Bağışlayın traducir español
3,601 traducción paralela
Bağışlayın beni...
- Perdóname...
Bağışlayın. Detaylarda biraz unutkanımdır.
Disculpen mi imprecisión en los detalles.
Ulu Tanrım, bu kulunuza ölüm uykusunu bağışlayın sonsuz ışık üzerinde parlasın ve cennetin ve dünyanın sarsılacağı dünyayı ateşle yargılayacağın bu kötü günde onu ebedi ölüme teslim etsin. Âmin.
Señor, concédele descanso eterno y permite que tu luz brille sobre tu sierva aquí y líbrala de la muerte eterna en ese terrible día cuando los cielos y la tierra sean sacudidos y vengas a juzgar al mundo con tu fuego.
Sorduğum için bağışlayın ama hizmetkârlar nerede acaba?
Disculpe mi pregunta, pero, ¿ dónde están los servientes?
Sorumu bağışlayın, ama neden kralın baş şövalyesinin karısına bu kadar önem veriyoruz?
Si no le molesta la pregunta, ¿ por qué le estamos prestando tanta atención a la novia del paladín del Rey?
Bayanlar, beni bağışlayın. - Peki
Señoras, discúlpenme.
Beni bağışlayın.
Así que, si me disculpas.
Onları bağışlayın. Beni alacak mısınız?
Déjenlos a ellos.
Bağışlayın Üstat.
Perdóneme, maestro.
Bağışlayın Üstat Kenobi.
Disculpe, maestro Kenobi.
Bağışlayın General, Üstat Piell'in hala hayatta olduğunu nereden biliyoruz?
Disculpeme, General, ¿ pero como sabemos que el Maestro Piell sigue vivo?
Kabalık ettiğim için bağışlayın.
Eso fue muy grosero.
Efendim, çocuklarımı bağışlayın!
Señor, perdone a mis hijos.
Beklettiğim için bağışlayın.
Perdonen que les haya hecho esperar.
Bağışlayın beni.
Deberán disculparme.
Sizi de tuttum, bağışlayın.
Perdóneme, le he alterado.
İşlediğim günahlar için beni bağışlayın Tanrı'm.
Perdóname, padre, porque he pecado.
Bağışlayın bizi, Doktor.
Perdónenos, doctor.
Bağışlayın beni!
Lo siento... Yo no sé nada.
- kutsal değerleri satma, rüşvet, ve böyle terbiyetsiz bir kelimeyi dile getireceğim için beni bağışlayın dürüst hanfendiler, halkın önünde şehvet düşkünlüğü yapma.
- Simonía, soborno, y si me perdonáis la poca delicadeza, bellas damas, lascivia pública.
eğer Qing hanedanlığı çin gerçekten endişe ediyorsanız, birşey işe yarayabilir, servetinizi bağışlayın.
Si usted en realidad se preocupa por la Corte Qing, haga algo útil, done sus riquezas.
Onu bağışlayın.
No le tengo miedo.
Bağışlayın.
De nuevo, debo disculparme.
Profesör Finnie. Bağışlayın.
- Profesor Finnis, perdóneme.
Bağışlayın, üzgünüm.
- Perdóneme, lo siento.
Bağışlayın, katılmam gereken çok önemli bir toplantı var, ve umarım şansınız yaver gider.
Perdóname, tengo una reunión muy importante. Le deseo mucha suerte, señor.
Bağışlayın beni Peder, günah işledim.
Bendígame Padre, por haber pecado con el pensamiento, la palabra y los hechos.
Bağışlayın onu, Saşa abi... Ne yaptı ki? !
Perdónale, tío Sasha, después de todo, ¿ qué hizo él?
Ve gerçekten üzgünüm. Lütfen bağışlayın beni.
Y lo siento mucho, porfavor perdónenme
Bağışlayın beni lordum... Niye seni bağışlayayım ki?
- Disculpe, mi señor- - - ¿ Por qué habría de perdonarte?
Bağışlayın beni Khaleesi.
Perdóneme, Khaleesi.
Bağışlayın.
Perdonenme.
Lütfen canımı bağışlayın.
Por favor perdóneme la vida.
Haddimi aştıysam bağışlayın.
Perdóneme si exageré.
Lütfen onu bağışlayın. Lütfen onu affedin.
¡ Señor Juez, perdónelo por favor!
Beni bağışlayın, bazen İngilizcem beni yanıltır, bazen sizin gerçekleri... söylemediğiniz gibi...
Perdóneme, a veces mi inglés me falla, pero cuando usted... dice algo que no es verdad...
Bağışlayın beni beyim.
Perdóname, mi señor.
Bağışlayın majesteleri.
Perdón, su Excelencia.
Hayatımı bağışlayın lordum, ben de köleniz olayım.
Dame mi vida, mi Señor, y soy tuya.
Bağışlayın, ben Harry Pearce.
Perdóneme, soy Harry Pearce.
- Böldüğüm için bağışlayın doktorlar.
Siento interrumpirles, doctores.
Bağışlayın, ödemeye gerek yok.
Lo siento, la recompensa no es necesaria.
- Bağışlayın ama sihirbazlık annemdeki asalette -
No estoy siendo arrogante, pero sé que mi madre es mejor.
Bilmiyorum, lütfen bağışlayın general.
No estoy seguro... Perdóneme General Pan Huan.
Kabalığımı bağışlayın.
Por favor, discúlpeme.
Dikkatsizliğimi bağışlayın.
Oh, no me había dado cuenta.
- Bağışlayın.
- Le pido disculpas.
Beni bağışlayın peder ama gerçekten söyleyecek bir şeyim yok.
Perdóname, padre, pero realmente no tengo nada que decir.
Allah'ın adıyla, Bagıslayıcı...
En nombre de Dios el Misericordioso -
Çok bağışlayıcısın.
Eres tan indulgente.
Bağışlayın.
Mis disculpas.