Ben de biliyorum traducir español
4,999 traducción paralela
Ben de biliyorum. Hâlâ benim için bir şey yapmamış köşe ofisteki ukala bir avukatsın.
Yo también... un abogado pretencioso en una gran oficina que no ha hecho nada por mí todavía.
Suç olmadığını ben de biliyorum.
Ya sé que no es un delito.
Annemi elimden aldığın için ben de biliyorum artık.
Me di cuenta de eso, desde que me quitaste a mi madre.
Ama sen ve ben de biliyorum Ona söyledim eğer o ne yapacağımı.
Pero ambos sabemos qué haría ella si se lo dijeras.
Bu yolu çoktan denediğini ben de biliyorum ama suçlu davaları konusunda benim daha fazla deneyimim var. - Kendime has yöntemlerim var.
Mira, sé que lo haz intentado antes, pero tengo mucha más experiencia en litigios criminales, tengo mi manera.
Bak, biliyorum ben bir yargıcım ve senin için bu duruşmanın adil geçmesini sağlamalıyım ama burada herkes senden tiksiniyor olması gerek.
Escuche, sé que soy un juez y que me debo asegurar de que tenga un juicio justo pero todos aquí deberían estar asqueados por usted.
Biliyorum kendinden şüphe ediyorsun, ama ben senden etmiyorum, ve milyonlarca destekçin de.
Sé que dudas de ti misma, pero yo no dudo de ti, y tampoco lo hacen los millones de seguidores.
Biliyorum, ben de inanmıyorum ama belki işe yarayabilir.
Lo sé. Yo tampoco lo creo, pero funciona.
Bak Liv, biliyorum bu gece daha yeni tanıştık ama bunu atlatman için ne gerekirse ben yardım etmek isterim.
Mira Liv, sé que nos acabamos de conocer esta noche, pero cualquier cosa que necesites para superar todo esto, de verdad que quiero ayudarte con ello.
Ben tamamen hayvanım, onu biliyorum, Dr D'Antonio.
La mitad de todos los sindicatos legales ahora terminar en divorcio.
Nerede gibi kentsel alanlarda, gibi Burada Güney Kaliforniya'da... var çünkü... biz görmüyorum değil tarımsal işletmelerinin bir sürü Ama orta-Atlantik bakarsanız Maryland, Virginia, Kuzey Karolina, o bölge Ben tavuk çiftlikleri çok şey var biliyorum ve domuz çiftlikleri bir sürü Ve büyük bir atık meselesi.
Las zonas urbanas, como aquí en el sur de California en los que estamos, no vemos que, por lo que no un montón de explotaciones agrícolas pero en el medio del Atlántico Maryland, Virginia, Carolina del Norte, Sé que hay muchas granjas avícolas, granjas de cerdos donde los residuos es un gran problema.
Trisha, ben sadece işini ne kadar sevdiğini biliyorum neden yarı zamanlı bir iş bulmuyorsun?
Trisha, todos sabemos cuánto amas tu trabajo. Por qué no le dedicas parte de tu tiempo a tu trabajo?
Dün gece Callie ile konuşma şansım olmadı ve dünün biraz şey olduğunu tuhaf olduğunu biliyorum yani olanlar falan. Ve ben iyi olduğundan emin olmak istedim.
No pude hablar con Callie anoche, y sé que lo de ayer fue algo... raro, lo que pasó y tal, y, bueno, quería asegurarme de que estás bien.
Bayılacaklar ve bunu biliyorum çünkü ben de bu yatağı çok sevdim.
Va a encantarles y lo sé, porque a mí me encanta esta cama tanto...
Nasıl biri olduğumu biliyorsun Lena. Ve ben de bunun bazen senin için sinir bozucu olduğunu biliyorum.
Sabes quién soy, Lena, y sé que es terriblemente frustrante para ti a veces.
Tamam, ben de bunun bedavadan biraz pahalı olduğunu biliyorum.
Sabes que soy consciente de que eso es como no pagar alquiler.
Biliyorum Finn ve ben artık sadece arkadaşız, ama o hala azgınlığın vücut bulmuş haliydi.
Sé que ahora Finn y yo solo somos amigos pero seguía siendo de lo más sexual.
Ben de zekice sözler biliyorum.
Sé palabras cultas.
Korkuyorsunuz biliyorum, çünkü ben de korkuyorum.
Sé que tenéis miedo, porque yo también lo tengo,
Şimdi, bak, II Ben gerçek bir O.Ç. olduğumu düşündüğünü biliyorum, ama...
Miren, sé que piensan que soy un hijo de puta, pero...
Anne, ben biraz biliyorum ilgili bir şey... insanları feda bana yakın bu şehrin iyi için.
Mamá, sé un poco algo al respecto... Sacrificar la gente más cerca de mí para el bien de esta ciudad.
Ben ordudaydım ve gizli görevlerde nasıl görevlendirme yapıldığını biliyorum.
Estuve en el ejército. Sé cómo asignar cuadrantes en una situación de misiones espía.
Etkileyici ama ben de photoshop kullanmasını biliyorum.
Impresionante. También sé usar Photoshop.
- Onun neler yapabileceğini bilmiyor ama ben biliyorum.
- No sabe de lo que ella es capaz. Yo sí.
Biliyorum, söyledikleri delice. 10 gün önce sorsan ben de inanmazdım...
- Lo sé, está bien, lo sé es una locura lo que dice, y si me preguntabas diez días atrás si- -
- Bunu açamıyorum! - Biliyorum, ben de.
- ¡ La mía no se abre!
Ama unutma, ben senden daha çok şey biliyorum bu konularda.
Y tú te olvidas de que yo sé más sobre esto que tú.
Tedavi sürecinin zor geçeceğini biliyorum ama ben hep onun yanında olacağım. Ne anasının gözüdür o.
Bueno, sé... que la terapia será extenuante y... estaré con ella a cada paso del camino... es dura de roer.
Tanrılarla birlikte olduğunu çok iyi biliyorum lakin biraz daha burada bekleyeceğim olur da gelip konuşmak istersen gel ve konuş benimle ve ben de köylü ellerimle bir zamanlar olduğu gibi o güzel ve uzun saçlarını okşayayım.
Se muy bien que estas con los dioses pero esperare por un tiempo, y si quieres venir y hablar conmigo entonces, ven y habla. Y acariciare suavemente tu largo y precioso cabello una vez mas con mis manos campesinas.
Ben sadece yol haritasını biliyorum.
¿ Una unidad de disquete?
Biliyorum ki ikiniz de babama ihanet etmeyi onu öldürmeyi, kaçınılmaz bir trajedi olarak görüyordunuz ama ben öyle görmüyorum, ve hiç görmeyeceğim de.
fue una tragedia inevitable, pero yo no lo veo de esa manera, y nunca lo haré.
Kızımın nasıl yaşadığını gayet iyi biliyorum ben! Biliyorum.
Sé exactamente el tipo de vida que tenía mi hija.
Biliyorum.Kan vermede gördüm bu sabah ve bence şimdi tekrardan iletişime geçmek istiyor ve ben... yani... yapamam.
Lo sé. Le vi en la donación de sangre esta mañana y ahora creo que quiere estar en contacto de nuevo. Y yo... yo... no puedo.
Ben çocukların, kendi çocukluklarından bir şeyler taşıdıklarını iyi bir anneye ne kadar ihtiyaçları olduğunu biliyorum mevcut olan annelerine yani.
Sé lo que los niños guardan de su infancia, cómo necesitan a una buena madre, una madre que esté presente.
- Fiona... Olayi büyüttügümü düsündügünü biliyorum, ama ben böyleyim.
Fiona, sé que piensas que estoy haciendo una montaña de un grano de arena, pero es mi rollo.
Sanırım ben neyle ilgili olduğunu biliyorum.
Creo que sé de qué va esto.
İnsanların umursamadığımı düşündüklerini biliyorum. Ama ben de canavar değilim.
Y sé que la gente piensa que no me importa, pero no soy un monstro.
Birçok teklif aldığını biliyorum Alexandria Associates, P.F.W., Syncon ama burada, McQuaid Security'de işleri biraz farklı yapıyoruz ve bu sadece en fazla ben ödediğim için değil ki en fazla ben ödüyorum.
Sé que has estado recibiendo un montón de ofertas, Alexandria Associates, P.F.W., Syncon, pero aquí en McQuaid Security, hacemos las cosas un poco diferentes, y no es solo porque pague más, lo cual hago.
Böyle bir şey beklemem haksızlık biliyorum ama ben tüm zorlukları benim için aşacak bir adam istiyorum.
Lo sé. Sé que es injusto de mi parte esperar eso, pero tú sabes, quiero estar con un chico que sea capaz por mí, ¿ sabes?
Ben de senin burada çalıştığını zannettiğini biliyorum. Ama, inan bana yanılıyorsun.
Y yo sé que tú crees que aún trabajas aquí, pero, créeme, no es así.
Biliyorum, ben de öyle düşünmüştüm.
Lo sé, yo también lo pensaba.
Bu arazinin verimli olduğunu herkes biliyor ve ben de altını kasabaya götürmediğinizi biliyorum.
Todos saben que esa concesión esta cedida, y se que el oro no ha llegado a la cuidad.
Ben de ne olduğunu biliyorum.
Yo sé cuál es.
Bir tek ben biliyorum.
A pesar de todo, puedo amarte.
Şimdi, Stu, emekli olmayı düşündüğünü biliyorum ve ben de bunu tekrar düşünmeni istiyorum.
LERPISS PARQUE DE OFICINAS Stu, sé que quieres retirarte.
Sen ben neden bahsettiğimi biliyorum.
Ya sabes de lo que estoy hablando.
Ben, kötü göründüğünü biliyorum ancakbüyüme aslında yavaşladı, ve bunu bakarsanız, onun, ah... onun beyaz hücre sayısı normaldir.
Sé que tiene mala pinta, pero en realidad el crecimiento disminuyó, y si lo mira, su... su recuento de glóbulos blancos es normal.
Ve... Ben de bunu biliyorum.
Y... creo que tú también lo sabes.
Nathan Cardiff'in ajandasında ilk isim ben değilim biliyorum bu da demek oluyor ki nakit akışınız biraz durmuş. İkinci eşimin şahdamarı gibi.
Sé que no soy el primer nombre en la agenda de Nathan Cardiff, lo que significa que tu flujo de dinero está algo estancado, algo así como la aorta de mi segundo esposo.
Daha yeni tanıştık biliyorum ama ben bunu üst seviyeye çıkartmak istiyorum.
Oye, sé que nos hemos conocido esta noche, pero de verdad que quiero llevar esto al siguiente nivel.
Bu gece burada ölmeyi düşünmüyorsun ve biliyorum ben de öyle.
No estabas planeando morir esta noche y sé que yo tampoco.
ben de seni seviyorum 508
ben de seni özledim 83
ben de seni 212
ben de memnun oldum 71
ben de 4552
ben de istiyorum 74
ben de öyle 1115
ben de senin 21
ben de gidiyorum 77
ben de seninkini 17
ben de seni özledim 83
ben de seni 212
ben de memnun oldum 71
ben de 4552
ben de istiyorum 74
ben de öyle 1115
ben de senin 21
ben de gidiyorum 77
ben de seninkini 17