Akıllısın traducir español
1,757 traducción paralela
Benden çok daha akıllısın.
Ibas un paso delante mio.
Mükemmel. Gerçekten çok akıllısın.
Debo admitir que eres bastante inteligente, Yagami-kun.
Daha iyi, daha zengin, daha mı akıllısın?
¿ Eres mejor, más rico, más sabio?
Boktan bir asistansın ama cildin süt gibi ve neredeyse benim kadar akıllısın.
Eres una mierda como asistente, pero tu piel es como la leche... y eres casi tan inteligente como yo...
Çok akıllısın!
¡ Qué inteligente!
Siz akıllısınız, ben de salağım öyle mi?
¿ Dos zorras contra un bobo?
Çekicisin, akıllısın.
Eres atractiva. Eres inteligente.
Sen akıllısın!
¡ Eres inteligente!
Fakat, sizler çok daha akıllısınız, değil mi? Siz sözlerime aldırmayın!
Pero vosotros sois muy listos, ¿ verdad?
Ama siz güçlü, zengin, üstelik akıllısınız. Ondan daha üstünsünüz.
Pero usted, es poderoso, inteligente y rico... y mucho mejor que el.
- Çok akıllısın, Peter. Bizi önce tutuklarlar sonra da akıl hastanesine kapatırlar.
- Si buena idea, Peter primero nos arrestan y después nos meten en celdas separadas.
Akıllısın ve benim için değerlisin.
Eres inteligente y me importas.
Çok akıllısın, biliyor musun?
Qué presumido eres, ¿ lo sabías?
Evet, çok güzel, çok akıllısın.
Mucho, eres listo
Çünkü sen hepimizden akıllısın.
Porque tú eres el más listo.
Vay be, gerçekten akıllısın!
Eres muy inteligente.
Sen çok akıllısın!
Eres tan genial!
Gençsin, akıllısın, enerji dolusun. Önünde seni bekleyen çok parlak bir geleceğin var.
Tienes este futuro increíblemente brillante por delante.
Bizden birazcık daha akıllısın diye herşeyden kaçabileceğini sanıyorsun. Değil mi?
Crees poder salirte con la tuya porque sólo eres un poco más inteligente que el resto de nosotros, ¿ eh?
Akıllısın. Ama bu işe yaramayacak.
Eres Inteligente, pero eso no es atractivo.
Sen hem güzel hem de akıllısın.
Eres... Eres hermosa y lista.
Ve güzel, komik ve akıllısın.
Eres hermosa, graciosa y lista.
Çok akıllısın Joe!
Joe, eres tan listo.
Sen bundan daha akıllısın.
- Eres más inteligente que eso.
Güya çok akıllısın, çok zekisin, çok bilgilisin.
Como si fuera más inteligente, más brillante, más profundo.
Çünkü komiksin, akıllısın, hoş sohbetsin. Ne istiyorsun?
Porque eres divertido, inteligente, buena compañía.
Düşündüğümden daha akıllısın.
Eres más sabio de lo que pensé.
Çok akıllısın sen.
Eres bueno.
Bunu anlayamayacak kadar akıllısın.
Eres muy inteligente como para no entender eso.
Sheila, sen inanılmazsın. Akıllısın. Duygusalsın, seksisin.
Sheila eres un increible, inteligente espiritual, sensual, fuerte...
Hepsinde böyle bir kötülüğün doğuştan mı geldiği yoksa sonradan mı oluştuğu tartışılıyordu. Ben de bunu bir uzmandan dinlemenin daha akıllıca olacağını düşündüm.
En ellas se analiza el origen de esa perversidad lo innato y lo adquirido, todo eso así que supuse que sería interesante oír la opinión de un experto, ¿ sabe?
Sen çemberin dışındaydın, ben de- - Hayır, bu tür bir konuşmada yeni bir pazarlıkçının olması daha akıllıca.
No, ciertamente veo la sabiduría en dejar que un rostro nuevo tenga ese tipo de conversación.
Gıdaların nakledilirken havada, denizde ve karada katettikleri kilometreleri düşünürsen sana en yakın üreticiyi bulman yeryüzü açısından en akıllıcası.
Cuando piensa en el aire, cargado, cuando transportamos las comida por barco Tal vez es más eco-responsable encontrar a un productor más cercano
Birazcık gösteriş yapmalısınız, kendilerini akıllı sanmalılar.
Necesitas montar un pequeño espectáculo, hacerlos sentir inteligentes.
Kafasından para sızdırmak geçen akıllının biri.
Algún sabelotodo con intenciones de chantaje.
Buradan kaynaklı, Kızıl Gezegen'de akıllı yaşamın da var olabileceği çağrışımı 20. yy'ın ilk yarısının büyük kısmında Yeryüzü'nde geniş çaplı kaygılara yol açtı.
Y las implicancias de que vida inteligente también podría existir en el planeta rojo produjo una amplia ansiedad en la Tierra para muchos a principios del siglo veinte.
Kalabalık bir odada bana asılmayacağın, daha akıllı ve daha az sığ birinin yapmayacağı anlamına gelmez.
García, yo- - Sólo porque tú no te fijarías en mí, en un lugar lleno de gente no implica que un tipo más receptivo, menos superficial, no lo hiciera.
Akıllı bir delikanlısın Jason.
Eres un chico listo, Jason.
Akıllı, başarılı, mizah anlayışı harika. Ama obez ve 17 kedisi olduğunu atlarsın.
Inteligente, exitosa, gran sentido del humor pero omitiste, huesos grandes, con unos 17 gatos.
Aynen öyle. C2 eşgüdümlü saldırısının temeli... rakibi yavaşlatmak için mayın kullanmak ve akıllı bir bombayla da işini bitirmektir.
La clave con el C2 es el ataque combinado usando las minas para detenerte... y acabarte con un certero ataque de misil.
soyisminin son harfi K olan ve Rusça bilen ve son zamanlarda yurtdışında olan çalışanlarla karşılaştırdın. Çok akıllıca James.
Buscando entre los clientes de Kahn quién había sido el receptor de las entregas durante los 10 años anteriores, fuí capaz de identificar los nombres de 167 empleados de La Compañía a tiempo completo y 64 empleados contratados.
Ve sınıfta konuştuğunda çok akıllı görünüyorsun.
Y también porque pareces mas listo cuando hablas en clase.
Karşı karşıya olduğumuz şeyin insanların vücutlarını ele geçirip DNA'ları ile birleşerek genetik yapısını yeniden programlayan hücresel boyutta akıllı bir yaşam formu olduğu hipotezinde karar kılmışlar.
Han llegado a la interesante hipótesis de que estamos lidiando con una entidad completa e inteligente con el tamaño de unas cuantas células que está invadiendo el cuerpo de la gente integrando su ADN y reprogramando su expresión genética durante la noche.
Evet, senin sınıfındaki akıllı, tatlı kız.
Si, la inteligente, bonita y presidente de clase.
- Sandığından daha akıllısın.
Esto no se trata de mí.
Siz akıllısınız kralım.
Pero sabio.
Bunu yapan GPS izleme cihazını bozacak kadar akıllıymış.
Quien lo haya hecho fue lo suficientemente listo para deshabilitar la unidad GPS.
Güzel ve akıllısın.
Sí, hermosa y lista.
Şimdi, Walter, akıllı bir adam olduğunu biliyorum ancak davul çalarken düşünmemen gerektiğini unutmamalısın.
Walter sé que eres un hombre inteligente, pero con el tambor, recuerda no pensar.
Evet, daha akıllı daha yaşlı ve hayatımın bir değişiklik için iyi gidiyor olabileceğini düşündüğüm her seferinde kafamın içine girip bana bu saçmalıkları gösterdiğiniz için sizden bıkmış haldeyim.
Si, más sabio más viejo y estoy harto de ustedes sujetos reptando dentro de mi cabeza y mostrándome esta clase de basura cada vez que creo que mi vida podría estar funcionando bien para variar.
"Lütfen dinle... Sanki ayık ve akıllı biriymiş gibi dinle, İçkiyle sırılsıklam olmuş, kadın düşkünü bir enkaz gibi değil."
Por favor escucha y no un borracho arruinado y adicto al sexo.