Ağlamıyorum traducir español
438 traducción paralela
Ağlamıyorum.
No estoy llorando.
Ağlamıyorum.
No lloro.
- Ağlamıyorum. Lütfen. Bende geleyim.
- No estoy llorando. ¡ Déjeme ir a mí también!
Ben bu yüzden ağlamıyorum.
Yo no lloro por eso.
- Ağlamıyorum, fakat bana geri dön.
No, no lloro. Pero vuelve a mí.
Bakın bay Neff, ben deli değilim, histerik de değilim. Ağlamıyorum bile.
Mire, señor Neff, no estoy loca, ni histérica.
- Kendime ağlamıyorum.
- No estoy llorando por mí.
- Ağlamıyorum.
No estoy llorando.
PETER BAİLEY ÖZEL - Ağlamıyorum. - Yalvarıyorsun.
- No voy a llorarle, Sr. Potter.
Ben ağlamıyorum.
No estoy llorando.
- Ağlamıyorum ama sonuçta 300,000!
- No lloro, pero 300.000...
- Ağlamıyorum.
- Lo siento. No estoy llorando.
- Ağlamıyorum.
- No estoy llorando.
Ağlamıyorum artık.
Ya no estoy llorando.
- Hayır, ağlamıyorum.
¡ Por supuesto que no!
Gittiğin için ağlamıyorum.
No estoy llorando porque te vas.
- Sen ağlıyorsun. - Ağlamıyorum.
- ¿ Estás llorando?
Artık ağlamıyorum. Sen yanımdaysan artık korkmuyorum.
Si estás conmigo ya no tengo miedo.
Bunlar için ağlamıyorum.
No lloro por ellos.
Ağlamıyorum.
- Llorar.
Ağlamıyorum. Sadece mutluyum.
No lloro, soy muy feliz.
Ağlamıyorum. Oldu mu?
Pararé, ¿ eh?
Tamam, ben de ağlamıyorum, gördün mü?
- Entonces yo también.
Ama bu yüzden ağlamıyorum.
Pero no estoy llorando.
Sahiden ağlamıyorum.
No estoy llorando de verdad.
Şimdi ağlamıyorum bile.
Ahora ni siquiera lloro.
Ağlamıyorum.
No lo hago.
Onun için ağlamıyorum. Dans yüzünden. Hayır sevgilim.
- No estoy disgustada por ella, es el baile.
Hayır, ağlamıyorum
No Sí...
Çorap yüzünden ağlamıyorum zaten.
No es por esa condenada media. Olvídalo.
Hayır, ağlamıyorum. Gülüyorum.
No, me estoy riendo. ¿ Lo ves?
- Bunlar için ağlamıyorum!
No estoy llorando por esos recuerdos.
Artık Brahms'ı dinleyebiliyorum ve ağlamıyorum.
Ahora puedo escuchar a Brahms... sin llorar.
- Ben ağlamıyorum, sağolun!
- Sal de mi propiedad.
Ağlamıyorum.
¿ Por qué lloras?
Hiç bile ağlamıyorum.
Que va, yo no lloro.
Ben ağlamıyorum... Ama ağlamak isterdim.
No estoy gritando... sino que quisiera.
- Ağlamıyorum zaten.
No estoy berreando.
Ağlamıyorum, ağlamıyorum.
No voy a llorar. No voy a llorar.
Evet, ağlamıyorum.
Si, bueno, no estoy llorando.
- Hayır, ağlamıyorum.
- ¡ Qué va!
Ağlamıyorum ben.
No estoy llorando.
Ben ağlamıyorum!
¡ No estoy llorando! ¡ Sí que lo estás!
- Ağlıyorsun! - Ağlamıyorum!
¡ No lo estoy!
Fakat bu nedenle ağlamıyorum.
Pero no lloro por eso.
Ağlamıyorum.
No tengo miedo, no lloro.
Hatırlıyorum, bir keresinde mavi bir elbisem vardı neden mavi dondurma alınmadığını anlamamıştım. Hiç unutmam nasılda ağlamıştım.
Una vez tenía un vestido azul y no podía entender por qué no me daban helado azul y lloré...
Üzgün olduğum için ağlamıyorum.
Se había perdido, como él dijo.
- Ben ağlamıyorum.
- No estoy llorando.
Artık ağlamıyorum.
Ahora ya no lloro.
O vazoyu kırdığını iyi hatırlıyorum. Gerçekten ağlamıştın.
Recuerdo como tiraste ese jarrón de la charola y se quebró y tus ojos se llenaron de lágrimas.
ağlama 668
ağlamak 20
ağlamak istiyorum 20
ağlamayacağım 22
ağlama artık 44
ağlamayı kes 61
ağlamaya başladı 16
ağlamayı bırak 20
ağlamayın 45
ağlamak 20
ağlamak istiyorum 20
ağlamayacağım 22
ağlama artık 44
ağlamayı kes 61
ağlamaya başladı 16
ağlamayı bırak 20
ağlamayın 45