilgili söylediği şeyler şaka değildi.
All that stuff he's been saying about the devil coming to town, it's no joke.
Onu durdurmazsak şeytan binlerce yıl hüküm sürer.
If we don't stop him, the devil will reign for a thousand years.
O adamın şeytan olduğuna ve ne olursa olsun onu durdurman gerektiğine?
That that man is the devil and that you have to stop him, no matter what?
Ama benim için söz konusu olan şeytan değil.
But for me, this isn't about the devil.
- Şeytan gibi hissediyorum.
I feel like the devil.
Birlikte seyahat ettiğin beyaz şeytan.
The white devil you traveled with.
O şeytan.
And he's the devil.
Şeytan anlaşmaları için 1'e.
For demon deals, press 1.
Korkarım söylemesi yapmaktan daha kolay ve şeytanı deliğine geri yollamak için anneme ihtiyacımız var.
Ah, easier said than done, I'm afraid, and we need mother to slam the devil back in his hole.
O ve şeytan. Tam bir kabus.
Her and the Devil?
İnan bana şeytan görünce anlarım.
And believe me, I know my demons.
Her neyse klasik Şeytanın Gelini ayinini yapmaya karar vermişler.
Anyway, they decided to do the classic bride of Satan rite.
Babası boyutlararası bir şeytan.
Her father is an inter-dimensional demon.
O kız sana ait değil şeytan.
She doesn't belong to you, devil.
- O bir şeytan.
- He's a devil.
Kudretli Azarath'ın kuvvetini ver bana ver ki şeytan Trigon'u bu kutsal parçada ebediyen hapsedeyim.
Grant me the strength of mighty Azarath to contain the demon Trigon within this sacred shard, now and forever.
Şeytanın ta kendisiyle.
Evil itself.
Gerçek bir şeytan.
Pure evil.
Şeytan tarafından mı?
The devil?
Üzgünüm, siz "şeytanın elçisiyim" mi diyorsunuz?
I'm sorry, are you saying that I'm an emissary for the devil?
Sonra şeytan geldi.
Then come the Devil.
Şeytan mı?
The Devil?
Udaspes folus, yani çim şeytan kelebeği.
Udaspes folus... a.k.a. the grass demon butterfly.
Yok artık! Noel Şeytanı.
Good grief, the Devil of Christmas.
- Şeytan girsin içine, Fagin!
- Devil take you, Fagin,
Seytanın yüzüne yumruğu çakma fırsatı insanın eline her zaman geçmiyor.
It's not every day you get to punch the devil in the face.
Bir şeytan için çok komiksin.
Funny for a demon.
Şeytan değilim.
Not a demon.