English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ C ] / Clem

Clem traducir español

575 traducción paralela
Ben eve gidiyorum. - Clem kasabadan dönmüş olmalı.
Clem ya debió de regresar del pueblo.
Tartışmak bir işe yaramaz Clem.
Es inútil que discutas, Clem.
Pinky, Clem'den sen sorumlusun.
Pinky, dejo a Clem al frente de todo.
- Şu çocuk, Clem kaçtı.
- Ese Clem se fugó. - ¿ Se fugó?
Clem ortaya çıkarsa ona benden fırçayı yiyeceğini söyle.
Si aparece Clem, dile que le voy a dar una buena zurra.
- Bunu yapamam Clem.
- No puedo hacerlo, Clem.
Geri dönüyorum Clem.
Voy a regresar, Clem.
Gidiyoruz Clem.
Nos vamos, Clem.
Yeter artık Clem.
Ya es suficiente, Clem.
Gidiyorum Clem, yalnız başıma gidiyorum.
Me voy, Clem, y me voy solo.
- Bizler dürüst adamlarız Clem.
- Somos hombres honrados, Clem.
Haydi Clem.
Vamos, Clem.
Onunla kal Clem.
Sube en la locomotora con él, Clem.
Hayır, yapamayız Clem.
No, no podemos, Clem.
- Ah, Clem.
- Clem.
Tatlım, Clem geldi.
Es Clem, querida.
Sophie, seni aptal, Clem yanımdaydı.
Sophie, tonta, Clem estaba a mi lado.
- Clem, ben...
- ¿ Sabes, Clem...?
- Clem, ne düşünüyorum biliyor musun?
- Clem, ¿ sabes qué? - ¿ Qué?
- Clem, sen ne işler çevirdin?
- Clem, ¿ qué has estado haciendo?
- Clem.
- Clem.
Clem, bence çok şanslı insanlarız.
Clem, creo que somos muy afortunados.
Clem.
Clem.
İyi geceler Clem.
Buenas noches, Clem.
- Geliyor musun?
- Clem, ¿ vienes?
- Clem, nişana sevindin mi?
- ¿ Contento con el compromiso, Clem?
Dinle Clem.
Escucha, Clem.
- Clem!
- ¡ Clem!
- Ne olmuş Clem?
- ¿ Qué pasa, Clem?
Clem!
¡ Clem!
Clem, sevgilim!
¡ Clem, querido!
Bu Vin Clem!
¡ Es Vin, Clem!
Seninle gurur duyuyorum.
Clem, estoy muy orgullosa de ti.
- Dur, heyecanlanma.
- Clem, no te enfades.
Bunun patentini al.
Tienes que patentar esto, Clem.
- Clem hariç herkes.
- Todos, excepto Clem.
Clem.
¡ Clem!
Bak Clem, burada kalamazsın.
- Clem, tienes que irte.
Lütfen eve dön Clem.
Por favor, vuelve a casa, Clem.
Sana söyledim Clem, sağlık durumumun, konumuzla hiçbir alakası yok.
Te he dicho que mi salud no tiene nada que ver.
Bak Clem, sana dün gece Tombstone'dan ayrılmanı ve doğuya gitmeni söylemiştim.
Clem, te dije que te marcharas de Tombstone y volvieras el este.
Teşekkürler Clem.
Gracias, Clem.
Tanrı aşkına Clem, Jessie Hawkins'in yeğeniyle.
Está con el sobrino de Jessie Hawkins.
Clem, bir yere ayrılma.
Clem, quédate por la zona.
Clem Maragon gibi bir beyefendinin torununu bu çatı altında görmek bana acı veriyor.
Me molesta ver a la nieta de un caballero como Clem Maragon bajo este techo.
Clem Maragon öldüğünden beri huzur yüzü görmedim.
No he tenido paz desde que murió Clem Maragon.
Clem Maragon'un torununun, beni büyürken öğrendiğim şeyleri yapmaya zorladığı için bugün üzücü bir pazar günü.
Es un día triste, cuando la nieta de Clem Maragon me obliga a ir en contra de las nobles enseñanzas con las que me eduqué.
Clem Maragon öldüğünden beri bu tapuyu elime almaya çalışıyorum.
He intentado ponerle las manos encima a esto desde que murió Clem Maragon.
Clem? Evet?
- ¿ Clem?
Clem, seni görmek ne güzel.
Clem, me alegro de verte.
Clem başımızın belada olduğunu söylüyor.
Clem opina que la cosa es grave.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]