Ağlamak istiyorum traducir español
158 traducción paralela
Bir de kalkmış şaka yapıyorum. Oysa ağlamak istiyorum.
Trato de bromear pero quiero llorar.
Ama şu an, seni dinlerken, mutluyum yine de ağlamak istiyorum.
Pero escuchándote ahora, soy feliz... e incluso quiero llorar.
- Ağlamak istiyorum, ağlamak istiyorum.
Quiero llorar. Quiero llorar.
Ağlayabilirim. Küçük kızımı kaybedeceğimi düşündükçe ağlamak istiyorum.
Podría llorar, simplemente Llorar, cuando pienso que voy a perder a mi niña.
Ağlamak istiyorum.
Me dan ganas de llorar.
Sana bakıyorum ve ağlamak istiyorum. Çünkü yoruldum.
Te miro... tengo ganas de llorar porque estoy cansada.
Ağlamak istiyorum.
Quiero llorar.
Kaçıp bir yere saklanmak ve iyice ağlamak istiyorum.
Sólo quiero huir y esconderme.
Ve sonra hep uyanıyorum ve ağlamak istiyorum. Çünkü hala hayattasın, Frances. O günü göğüsleyecek, bütün yaşamımdan sevinci söküp atan baskın, dırdır eden, bunaltıcı bir kadınla geçireceğim 24 saatten başka hiçbir şeyim yok.
Y luego me despierto y tengo ganas de llorar porque aún sigues viva porque me esperan otras 24 horas junto a una mujer dominante, hiriente y sofocante que me ha quitado las ganas de vivir.
# Ağlamak istiyorum
" Quiero llorar...
Neden ağlamak istiyorum?
¿ Por qué quiero llorar?
Yardım etmekten öyle mutu oluyorum ki ağlamak istiyorum.
Soy tan feliz de ser capaz de ayudarles que quiero llorar.
- Ne? Bazen o kadar utanıyorum ki ağlamak istiyorum.
A veces me da tanta vergüenza que deseo llorar.
Her şey mahvoldu, ağlamak istiyorum.
Ahora que se ha estropeado todo, que al menos pueda llorar.
Evet, sadece ağlamak istiyorum.
Si, solo quería llorar.
Neden ağlamak istiyorum, bilmiyorum.
No se por qué pero quiero llorar.
Seni görünce sevincimden ağlamak istiyorum.
Cuando te veo, quiero llorar de alegría.
- Kokuyorum. Ve ben sadece ağlamak istiyorum.
- Apesto y siento ganas de llorar.
- Şimdi sadece ağlamak istiyorum.
- y ahora quiero...
- O çocuğu düşününce ağlamak istiyorum.
- Cuando pienso en ese nino, quiero llorar.
Ama size söylemeliyim... Bazen Milagro'da uyandığımda, ağlamak istiyorum.
Pero debo deciros... que algunas veces me dan ganas de llorar.
Büyükbaba, ağlamak istiyorum.
Abuelo, tengo ganas de llorar.
Ağlamak istiyorum.
Tengo ganas de llorar.
Ağlamak istiyorum!
Me haces llorar, imbécil!
Ağlamak istiyorum bir yandan da gülmek istiyorum.
Tengo ganas de llorar... Pero al mismo tiempo me dan ganas de reirme...
Ağlamak istiyorum.
Voy a llorar.
Ağlamak istiyorum.
Siento deseos de llorar...
Bizi oynarken izleyince eve gidip ağlamak istiyorum.
Se los juro. Cuando los veo jugar me dan ganas de irme a casa y echarme a llorar.
Ağlamak istiyorum.
Tengo lágrimas en los ojos.
Ağlamak istiyorum.
Me da ganas de llorar.
Ağlamak istiyorum.
Necesito llorar.
Ben de ağlamak istiyorum.
Yo también tengo que llorar.
Yaşamak, gülmek, ağlamak istiyorum.
Quiero vivir, reir, llorar.
# Her düşündüğümde ağlamak istiyorum #
# Cada vez que pienso en eso quiero llorar.
Sadece ağlamak istiyorum.
Me siento como llorando...
İşe yaramıyor. Ağlamak istiyorum, ama bunun için çok maçoyum.
Quiero llorar, pero soy demasiado macho.
Ağlamak istiyorum.
Sólo quiero llorar.
Oturup ağlamak istiyorum ta ki, bir damla gözyaşım kalmayıncaya kadar.
Sólo me siento y lloro, y lloro hasta mas no poder.
O kadar tatlı ki ağlamak istiyorum.
Es tan bello, quiero llorar.
Bugün sadece ağlamak istiyorum.
Hoy sólo tengo ganas de llorar.
Ben sadece köpek gibi ağlamak istiyorum. Hayır!
Todo lo que quiero hacer... es llorar todo el día.
Çünkü ben oğlumun, oğlu oldum, Babamı görüyorum ve ağlamak istiyorum.
Porque me convertí en el hijo de mi hijo. Veo a mi padre y quiero llorar.
Karım için ağlamak istiyorum.
Quiero llorar por mi esposa.
Ağlamak istiyorum!
Voy a llorar.
Köpek beni saat 5'te uyandırdı, ıslak ve soğuktu her yer,... sonra Rita beni kaldırdı ve bana işememi mi söyledin? Ağlamak istiyorum.
¿ El perro me despertó a las 5, está húmedo y frío, entonces Rita me para y tu me dices que lo arruino todo?
Şu sıra her şey üstüme üstüme geliyor. Odama çekilip bir saat ağlamak istiyorum.
Ahora tengo muchas cosas que hacer... y necesito ir a mi habitación y dormir una hora.
Şu an ağlamak istiyorum.
Creo que voy a empezar a llorar...
Güzelliği karşısında dayanamayıp, ağlamak isteyeceğim bir manzarası olan bir balkon istiyorum. Ve balayımızın bir saniyesini bile keyif düşkünlüğü haricinde bir şeyden suçluluk duyarak geçirmek istemiyorum.
Quiero un balcón con una vista tan hermosa que haga llorar y no quiero pasar ni un minuto de nuestra luna de miel sufriendo por nada que no sea la culpabilidad provocada por nuestros excesos.
Ağlamak istiyorum.
Sabes, me dan ganas de llorar.
Onun fotografini elime alip hüngür hüngür aglamak istiyorum!
Quiero tomar su foto que mi grito corazón!
Neden şu an ağlamak istediğimi bilmiyorum ama, istiyorum.
No sé por qué tengo ganas de llorar.
istiyorum 518
istiyorum ki 20
ağlama 668
ağlamak 20
ağlamayacağım 22
ağlama artık 44
ağlamayı kes 61
ağlamayın 45
ağlamayı bırak 20
ağlamıyorum 59
istiyorum ki 20
ağlama 668
ağlamak 20
ağlamayacağım 22
ağlama artık 44
ağlamayı kes 61
ağlamayın 45
ağlamayı bırak 20
ağlamıyorum 59