Şuradalar traducir inglés
154 traducción paralela
İşte şuradalar.
Here they are.
- Şuradalar, şu açık alanda, şurada.
- Over yonder, in that clearing'over there.
Şuradalar.
They're over here.
- İşte şuradalar.
- It's just over there.
Şuradalar.
They're over there.
Şuradalar.
They're in there.
Şuradalar, dokuzu birden.
There they are, all nine of'em.
Akiko'yla Noriko hemen şuradalar.
Akiko and Noriko are down there
Şuradalar.
Over there.
İşte şuradalar çocuklar!
There they are, boys!
- Şuradalar!
- Over there!
İşte şuradalar!
There they are!
Şuradalar, neredeyse bölge dışında.
There, almost out of range.
Şimdiki ve buza dalmadan önceki koordinatlarla. Tam şuradalar.
Two-way fix with the bearing we got before we went under the ice.
- Evet, şuradalar.
- Yeah, they're right here.
- Şuradalar.
- They're over there.
İşte şuradalar!
Here they are!
- Onları atlattık. - Hayır, şuradalar.
- No, there they are!
Şuradalar ve herşeyleriyle hazırlar.
It's right here. All ready. All ready and set to go.
Şimdi de şuradalar, Kilise'nin tepesinde.
Now they're over there, on top of the church.
Hemen şuradalar.
right over here.
Doğrusu şu ki, Brian, Onlar işte tam şuradalar.
the truth is, brian, they're right over here.
İşte şuradalar.
There they go, right there.
- İşte şuradalar.
- There they are now.
Şuradalar, peder.
Over there, Father.
Ben de gördüm. Tam şuradalar.
The word is we got him over there.
Şuradalar.
There they are.
Şimdi şuradalar.
They're there now.
- Şuradalar...
- They're right there...
Şuradalar.
Here they are.
İşte şuradalar.
There they are!
Fareleri gördüm, şuradalar.
ASHLEY : I see them, right there, the rats.
Orada, ve şuradalar.
Over there. And over there.
Ver şunu. - Tam şuradalar.
Hand me those.
Kramer ve Darin şuradalar.
Hey, there's Kramer and Darin.
- Şuradalar!
- There they are!
Şuradalar!
There they are!
Şuradalar.
Just over there.
Bakın şuradalar.
They're over there.
Aslında gerçek suçlular şuradalar.
Actually those are the real criminals over there.
Tam şuradalar.
They're right over there.
Onlar... şuradalar.
From about here.
Şuradalar.
It's in there.
Sanırım nişancıların çoğu şuradalar.
I think most of the gunmen are up there.
- Evet, şuradalar.
- Yeah, they're in here.
Evet, şuradalar.
- Yeah, they're right there.
Sanatçılar, uh, tam şuradalar, Isabella Pernao.
The artists, uh, is right over there, Isabella Pernao.
Hemen şuradalar.
They're right there.
- Hemen şuradalar.
- They're right in there.
- Şuradalar.
- There.
- Şuradalar.
- Right over there.