Alınmadım traducir español
584 traducción paralela
- Neden ben alınmadım?
- ¿ Por qué no me llamó?
Altı haftadır o yol ekibine girmeye çalışıyorum... ama hala alınmadım.
Llevo seis semanas postulándome... y aún no me eligieron.
Askere alınmadım.
No me he enlistado.
- Hayır, alınmadım.
- No, para nada.
- Alınmadım, kim alınmış?
- ¿ Quién se enfada?
Alınmadım.
De ningun modo..
Alınmadım.
Sin rencores.
- Henüz görevden alınmadım.
No me han reemplazado todavía.
Alınmadım.
No te preocupes de eso.
Alınmadım.
No hay cuidado.
- İnkar etmene gerek yok, James.Alınmadım.
No es c ¡ erto. No t ¡ enes que negarlo, no estoy ofend ¡ do.
Alınmadım. Neden sorduğunuzu merak ettim de.
- No se preocupe, no me ha ofendido.
Alınmadım ama katılmıyorum.
No estoy ofendido, pero no estoy de acuerdo.
Askere alınmadım dostum.
No estoy reclutado, tío.
Alınmadım ben. "Becerikli" bir anneyim, unuttun mu?
Déjame, si no me ofendo.
Alınmadım.
No importa.
Alınmadım.
No me ofendo.
Bak, asla ciddiye alınmadım.
Nadie me toma en serio.
O alındı, ben alınmadım ha?
El entró y yo no, ¿ verdad?
Bunu üzerime alınmadım.
No lo tomé como personal...
Alınmadım, sorun değil.
Ninguno adoptadas. Ç rien ne ajuste.
- Oh, hiç alınmadım.
No me ofendí.
- Alınmadım.
- Nada, nada.
- üzerime alınmadım.
Sin ofender. - No nos ofende.
Alınmadım.
Para nada.
- Alınmadım ki zaten.
- No me ofendí.
- Hayır, alınmadım.
No me ofendí.
Ama üstüme alınmadım.
Te perdono.
Bundan hiç de alınmadım.
No estoy ofendido. Ni mucho menos.
Alınmadım.
Un amigo preguntó : " ¿ Por qué honrar a este hombre?
Alınmadım, gücenmedim.
No te preocupes.
Alınmadım.
No me sentí ofendido.
Gözaltına alınmadım.
No, viejo. No me han arrestado.
- Alınmadım.
- No me ofendo.
Bir iki kere sorgulandım ama hiç göz altına alınmadım.
Interrogado, una o dos veces, pero nunca arrestado.
- Alınmadım.
- Claro.
Söylediğiniz hiçbir şeyden alınmadım.
No he tomado a pecho nada.
Alınmadım zaten, üzgünsün ve tepkilerin beklenmedik değil.
No me molesta. Usted está disgustado. Sus reacciones son normales.
Hatırlıyorum, bir keresinde mavi bir elbisem vardı neden mavi dondurma alınmadığını anlamamıştım. Hiç unutmam nasılda ağlamıştım.
Una vez tenía un vestido azul y no podía entender por qué no me daban helado azul y lloré...
Siz Hava Kuvvetlerinin komutasının ve taktik organizasyonunun... harp divanı tarafından dikkate alınmadığına mı inanıyorsunuz? - Evet efendim.
¿ Cree que la organización de la unidad táctica del servicio del aire está siendo retrasada por el Ministerio de la Guerra?
Disiplin yeniden ele alınmadı mı?
Ha vuelto la disciplina.
Diğerlerini merak ediyorum. Sanırım işe alınmadılar.
Supongo que el resto, no habrán sido contratados.
İçeride söylediklerinden alınmadığımı bilmesini istemiştim.
Quería decirle que no me ofendí por las cosas que me dijo.
Çarpım tablosu bu sene gizli bilgi statüsüne alınmadı, öyle değil mi?
Las tablas de multiplicar no es secreto de estado, ¿ no es asi?
İçeride söylediklerinden alınmadığımı bilmesini istemiştim.
Quería decirle que su comentario no me había ofendido.
Gerçi alınmadım ama...
Pero, no me ofendo.
Güzel. Az önceki küçük şakama alınmadınız umarım. Tanrıya şükür, biz İngilizler birbirimize gülebiliyoruz, ha?
No le habré molestado, los ingleses sabemos reírnos unos de otros.
Buraya basketbol oynamak için alınmadın mı?
¿ No te trajeron para jugar baloncesto?
Bunun sebebi ise daha doğmadımdan konuk listesine alınmadığım için.
Y la razón para ello es porque hasta donde compete a esas listas de invitados, no he nacido aún.
17 yaşında Harvard'a alınmadığımızda.
A los 17 años, cuando no conseguimos entrar en Harvard.
Önemli değil, hiç alınmadım.
No ofende.