English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ B ] / Benim için öyle

Benim için öyle traducir español

1,124 traducción paralela
Benim için öyle, ben polisim.
Bueno, para mí, sí. Soy policía.
Değilse bile, benim için öyle.
Al menos para mí.
- Benim için öyle değil.
- No para mí.
Benim için öyle bir şey yaptığına inanamıyorum.
No puedo creer que harías eso por mí.
Tamam, size seks gibi gelmemiş olabilir, ama benim için öyle, sizin kocalarınız bir yumurtayı dölleyecek kadar uzun kalabiliyor diye,
Bueno, puede que no sea sexo para ti, pero lo es para mi, Y porque todos ustedes tengan esposos Que duren mas que cocinar un huevo,
İddia ettiğine göre hayat benim için öyle katlanılmazmış ki kasten hayatıma son vermek istiyormuşum.
Dijo que no soporto mi vida y que deliberadamente quiero acabar con ella.
- Benim için öyle.
- Pues, para mí, lo es.
Ama... Benim için öyle olmadı.
Pero conmigo se hizo una excepción.
Benim için öyle.
Lo son para mí.
Benim için öyle.
Exactamente.
Benim için öyle.
Para mí, sí.
Charles senin için ne ifade ediyorsa, sen de benim için öyle olacaksın.
Serás para mi Io que Charles es para ti.
- Benim için öyle.
- Lo es para mi.
Evet, benim için öyle.
Sí, así es.
En azından benim için öyle.
Al menos es considerable para mí.
Benim için öyle değerlisin ki.
Te quiero tantísimo.
Benim için öyle zor ki...
Qué difícil es esto para mí.
Kütüphane benim için öyle bir yer.
Así son las bibliotecas.
Benim için mükemmel bir kızsın... öylesin, öyleydin... ve hep öyle olacaksın.
Eres la chica perfecta para mí... hoy, ayer... y para siempre.
Benim için de öyle.
Y no menos para mí.
Benim için çalışanların da öyle yapmasını isterim.
Quien trabaje para mí deberá hacer lo mismo.
Öyle ama senin, benim gibi adamlar için işe yarıyor.
Pero así es como funciona para conseguir lo que necesitas.
Baldrick ve Yüzbaşıyı tekrar göreceğime öyle mutluyum ki. Onlar da benim için korkunç endişelenmişlerdir.
Será muy divertido ver a Baldrick y al Capitán.
Benim için öyle değil.
No para mí.
Demek bunu benim için saklayan sendin, öyle mi?
Así que tú cuidarás esto para mí. ¿ Quieres?
Bu benim için bir saygısızlık göstergesidir spor ahlakı ve takım arkadaşlarınız için de öyle!
Demuestra falta de respeto hacia mí hacia el deporte y hacia sus compañeros.
- Bu benim için sorun olmuyor. - Öyle mi?
No me parece que sea malo.
Senin için öyle. Benim için değil.
Pues, para ti, no para mí.
Benim için hepsi öyle önemli ki
Que guardo como un tesoro
Benim için sorun değil. O öyle, ben böyleyim.
Ya te lo dije, no hay problema.
- Benim için de öyle.
- Lo mismo digo.
Dehşet verici bir düşünce değil mi? Benim için bile öyle.
Es una realidad que me asusta incluso a mí.
Benim için de öyle ama şimdi sus.
Para mí también, pero ya es hora de que te calles.
Öyle mi, benim için ne yapabilirsin ki sen?
No, ¿ cómo podrías ayudarme?
Benim için de öyle.
Ha pasado un largo tiempo para mí también.
Benim için çok açik olan sey senin için öyle degil.
Pero lo que para mí es muy obvio, para ti no lo es.
Benim için de öyle.
Igual tu.
Benim için en acımasızca esen çiçek öyle düşünceler verir ki, sıklıkla göz yaşı için fazla derindir.
En mi opinión, la más ruin de las flores que crecen puede darnos pensamientos que con frecuencia son demasiado profundos para lágrimas.
- Benim için de öyle. Bayanlar ve baylar, o benim kardeşim Bernard.
Damas y caballeros, él es mi hermano Bernard :
Benim fiziğimi göstermek için öyle plastik kalıplara ihtiyacım yoktu.
Y yo no necesitaba rellenos para mejorar mi aspecto físico.
Benim için de öyle.
Para mí también.
Benim için hep öyle oldular.
Para mí, siempre han sido fabulosos.
- Biri benim, diğeri de suçlular için. - Öyle mi?
- Una para mí y una para ellos.
Halen de öyle, en azından benim için.
Aún lo es, por lo menos para mí.
Benim için de öyle.
- Igualmente.
Çünkü benim programım başlayacak. Madem öyle mutfak saatini 3 diakikaya kurayım da için rahat etsin.
Si te hace feliz pondré el cronómetro en tres minutos.
Sadece öyle hissettiğim için. Bu benim oyunum olduğu için.
Solo porque me da la gana, y es mi tablero.
Onca zaman sonra kendini yeniden kitaplara verdin demek. Sırf benim için hem de, öyle mi?
¿ Y has vuelto a los libros después de tanto tiempo por mí?
Eğer senin için öyleyse, benim içi de öyle.
Yo las dejo, si tú lo haces.
Bu benim için inanılmazbir acı, Bayan Kellogg senin abilerin ve ablaların için de öyle.
Hay mucha tensión en la Sra. Kellogg por cuidar a tus hermanos y hermanas...
Bu insanlar için ne düşünüyorsan, Michael benim için de öyle düşün, çünkü aynıyız.
Bueno. Lo que sea que pienses de estas personas, Michael, piensa eso de mi, porque encaja.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]