Biliyoruz ki traducir español
2,447 traducción paralela
Şey, en azından biliyoruz ki hayatındaki herkese bu şekilde davranır.
Bueno, al menos sabemos que trata a todo el mundo en su vida de esta forma.
Çünkü biliyoruz ki geliyor.
Porque sabemos que viene.
Biliyoruz ki gerçekten ilerlememizin tek yolu bu.
Y las dos sabemos que ésta es la única forma que podemos.
İkimiz de biliyoruz ki itirazım kabul edilecek.
Y tú y yo sabemos que la medida cautelar será revocada en la apelación.
Bayan Stone, yanlışsam düzeltin ama ikimiz de biliyoruz ki bu doğru.
Señorita Stone, corríjame si algo de esto es erróneo, pero usted y yo sabemos ambos que no.
Ama bu yayınlanınca, ikimiz de biliyoruz ki pek önemi kalmaz.
Pero después de que salga, ambos sabemos, que no importará mucho.
Hepimiz biliyoruz ki, o muhteşem adamın,
Pisoteando la memoria de un gran hombre.
Ama biliyoruz ki bir sürü bankada, bir sürü kız var onun için.
Pero conociéndolo, hay muchas más chicas en muchos más bancos.
Ayrıca, ikimiz de biliyoruz ki bayan patronlar işi ve zevki birbirine karıştırdıklarında mutlaka arkalarından konuşan insanlar olur.
Además, ambos sabemos que las jefas no pueden mezclar negocios y placer sin que la gente cuchichee a sus espaldas.
Herşeyi söyleyen romanını veya Kalıcı olan dışlanmış halini suçlayabilirsin Ama ikimizde biliyoruz ki Blair bunu umursamaz.
Puedes echarle la culpa a tu novela o a tu perenne estado como extraño, pero los dos sabemos que Blair no se preocupa por nada de eso.
Hepimiz biliyoruz ki sen...
Como todos sabemos eres...
İkimizde biliyoruz ki iyi bir yargıç olmaktan çok uzaktasın, Geoffrey.
Los dos sabemos que ni mucho menos puedes juzgarme por eso, Geoffrey.
İkimiz de biliyoruz ki Charming'te yapılacak bir çok iş var.
Ambos sabemos que hay muchas cosas importantes por lograr aquí en Charming.
Hepimiz biliyoruz ki Jeremy'nin parmak izi çıkacak,... kim bilir başka ne bulacağız?
Y todos sabemos que las huellas de Jeremy terminarán apareciendo, ¿ pero quién sabe qué más encontraremos?
İkimizde biliyoruz ki, aramızda olanlar pekte doğru değil.
Las dos sabemos que las cosas no van bien entre nosotras.
Bak, ikimiz de biliyoruz ki -
Mira, ambos sabemos...
Yöntemleri her zaman onaylamadığını biliyorum ama ikimiz de biliyoruz ki sonuç her zaman doğrudur.
Sé que no siempre aprobaste los medios, pero ambos sabemos que el resultado final siempre fue el correcto.
İkimiz de biliyoruz ki bunun kontratımızla bir ilgisi yok. Herken bunun televizyonda gösterilenlerle ilgisi olduğunu biliyor.
Ambos sabemos que esto no tiene nada que ver con nuestros contratos, y todo lo relacionado con lo que está en la maldita tv.
Çünkü ikimiz de biliyoruz ki bunun aşkla bir ilgisi yok.
Porque los dos sabemos que esto no trata de amor.
İkimiz de biliyoruz ki burada olmamın sebebi benim hakkımda endişelenmiş olman değil.
Ambas sabemos que no estoy aquí porque te preocupes por mí.
Fakat ikimizde biliyoruz ki sen dönene kadar ben sadece koltuğunu sıcak tutuyorum.
Pero ambos sabemos que estoy guardandote el sitio para ti hasta que vuelvas.
Bak, pelviste ve batında kanama olduğunu biliyoruz ki bu da tansiyonunun düşmesi için yeter de artar bile...
Sabemos que sangra por la pelvis y abdomen razón para estar hipotensa.
İkimiz de biliyoruz ki işi falan bırakmayacaksın, tamam mı?
Ambos sabemos que no lo has dejado, ¿ vale?
Gabrielle, ikimiz de biliyoruz ki insanlar Marshall Pittman'ı arkalarında bırakıp gitmezler. Topallarlar.
Gabrielle, ambos sabemos... que la gente no se aleja sin más de Marshall Pittman.
Çünkü biliyoruz ki sizin gibiler içtenliği çok umursar.
Porque sabemos que están locos por la sinceridad.
Ve ikimiz de biliyoruz ki bir kızın yanında atıştırmalık olmadan bir gün bile geçirmesi mümkün değil.
Y creo que estaremos de acuerdo en que no está bien que una chica así pase un día sin un pepinillo crujiente.
İkimiz de biliyoruz ki Baba Aroudj, bir hayattan daha azını kabul etmez.
Ambos sabemos que Baba Aroudj no aceptará otra cosa que una vida.
- Ne olacağını ne biliyoruz ki?
Hey, ¿ como sabemos que es lo que va a pasar?
İkimiz de biliyoruz ki, Siobhan kendinden başka kimseyi düşünmez.
Tú y yo sabemos que la única persona por la que Siobhan se preocupa es ella misma.
Hamilesin. - Ve ikimiz de biliyoruz ki...
Tú... estás embarazada.
Simdi, biliyoruz ki Yandiktan sonra bile kan luminolden belli olur.
Ahora, sabemos que la sangre no se puede esconder del luminol incluso después de quemarse.
Pekâlâ, biliyoruz ki balkon çöktüğünde Libby çoktan ölmüştü.
Bien, ya sabemos que Libby estaba muerta antes de que cediera el balcón.
Ayrıca biliyoruz ki bu maç cephede kazanılır.
También sabemos que este partido se ganará en las trincheras.
Sen ve ben biliyoruz ki, kimseyle çıkmıyorsun, değil mi? Bu yüzden bu soruyu dürüstçe cevapla ki makinenin düzgün çalıştığını bilelim.
Así que simplemente responde con sinceridad, y sabremos si la máquina funciona correctamente, como tu dices...
İkimiz de biliyoruz ki sen bize karşı gelemezsin.
Los dos sabemos que tú no tienes las agallas para desafiarme.
Şunu biliyoruz ki Frank aldığı çeki bozdurmuş.
Lo que sí sabemos es que Frank ha cobrado su cheque de indemnización.
Mesela, Arcturus gibi yıldızlar, biliyoruz ki bu yoldan geçtiler.
Sabemos que estrellas como Arcturus, por ejemplo, ya han hecho ese recorrido.
- Evet, onlar hakkında ne biliyoruz ki?
- Sí, ¿ qué sabemos de ellos?
Sen de, ben de biliyoruz ki neredeyse o noktadayız.
Usted y yo sabemos que ya estamos a medio camino de eso.
İkimiz de biliyoruz ki, bu doğru değil.
Ambos sabemos que eso no es cierto.
Alice, biliyoruz ki Jillian iğneliyici laflardan acı çekiyor, ama burası Amerika Birleşik Devletleri.
Alice, nosotros sabemos que Jillian sufre de un montón de rarezas, pero esto es los Estados Unidos.
Günümüzde kutup bölgelerinin daha farklı bir önemi var çünkü artık biliyoruz ki burada ve kuzeyde olan her şey gezegenin neresinde olursak olalım hepimizi etkiliyor.
Hoy, las regiones polares tienen un significado distinto porque ahora empezamos a comprender lo que pasa aquí y en el norte nos afecta a todos, independientemente donde vivamos en el planeta.
Biliyoruz ki, güneş sistemi çok büyük kuyruklu yıldız kümeleriyle kuşatılmıştır. Dolayısıyla güneşin bu arkadaşının müteakip geçişleri kuyruklu yıldızları Güneş sisteminin içine yollayabilir.
Sabemos que el Sistema Solar está rodeado por una enorme nube de cometas, y cada vez que pasara este compañero del Sol mandaría cometas al Sistema Solar interno.
Biliyoruz ki 26 milyon yıllık bir döngüye sahip.
Sabemos que es un período de 26 millones de años.
Günümüzde kutup bölgelerinin daha farklı bir önemi var çünkü artık biliyoruz ki burada ve kuzeyde olan her şey gezegenin neresinde olursak olalım hepimizi etkiliyor.
Hoy, las regiones polares tienen un significado bastante diferente, porque ahora hemos llegado a comprender que lo que ocurre aquí y en el norte afecta a cada uno de nosotros, no importa donde vivamos en este planeta.
Ama ikimiz de biliyoruz ki bu yaptığın aslında para için değil.
Pero ambos sabemos, que eso que haces, no es por el dinero.
- Hayır. Demek ki ikimiz de bunu yapmak zorunda olmadığımı biliyoruz.
Bueno, entonces ambos sabemos que no tengo que hacerlo.
Bunu nereden aldığını biliyoruz bence. Getirmişsin görüyorum ki.
Así que creo que sabemos de dónde has sacado eso.
Sorun şu ki, ne olduğunu biliyoruz ama hala nasıl olduğunu bilmiyoruz.
El problema es que, podemos saber lo que pasó, pero todavía lo que de verdad no sabemos es cómo pasó.
Gerçek şu ki Asperger sendromu hakkında çok az şey biliyoruz Bayan Marsh.
La verdad es que aún sabemos muy poco sobre el síndrome de Asperger, Sra. Marsh.
Eğer göçler yıllık değilse, ki karşı karşıya olduğumuz göç yıllık değil bunu biliyoruz, çünkü onları burada daha önce görmemiştik nüfus artışına yönelik, hatta tür artışına yönelik bile olabilir.
Las migraciones, particularmente si no son migraciones anuales, y sabemos que ésta no es una porque no la hemos visto antes, tienden a abarcar una población, a veces incluso toda la especie.