Der ki traducir español
2,048 traducción paralela
Pablo Neruda der ki ; "Aşk çok kısadır ancak unutması çok uzundur"
"Es tan corto el amor y tan largo el olvido". Decía Pablo Neruda.
Aziz Paul der ki, evlenmek yanmaktan evladır.
San Pablo mismo nos dice que es mejor casarse que arder.
Efsane der ki kıta altın madenindenmiş.
Cuenta que está hecha de oro.
Şehir yönetmeliğinin 237. maddesi der ki aynen aktarıyorum : "Bahse konu iş toplumun çıkarına uymuyorsa iş yerinin lisansı iptal edilebilir."
El artículo 237 de la Ley de la ciudad, declara y establece muestra que cualquier otro que el interés de la comunidad puede ser revocada.
Bazıları der ki bu sincap çocuk hâlâ buralarda dolaşırmış.
Ahora, he escuchado algunas personas decir que la pequeña ardillita todavía vaga por estas partes.
Lao-Tzu der ki " Gizemi anlamak için arzulardan arın.
Lao-Tzu dice : "Libre del deseo, " te das cuenta del misterio.
- Nereden anladın? - Eski bir voodoo sözü der ki " Eğer bir adamın kalbini çıkarıp, atması durmadan yersen, adamın sadece gücünü değil aynı zamanda ruhunu da elde edersin.
- Hay un viejo proverbio vudú... que dice que si le sacas el corazón a un hombre... y te lo comes antes de que pare de latir... no sólo ganas su fuerza, sino también su espíritu.
Cuma'nın ihtiyacı var, Cuma der ki.
Viernes necesitar esto, Viernes decir aquello. Se burla de mí.
Ben tabikide kesin bir kardeşliği.. ve kardeşlik üyelerini size gösteriyorum.. .şüphesiz kardeşlik der ki..
Me refiero, por supuesto, a cierta fraternidad y a cierto miembro de ella que alertó a nuestro buen amigo, el agente Huck sobre la fiesta de la Ley seca.
Genesis 2 : 24 der ki :
Génesis 2 : 24 dice :
Leviticus der ki "Bir bayanla yatar gibi bir erkekle yatmamalısın".
Levítico : "No te acostarás con varón como lo haces con mujer".
Yine Earl Grollman der ki : "Keder, sevginin gitmesine izin vermeye razı olamamaktan kaynaklanır."
Earl Grollman dice que el luto es el amor que no deja de aferrarse.
İncil der ki :
La Biblia dice :
Der ki : " Cenab-ı Hak kibir ve gururu sevmez.
Dijo : " A Alá no le gusta el orgullo y la presunción.
Justin, Hz. Muhammed ( s.a.v ) der ki, failure to perfect your work is injustice to yourself.
Justin, el profeta Mahoma, paz y bendito sea, decía que hacer un buen trabajo te hace bien a ti mismo.
- Twenty der ki son üç gece olmayacak.
- 20 a que no dura tres días.
- Bir onluk der ki kollarını kırcak, dostum.
- Apuesto 10 a que te quiebra los brazos.
ve böylece Ravana gelir ve der ki,
Y entonces Ravana también viene y dice :
Çamaşır yıkama alanını bilirsin, bir tür çamaşırhane gibi ama nehirde evet, evet bu çamaşır yıkama alanı ritüeli der ki -
Ya sabes, el dhobi, el lavandero... sí, el dhobi que dice...
* Güneş ışığıyla geldim eve * * annem der ki * * hayatını ne zaman düzgün yaşayacaksın?
Regreso a casa con la luz de la mañana... Mi madre me dice ¿ cuándo vas a vivir bien tu vida?
Hayır, ama bir aptal beni ikna etmeye çalışmıştı 4 numaralı kural der ki : "deneyimli dağcılarla kal"
No, pero un idiota trató de convencerme que el número cuatro era : "Permanezca con alpinistas experimentados."
Kim bunu der ki?
¿ Quién dice eso?
Kim "ayrılmak istiyorum" der ki?
Quien dice "quiero terminar"
Kesişler der ki... "Düşman yoktur, sadece içimizde tereddüt vardır."
Sabes, los monjes dicen que no hay enemigos sólo los sin resolver, dentro nuestro.
Bunu beyaz bir çocuğa söylersen der ki, "Evet, biliyorum. Biliyorum. " Biliyorum.
Díselo a un chico blanco, y responderán "Sí, lo sé".
Bir erkek bir şey istediğinde der ki, " Lanet olsun.
Cuando un hombre quiere algo, dice :
Bir kadın bir şey istediğinde der ki, " Lanet olsun.
Cuando una mujer quiere algo, dice : " ¡ Quiero eso!
Sonra y... ağınız size bakıp der ki, " Ne geçiyordu aklından?
Tu pene te mira y te dice "¿ Qué estabas pensando?"
Diğeri ona der ki "Tümörün yerini tespit etmek için MR çektirmen gerekiyor."
"Necesitarás una resonancia para confirmar tipo y ubicación del tumor".
İnsanlar der ki ister istemez olur.
La gente las dice quiera o no quiera.
Emir der ki "Öldürmeyeceksin" *.
El mandamiento reza : "No matarás".
Ölüm elini adamın omzuna koyar ve der ki.
Y la Muerte... pone la mano sobre la espalda del hombre y dice...
- Bir felsefe sözü der ki durmamalıydık ve özelikle işgal altında olan bir şehire yaklaşmamalıydık Ama bu tarz bir kızgınlık düşmanın kendi kararından kaynaklanıyor...
- Hay una teoría que dice que no deberíamos haber parado, estando tan cerca de una ciudad hostil. Pero este tipo de agresividad es lo que quiero decir con interrumpir el ciclo de toma de decisiones del enemigo.
Çok basit seviyede, Kozmolojik Kuantum Fiziği der ki bu evren inandığımız kadar gerçekse bir dış gözlemci tarafından gerçekliğe şekillendirilmiştir.
- Bueno te diré a un nivel muy básico la física cosmológica cuántica sugiere que si este universo aquí es tan real como nosotros creemos que es debe haber sido puesto en la realidad por un observador externo.
Bu zaman da kim böö der ki?
¿ Quién dice "Boo" hoy en día?
Bu zaman da kim mizah dergisi der ki?
- de las tiras cómicas. - ¿ Quién dice tiras cómicas hoy en día?
Der ki : "İnsanlar daima gider..."
que dice "la gente siempre se va..."
Ari Konfiçyüs der ki, yürü.
Confucio dice que Ari vaya...
Ari, Konfiçyüs der ki, yürü.
Confucio dice que Ari vaya...
Ari, Konfiçyüs der ki, emin misin?
Confucio dice, Ari, ¿ estás seguro?
Ari, Konfiçyüs der ki ; ona doğru koş.
Confucio dice que corras hacia él.
Adam da der ki, "Sevişen iki insanı."
Y el tipo dice, "Dos personas haciendo el amor."
Bunun ardından doktor der ki,...
Y el médico dice :
Doktor ikinci resmi gösterdikten sonra der ki, "Söylemek zorundayım ki, ciddi bir sorununuz var."
Después de que el médico le enseña la segunda foto, dice : " Lo siento mucho señor, pero, si. tiene un problema.
Domuz der ki : Wank!
No toques mis cosas con tus garras sucias de la calle.
İnek der ki :
Subió hace una hora y no volvió a bajar.
Maymun der ki :
El cerdo dice "hulk".
"Araplar neden burada ki?" der gibi bakıyorlardı.
- "Porque este árabe está aquí?"
Mezmur'da der ki :
El salmista canta
Dedim ki kendi kendime "Mies van der Rohe mobilyalarını, Corbusier'i ve ton balıklı sashimiyi seven kadın, benim için doğru kadındır."
Me dije a mí mismo, "cualquier chica que ame los muebles de Mies van der Rohe, Corbusier y el sashimi de atún tiene que ser la indicada para mí."
Horoz der ki :
¿ Máquina del tiempo? No sabía que tenías una.