English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ B ] / Bakın bayan

Bakın bayan traducir español

1,022 traducción paralela
Bakın bayan, saçmalığı kesin.
Mire señora, corte el rollo.
Bakın Bayan Kane, elimde bir gazete olsaydı ve bir politikacının davranışları hoşuma gitmeseydi, onunla mücadele ederdim.
Si tuviese un periódico, y no me gustara como alguien hace las cosas algún político, lo enfrentaría con todo.
Bana bakın Bayan Ralston, bana büyük bir iyilik yapar mısınız?
Ahora, mire, señorita Ralston, ¿ me haría un gran favor?
Bakın Bayan Wales, açık konuşalım.
Ahora, escuche.
Bakın Bayan Wales, anti-semitizmden nefret ederim.
- Odio el antisemitismo.
- Bakın Bayan Lord.
- Oiga, Sra. Lord...
Bakın Bayan Blucher.
Ahora, mire, señorita Blucher.
- Bakın Bayan Blucher.
Mire, señorita Blucher.
Bakın Bayan Manleigh bu kadın kocanızın ürettiği peyniri değiştirmiyor benim yazdığımı neden değiştirsin?
Mire, Sra. Manleigh... ella no cambia el queso de su esposo... ¿ por qué iba a cambiar lo que yo escribo?
- Bakın bayan, sizi tanımıyorum bile.
- Mire, no la conozco.
Bakın Bayan Schmidt.
Bien, señorita Schmidt.
- Bakın bayan, sizden özür diledim ya, neden sürekli beni takip ediyorsunuz?
Oiga, sefiorita, me voy a quedar sin disculpas. Si me va siguiendo para armar jaleo otra vez... ( ;
- Bana bakın bayan hayatta birçok şey yaptım ama bir banka patronunu dizime yatırıp dövme isteği içimden ilk defa geliyor!
Srta. Howard, he hecho muchas cosas durante mi vida, pero nunca he puesto al presidente de un banco sobre mis rodillas para darle unas azotainas. Es un placer que me agradara.
- Bakın Bayan Johnson...
Srta. Johnson...
Bakın bayan, 15 yıldır bu güzergahta araba kullanıyorum.
Escuche, señora, he hecho este recorrido durante 15 años.
" Bakın Bayan Inwood, elimde size ait bir elbise var.
" Mire, tengo un cierto vestido suyo.
Bakın bayan, bu kadar zor olacaksa isterseniz yapmayalım?
Oh, mire, señora... si le es tan difícil... ¿ no quiere que hagamos nada más?
Şu yaşlı şempanzeye bakın Bayan Laurel. 84 yaşında.
Fíjese en el mono viejo.
Bakın Bayan Hudson, dörtdörtlük bir piyes yazdınız ve en uygun kanınızca oyuncu seçiminizi yaptınız.
Como autora, le incumbe el reparto.
Bakın bayan...
Señorita...
Bakın bayan, ben o tip bir adam değilim.
Yo no soy uno de esos tipos.
Şu asil simetriye bir bakın, Bayan Eliza.
Observe sus nobles proporciones, Srta. Elizabeth.
Rastlantıya bakın, Bayan Van Hopper.
¡ Qué casualidad!
Bakın şimdi bayan Bragg, şöyle ki...
Ahora bien, Srta. Bragg, hay...
Bana bakın, Bayan Kane, hayatım.
Míreme, Sra. Kane, querida.
Bayan Roy, şu hediyelere bakın.
Srta. Roy, mire todos estos regalos.
"İşte Bayan Fanny, bıçağa gene ne yapıyor bakın" diyorum.
"Ahi esta la Srta. Fanny, haciendo eso con el cuchillo otra vez."
Yukarıdaki bayanı ve onun bana bakışını düşünüyordum...
Pensaba en la señora Dietrison y en cómo me había mirado.
Bayan Didriksen, siz önden gidin. Tanıdık biri var mı diye bakın.
Señora Didriksen, ahora pase usted y fíjese bien y dígame si ve a alguien conocido.
Yüzünüzü kaçırmayın, Bayan Wales. Bana bakın.
Míreme a la cara.
Jarsenin kapelet üzerinde taşınışı... içindeki bayanın boğuk bakınışı.
Hecho de jersey, con su propia capucha, dándole a la señora un aspecto silencioso.
Bakın, Bayan kat görevlisi...
Mire, señorita fregona... ¡ Oh, Dick!
Bakın, Bayan Penniman, kaybettiniz.
- Sra. Penniman, ha perdido.
Bakın, Bayan Bennett, sadede gelebilir miyiz?
Mire, Srta. Bennett, ¿ podemos ir al grano?
- Hey, şu hale bakın! Bayan Katie Howard!
Vaya, si es la Srta. Katie Howard.
Bakın, bayan, bu bezi macassar yağlarına karşı kullanabilirsiniz.
Mire, señora, un antimacasar.
Bakın, bakın, bayan, müzik kutularım var.
Mire, señora, una caja de música.
- Bakın bayan. - Bunu beğendiniz mi?
- ¿ Qué le parece?
Bak Bayan Minosa, kocan bir dağın altında mahsur.
Mire, Sra. Minosa, su marido está atrapado bajo la montaña.
Bakın, bayan Dilbur!
¡ Mire, Sra. Dilbur!
- Bakın, Bayan Birnley- - - Şaka yapılacak iş değil bu.
Srta. Birnley...
Kendinize iyi bakın, Bayan Doyle.
Cuida bien a la Srta. Doyle.
- Bakın, Bayan Ramirez...
¿ Por qué?
Rahatınıza bakın. Bayan Fulton, buraya oturmaz mısınız?
Sra. Fulton, ¿ quiere sentarse aquí?
İyi şanslar. Kendinize iyi bakın, Bayan Neall.
Suerte y cuídese bien.
İyi bir şekilde bakılacaksın. Bayan Reid, yeni bakıcın.
Estarás bien cuidado.
Bayan McCormick sadece senin düzgün şekilde bakılmadığın konusunda endişeli.
A la Sra. McCormick solamente le preocupa que no la esté cuidando apropiadamente.
- Bakın Bayan Fremont.
- Srta. Fremont.
Buraya bakın, genç bayan! Bekarlar da, dullar kadar kayıp ruh olabilir.
Escucha, los solteros podemos sufrir tanto como los viudos.
Pekala evlat. Bak ne diyeceğim. Bayan Susie, okuldan kaçtığın için, ondan özür dilemeni bekliyor.
La señorita Susie se merece una disculpa por haberte peleado en la escuela.
Şuna bir bakın genç bayan! Buyurun, bakın.
Observe, señorita.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]