Benim için önemli değil traducir español
468 traducción paralela
Kim olduğun, nerden geldiğin benim için önemli değil.
- Eso no importa.
Köprü benim için önemli değil.
A mí el puente me da igual.
Başka hiç kimse benim için önemli değil.
Nada más me importa.
Evet öyle, ama benim için önemli değil.
Claro que sí, pero no me importa.
Gerisi benim için önemli değil.
Nada más me importa.
Onun ne düşündüğü benim için önemli değil!
Déjala, da igual que esté equivocada.
- Vekalet etmek benim için önemli değil, Fakat kızılderililerce doğranmayı istemiyorum.
No me opuse a formar parte del pelotón, pero no pienso recorrer el país a caballo, y menos arriesgarme a que me despellejen los indios.
Çok ılık, benim için önemli değil.
Hace bastante. - Pero no me importa.
- Benim için önemli değil!
- ¡ Para mí no es importante!
Para benim için önemli değil.
El dinero no significa nada para mí.
Aşk artık benim için önemli değil.
El amor ya carece de importancia para mí.
Benim için önemli değil.
Pero no me importa.
Ben, Benim için önemli değil.
A mí, a mí no me molesta.
İşin çok olması veya ne kadar çok çalışmam gerekeceği benim için önemli değil.
No me importa trabajar duro, hacer horas extras.
Ama konfor benim için önemli değil.
Pero no puedo pensar en comodidad.
Ama bunların hiç biri benim için önemli değil, efendim.
Pero nada es más importante para mí, señor.
Benim için önemli değil.
- No me importa.
Ama bu benim için önemli değil.
Pero eso realmente no me importará.
Yani işine bak. Kimin kimi öldürdüğü benim için önemli değil.
Por mí haga lo que quiera, muera quien muera no pienso llevar luto.
Şimdi kimin burada sürübaşı olacağı benim için önemli değil..
A mi me da igual a quién elijan como jefe.
Patron Kumakichi, Sode'ye kafayı takmış gibi görünüyorsun, ama bu benim için önemli değil.
Jefe Kumakichi, pareces terriblemente dependiente de Sode, pero ella no es importante para mí.
Benim için önemli değil.
- ¿ Cuántas horas? - Importa poco.
Benim için önemli değil sana olduğu kadar bana da yabancılar.
Me da igual. Son tan extraños para mí como para ti.
- Benim için önemli değil.
- Me da igual.
- Görünüş benim için önemli değil.
No, para mí el físico no importa.
Para benim için önemli değil. Birlikte çalıştığımız sürece bunun bir önemi yok.
No me importa el dinero.
Paramın nereden geldiği benim için önemli değil.
No me importa de donde viene mi dinero.
Nasıl düşündüğünüz umurumda değil. Fakat sizin ne düşündüğünüz benim için önemli Bayan.
Me da igual lo que le parezca... pero sí me importa lo que Ud. Piense, señorita.
Benim için hala bir yabancısınız, ama bu önemli değil.
Sigue siendo un extraño para mí, pero no importa.
Senin için önemli değil fakat benim için önemli.
No será tan importante para ti, pero puede que lo sea para mi.
- Benim bütün bir ay boyunca.. ... balo elbisemin yapılmasıyla uğraşmış olmam sanıyorum ki önemli değil. Yakışıp yakışmadığını görmek için geleceğine söz vermiştin.
No es importante que yo me haya pasado un mes tratando de que me hagan ese vestido o tu promesa de ver cómo lo arreglaban.
Benim için hiçbir şey Bob Ford'u ele geçirmekten daha önemli değil.
Para mí no hay nada más importante que matar a Bob Ford.
Onun benim için aynı şeyi düşünmesi daha önemli değil mi?
Es más importante que yo Ie guste a él, ¿ no?
Cevher getirmek artık önemli değil. Hayatın benim... benim için.
Tu vida es importante para mí.
Eğer sen bununla yaşayabilirsen işin o tarafı benim için hiç önemli değil.
Puedes vivir así, ¿ no es eso lo importante?
Eğer veba varsa, şehirdeki en önemli adam sensin. Sadece benim için değil.
Si hay una peste, eres el hombre más importante de la ciudad... y no sólo para mí.
Benim için çok önemli değil.
No me importa.
Benim için önemli olan para değil, sensin, biliyor musun bunu?
No lo hago por el dinero, lo hago por tí, Leah.? Lo sabes?
Rica edebilirsin, değil mi? Benim için önemli.
- Quieren los mejores escaladores.
Charlie benim için o kadar önemli değil.
Como en mi vida, en la que Charlie no es nada.
- Benim için o kadar önemli değil.
- No significa nada para mí.
Romanımın benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsun değil mi?
Ya sabes lo mucho que significa esa novela para mí.
Önemli değil. Çok yakında, hepiniz benim için çalışacaksınız.
Está bien, muy pronto todos Uds. trabajarán para mí...
Maaştan bahsetmiyorum, maaş benim için en önemli şey değil. Çalışmakla daha çok ilgileniyorum, Bay Ward.
No me refiero al sueldo, eso no es lo más importante, sino a un trabajo más interesante.
Onun değil, sizin yardım etmeniz benim için ne kadar önemli, bir bilseniz.
Preferiria mil veces tener vuestra ayuda que la suya.
Kahramanlığı, yıllar önce, kahramanlara bıraktım ben ve artık bu ülke diğer ülkelerden daha önemli değil benim için.
Hace años, dejé las heroicidades a los héroes. Y no me preocupa este país más que cualquier otro.
Hatta tiyatro bileti benim için olmasa da önemli değil.
Estoy contento incluso si no hubiera sido para mi.
Sence bu benim için önemli bir şey değil mi?
¿ Crees que no siento nada?
Benim için önemli biri değil.
No es importante para mí.
Benim için ne hissettiğin, ya da sevip sevmediğin önemli değil sadede yanımda olmanı istiyorum.
No sé lo que sientes por mí, si me quieres o no, pero me gusta tenerte cerca.
Senden başka kimse önemli değil benim için.
sólo me importas tú.
benim için fark etmez 98
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için 458
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için 458