Belki de hayır traducir español
1,343 traducción paralela
Belki beni bir müstehcenlik işinde yakaladınız. Belki de hayır.
Quizás puedan acusarme de obscenidad o quizás no.
Ama belki de hayır.
Pero sólo quizá.
- Belki, belki de hayır.
¿ Pasó algo? Quizás sí, quizás no.
Belki de bu beni moron gibi gösteriyor fakat hayır.
Capaz que me hace un idiota, pero no.
Hayır. Ama belki aramızda bir elektriklenme oluyordu.
Tal vez había algo de química.
- Belki de Lorelai'la konuşmalısın. - Hayır.
- Quizá deberías hablar con Lorelai.
Belki de evde özel bir şey vardır.
Tal vez hay algo especial en el apartamento.
Belki de gizli kameralardan korktu çok fazla kaçış yolu yoktu. Hayır.
Tal vez le preocupaba las cámaras ocultas, las vías de evacuación limitada.
- Biliyor musun belki de... - Hayır.
- Sabes, quizás no deberíamos- -
İnsan hayatı, bazı karar anlarına bağlıdır. Belki de bu köfte onlardan biri.
En la vida de un hombre hay que arriesgarse en unos cuantos momentos decisivos... y quizá este pastel de carne sea uno de ellos.
İyi düşünüyordum da eğer belki istersen belki boş hissettiğinde çıkmaya hayır demek istersen...
Bueno, me preguntaba si tú quizá querrías quizá, y sé libre de decir no tener una cita.
Düşünüyordum da... belki okuldan sonra gidip biraz jenga oynarız, olur mu? Hayır.
Estaba pensando que quizá después de clase podamos jugar una partida de jenga, ¿ eh?
Hayır, düşündüm de... belki de zor yollara başvurmamıza gerek kalmaz.
Sólo pensaba que quizá no haya que tomar medidas tan drásticas.
Hayır, belki de Ebola değil ve hatta belki Deve Çiçeği bile değil.
No, o quizá no sea ni Ébola ni Viruela del Camello
Belki de bir yerlerde, zar atarak, gün be gün ne olacağıma karar veren bir kura komisyonu falan vardır.
Quizás hay alguien por ahí jugando con mi vida, lanzando unos dados, decidiendo qué va a ser de mi, día tras día.
Belki de bir yerlerde, zar atarak, gün be gün ne olacağıma karar veren bir kura komisyonu falan vardır.
Quizás hay alguien por ahí, en algún sitio, lanzando unos dados, decidiendo qué va a ser de mi, día tras día.
Belki de ben deliyim. Hayır, Rose.
No, Rose, está bien.
Belki onlar da biraz yetenek vardır, ama şehrin şu anki durumuna bakarsak ihbarları değerlendiren ve köşeleri temizlemekle uğraşan 1,500 kişi falan vardır.
Ahí hay algo de talento, pero tal y como está la ciudad ahora mismo, son 1.500 tíos recibiendo llamadas y despejando esquinas.
Burada şartları mı konuşmak için bulunuyoruz, Robin yoksa sen, evlilik ihtimallerimi, "hayır", "mümkün", "belki" lerle suya mı gömmek istiyorsun?
¿ Vamos a hablar de los términos, Robin? ¿ O creéis que podéis anegar mis perspectivas de matrimonio con "no", "tal vez", "es posible"?
Hayır, belki de eve gitmek istersin demek istemiştim.
Jefe, tal vez quisiera continuar...
Hayır, ama göbeğimi görüyorum ve belki de biraz mekik çekmeliyim.
No, solo el frente, sí quizá debería marcar mis abdominales primero.
- Belki de biraz daha kalabiliriz. - Hayır!
Nos estamos divirtiendo tanto que podríamos quedarnos un poco más.
- Hayır. Belki de değildir.
- No, tal vez chueco no.
Belki de burada bizden başka biri daha vardır.
¡ Bueno, quizás hay alguien más aquí con nosotros!
- Belki de seni unutmuştur. - Hayır.
- Puede decepcionarte.
Zamanla bir bağlantısı varsa, belki yer ile de vardır.
Si hay una conexión con el momento, quizá haya una conexión con el lugar.
Hayır, hiç de değil. Tamam örnek çocuk değilmişsin belki ama, karakter sahibi bir insansın.
Eres una niña mimada, pero tienes mucha personalidad.
- Belki de onu buraya bırakmalıyım. - Hayır, sen...
Quizâ en las escaleras.
Hayır, belki de almam.
No quizá no.
Hayır, doğrudan değil belki, fakat sürekli olarak askerlikle ilgili... sistematik beyin yıkamalarla.
No, quizás no directamente, pero sí con ese tono de dar órdenes... militar y de lavado de cerebro de regimiento.
Ama belki Reykjavik'te başka oteller de vardır?
Pero, ¿ hay quizá otros hoteles en Reykiavik?
Hayır, belki de bu aşktır, belki de değildir.
¡ No! Porque quizá esto es amor o quizá no lo es.
Belki de biri tavan arasında onun kutusunu bulup... Hayır, onun imzası var.
Tal vez alguien encontro una caja con todo esto en un desvan y quieren... aqui esta su firma especial.
- Hayır, asla. Belki de mükemmel Hartman Hughes'un kadınını çalmasından korkuyorsun.
O tienes miedo de que te la robe el gran Hartman Hughes.
Hayır, belki de kalmamıştır.
No, tal vez no.
"Hayır, belki gelecek hafta." Malum, "Bundan sonraki hafta."
"Sabes, quiza la proxima después de ésta"
Hayır, yanılıyorsun.Sorun hiç birşeyi yayınlamamam.see, 3, belki de 4 gün için özel haberleri kesebilirim.
No, te equivocas, mira, no lo emitieron todo. Tengo suficiente para conseguir exclusivas para tres días, puede que cuatro.
Hayır, onu korkutmaya çalışıyoruz belki de hapse geri dönmez.
No, intentamos asustarle y así puede que no vuelva a la cárcel.
Anormal şeyler hakkında bilgisi olduğunu iddia eden birine göre fazla şaşırmışa benziyor. Haklısın, belki de gitmeliyiz. Bekle, hayır hayır, gitmeyin, lütfen.
parece muy sorprendido para un hombre que dice saber mucho acerca de lo sobrenatural quizás deberíamos irnos no por favor.
Hayır, ama belki de bir iblis ile bir anlaşma yaptı.
Quizá hizo un pacto con alguno.
Hayır, dondurma almaya gideceğim. ve belki göle gideceğim, belki bir kayık kiralarım, ve canım ne yapmak istiyorsa onu yaparım.
También voy a salir a comprar algo de helado y después voy a ir hasta el lago, y tal vez alquile un bote y voy a hacer lo que me dé la gana.
Belki bir çeşit tavan vardır.
Así que quizás hay un límite de cierta clase.
Belki de önceden fırınlanmayan tam buğday hamuru vardır.
Hay algunas cortezas integrales que la gente no pre-cocina...
Şu an, benim için uygun bir yer yok ve belki haklılardır, belki de, daha sakin bir yere ihtiyaç duyuyorum.
No hay ningún sitio bueno para mí ahora, y quizá tengan razón, a lo mejor necesito estar en un sitio tranquilo.
Hayır. Greg, bizim için yaptığına minnettarım ama belki de Wilson haklıdır.
Te agradezco lo que haces por nosotros, pero quizá Wilson tiene razón.
- Hayır, değilmiş. - Belki senin en iyi fikrin olabilir ama yine de kötüymüş.
Quizá sea la mejor idea que tú hayas tenido- -
Belki ailende bilmen gereken kalıcı bir hastalık vardır.
Tal vez hay algunas enfermedades en tu familia de las que necesites saber.
Belki de başkandır. Hayır.
Quizá es el Presidente.
- Belki bazı şeyleri açıklığa... - Hayır, hayır.
- Quizás pueda dar algo de luz sobre...
- Yapabileceğim bir şey varsa. - Belki de vardır.
– Si hay algo que pueda hacer...
Belki de o buradadır Hayır.
Tal vez ella ya ha estado aquí. no
belki de 1259
belki de öyle 45
belki değil 57
belki de ben 23
belki de biz 19
belki de haklısınız 26
belki de daha fazla 40
belki de değil 95
belki de öyleyim 25
belki de bu 32
belki de öyle 45
belki değil 57
belki de ben 23
belki de biz 19
belki de haklısınız 26
belki de daha fazla 40
belki de değil 95
belki de öyleyim 25
belki de bu 32
belki de öyledir 60
belki de vardır 18
belki değildir 19
belki de değildir 39
belki de haklısındır 24
belki de haklısın 174
belki de haklıdır 22
hayır 154433
hayir 1030
hayïr 50
belki de vardır 18
belki değildir 19
belki de değildir 39
belki de haklısındır 24
belki de haklısın 174
belki de haklıdır 22
hayır 154433
hayir 1030
hayïr 50
hayırlı sabahlar 20
hayırlı olsun 23
hayırdır 75
hayır canım 120
hayır bilmiyorum 44
hayır olmaz 106
hayır teşekkür ederim 82
hayır teşekkürler 294
hayır değilim 105
hayır yok 169
hayırlı olsun 23
hayırdır 75
hayır canım 120
hayır bilmiyorum 44
hayır olmaz 106
hayır teşekkür ederim 82
hayır teşekkürler 294
hayır değilim 105
hayır yok 169
hayır efendim 1474
hayır olamaz 49
hayır tatlım 161
hayır değil 288
hayır sağol 79
hayır mı 930
hayır hayır 470
hayır değilsin 44
hayır dedim 177
hayır doktor 63
hayır olamaz 49
hayır tatlım 161
hayır değil 288
hayır sağol 79
hayır mı 930
hayır hayır 470
hayır değilsin 44
hayır dedim 177
hayır doktor 63
hayır sağ ol 45
hayır bayım 130
hayır baba 155
hayır anne 143
hayır hayatım 67
hayır bayan 105
hayır hanımefendi 70
hayır lütfen 53
hayır bayım 130
hayır baba 155
hayır anne 143
hayır hayatım 67
hayır bayan 105
hayır hanımefendi 70
hayır lütfen 53