5 metre traducir español
927 traducción paralela
Kanatlarına bakınca en az 5 metre boyunda olduğu belliydi.
Por las alas supe que tenía... Tenía al menos 5 metros de envergadura.
Sadece 2.5 metre boyunda.
Solo tienen dos metros y medio.
2 x 1,5 x 0,5 metre olacak demedim mi?
¿ No te dije que la fosa debe ser de 2,5 x 0,75 metros?
Ama Gregorious, Ayıboğan'ı 5 metre bile yakınına sokmaz.
Pero Gregorious no dejaría acercarse al Estrangulador a 10 metros.
1,5 metre ve artıyor efendim.
- Más de un metro y aumenta.
Büyük olan 4,5 metre kadardı, sinek gibi kanatları vardı.
El grande medía casi cinco metros y tenía alas como una mosca.
Bu önemli kararın nedeni şudur... Birkaç ay önce New Mexico çölünde dev karıncalar bulunmuştur. Görünüşleri bildiğimiz karıncaya bir hayli benzeyen bu karıncaların boyu... geçirdikleri mutasyon yüzünden 3 ile 3,5 metre arasındadır.
La razón de tan rigurosa medida es que... han aparecido unas hormigas... cuyo aspecto es similar al de las hormigas corrientes... pero no así su tamaño, que es de tres a cuatro metros.
Onu 2,5 metre öne getirin.
Muévala hacia adelante unos dos metros.
1-1.5 metre uzunluğunda ve 5-6 santim derinliğinde.
De 1,5 m de ancho y unos 6 cm de hondo.
5 metre kadar yukarı çık.
Sube unos cinco metros.
Üçüncü bir bara ihtiyacımız var ve diğer bağlantılar ortadaki bardan 2.5 metre yukarıya ayarlanmalı.
Nos hace falta otra barra. Y otro juego de cables a 3m de la barra central.
1916 yılında Alta Verde Mesa'ya 2,5 metre kar yağmıştı.
1916, tuvimos 2.5 metros de nieve en Alta Verde Mesa.
Gece yarısı başlamıştı ve uyandığımda,... yerde 1-1,5 metre kar vardı.
Llego rapidamente en medio de la noche Y en ese momento desperte Talvez habian 5 o seis pulgadas de nieve en el suelo.
Görebildiğim kadarıyla çarpışmadan sonraki ilk 10 dakikada 5 metre su aldı.
Se ha hundido 5 metros... en los 10 primeros minutos después de la colisión.
Dünya bir taşı saniyede 5 metre kendisine çeker.
La Tierra atrae a una piedra hacia sí a 5 metros por segundo.
8 Km. mesafesinde, Dünya'nın yüzeyinde 5 metre sapma yapar.
En una distancia de 8 kilómetros, la superficie de la Tierra se desvía del plano 5 metros.
2.5 metre?
2 m 50?
2.5 metre gibi.
2 m 50 o 60.
- Derinlik 1,5 metre, efendim.
Profundidad : 45 pies, Señor.
Derinlik 1,5 metre, efendim.
Profundidad : 56 pies, Señor.
1,5 metre boyunda, ağzı da kadife gibi.
Mide 15 palmos y tiene el morro de terciopelo.
Toplam 9,5 metre tutan o yeni sayfalara ek olarak eski sayfalarda bazı yanlışlar buldum ve Rick'in karakteri ile ilgili bu yanlışları düzelttim.
Además de escribir toda esta tira de páginas, encontré unos errores en las primeras. Los corregí, centrándome sobre todo en el personaje de Rick.
Dikkat ederseniz, Green Hills'teki tüm yapılar aynı yüksekliktedir 1.5 metre.
Como ve, en Green Hills, todas las losas tienen la misma altura.
- Sanırım 2,5 metre.
- Unos ocho pies.
67 metre uzunluğunda, altı 9 metrekare üstü 4,5 metrekare ve 294 sarmal merdiveni bulunmakta.
Tiene 68 metros de altura, 2,80 metros cuadrados en la base, 1,40 en la cima... y una escalera de caracol de 294 escalones.
3.5 metre, 22 Temmuz'da Motspur Park'ta.
- Mi mujer murió hace poco. - Vaya... ¡ Brian!
Batı duvarından 4.5 metre.
4 m 39 cm desde la pared oeste.
Bu depar yarışıysa, onlar 5 bin metre koşuyorlar.
Están corriendo una carrera de 5 Km como si fuera un sprint.
Benden 20 metre öndeydi, sonra düştüğünü gördüm.
Recuerdo que estaba a unos 1 5 metros delante de mí y le vi caer.
Bu durumda, 20 metre, saniyenin 5 / 100'ü eder.
En nuestro caso, 20 metros, 5 centésimas de segundo...
"O, söylendiği gibi, ne 2.40 metre boyunda ne de dokunaçları var..."
No mide 2,5 metros, como se ha indicado, ni tiene tentáculos...
5 saniye arayla çıkın, böylece birbirimize 3, 4 metre mesafede oluruz.
Cada 5 segundos. Eso debería ponernos... a 10 ó 12 metros el uno del otro.
- 1.5, belki 3 metre.
- Dos o tres metros.
3 metre inin. - Rota, 225. Bütün makineler, standart.
Rumbo 2 2 5. todo avante, seguimos igual.
Mesafe 5 bin metre.
Alcance : 5 km.
4.500 metre.
4,5 kilómetros, señor.
"Beş yıl önce son görüldüğünde, 8 metre yüksekliğindeki bir dalga..."
"La última vez que ha sido vista, hace 5 años, una ola de 8 m..."
Üç metre boyundaki bu gizemli yaratıklar çekirge gibi bizi istila etmişti.
Eran enigmas de 2.5 mts y descendieron sobre nosotros como langostas.
Annen ile kerpiç evde kaldığında henüz 6 aylıktın. Yerde 2 metre kar vardı. Sürüyü kurtarabilmek için onları 300 mil kuzeye sürmek zorunda kaldım.
Apenas tenías seis meses... cuando te quedaste sola con tu madre en una casilla bajo 2,5 metros de nieve... mientras yo llevaba el rebaño a unos 500 km al sur para salvarlo.
2 metre, 5 metre, harikaydı.
- Después, un buen día,
Beat 5, Blue Box 44 yönüne 180 metre yayıl.
- Patrulla cinco extendida 65 metros.
Basit bir ihmal meselesi. O muşambanın 7,8 metre geride olması gerekiyordu.
Esa lona debería haber estado 1 5 metros más atrás,
- 36 metre çizgisi, 52 metre çizgisi.
- 37,5 metros, 52 metros...
- 5000 metre ötede, hâlâ ekranı kaplıyor.
- A 5.000 metros, llena la pantalla.
Ne kadar derinde? 5000 metre olabilir mi?
¿ A 5 mil metros de profundidad quizá?
2.5 ile 6 metre arasında albayım.
- De 2.5 a 6 metros, coronel.
Beş metre ilerleyin. 247 derece.
Avancen 5 metros, 247 grados.
Yüksekliği 1.5, boyu 3 metre, ağırlığı 180 kilodur.
Pidió "Lo que el viento se llevó", "Los miserables"... y "La mujer del teniente francés".
Buz ve kar içinde yetişiyor Dr. Hathaway 5,900 metre irtifada.
Piñas, Dr. Hathaway, que crecen en el hielo y la nieve... a 5000 metros de altura.
Kanopiden teçhizata 7 buçuk metre uzatıldığını görebilirsiniz.
Son 7,5 metros del arnés a la cúpula.
Aslan büyük, vahşi bir hayvandır. Yüksekliği 1.5, boyu 3 metre, ağırlığı 180 kilodur. Saatte 65 km / h hızla koşar ve sivri dişli, korkunç uzun, jilet gibi keskin pençeleriyle sizi parçalayabilir.
Un león es una bestia salvaje enorme... de aproximadamente un metro y medio de alto, tres de largo... doscientos quilos de peso, que corre a 60 Km / h... con dientes agudos y afilados y unas zarpas muy largas con... las que puede abrirle el vientre en menos de un "Eric Robinson".