English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ D ] / Dışarı çıkıyorlar

Dışarı çıkıyorlar traducir español

145 traducción paralela
Bu akşamüstü dışarı çıkıyorlar.
Esta tarde van a salir.
- Dışarı çıkıyorlar! - Nereye gidiyorlar?
Mira, están saliendo.
Sık sık beraber dışarı çıkıyorlar.
Salen mucho juntos.
O palyaçolar beraber dışarı çıkıyorlar ve sen de kendini kaybolmuş mu hissediyorsun?
¿ Y porque esos excéntricos hablen de nosotros te sientes perdida?
Dışarı çıkıyorlar.
Están saliendo.
Dışarıya çıkıyorlar, Shilo, dışarı çıkıyorlar.
Allá vienen, Shilo, allá vienen.
Dışarı çıkıyorlar, hazır olun.
Allá vienen, haz correr la voz.
Neden dışarı çıkıyorlar?
¿ Por qué tienen que salir?
Sanırım onları yakaladık. Dışarı çıkıyorlar.
- Bandera blanca, los tenemos.
İçeri giriyor, 15 dakika sonra, hop! Dışarı çıkıyorlar.
Entra y quince minutos después, ¡ zás!
İşte dışarı çıkıyorlar.
Ya está. Ya salen.
Dışarı çıkıyorlar.
Ya están saliendo, tío.
Vücut sistemimden dışarı çıkıyorlar.
Están saliendo de mi sistema.
Mesela hava güneşliyken dışarı çıkıyorlar.
¿ Verdad? Salid al sol.
Ve dışarı çıkıyorlar, hareket ediyorlar ve altıncı patlayıcıya, bir Claymore mayınına tosluyorlar.
Están saliendo y corren a la carga seis. Mina de Claymore. Fin de la historia.
- Dışarı çıkıyorlar!
- Van a salir.
Dışarı çıkıyorlar.
Ahora mismo salen.
Çünkü annem ve babam bu gece dışarı çıkıyorlar, ve o da tanımadığı biriyle buluşmasına gizlice onunla gitmemi istiyor, beni de biriyle tanıştıracak.
Como mamá y papá saldrán hoy cree que debería tener una cita a ciegas con ella y alguien que conoció.
Dışarı çıkıyorlar.
Ellos van a salir.
Walters, dışarı çıkıyorlar.
Walters, van a salir.
Dışarı çıkıyorlar!
Van a salir!
Hatta bu akşam dışarı çıkıyorlar bence.
Me parece que esta noche iban a salir.
Sana söylüyorum. Sadece gece dışarı çıkıyorlar.
Sólo salen de noche.
- Dışarı çıkıyorlar.
No lo sé.
Güpegündüz polisler varken dışarı çıkıyorlar baylar ve bayanlar. bunun için tek bir kelime var - Aptallık
A plena luz del día, con policías por todos lados, damas y caballeros esto merece una sola palabra : idiotez.
Dışarı çıkıyorlar!
Estan saliendo!
Ama dışarı çıkıyorlar.
Están saliendo.
Niles. Dışarı çıkıyorlar.
Niles, están saliendo.
Milan'da bunu giyip dışarı çıkıyorlar.
Está de moda en Milán.
Niles, o Regan değil mi? ve Poppy şimdi dışarı çıkıyorlar?
¿ Niles, es Regan y Poppy las que se están marchando?
Dışarı çıkıyorlar, piknik alanına yürüyorlar kadın, salıncakların orada bununkini emiyor.
Salieron, fueron a una plaza y ella se la mamó junto a las hamacas.
Bu ağın içindeki küçük balıklar suyun bu karşı basıncını hissederek hemen yukarı yöneliyor ve bu açık, kare panelin içinden dışarı çıkıyorlar.
Los peces pequeños dentro de ésta red sienten esa presión de agua trasera e inmediatamente se dirigen hacia arriba y salen por el panel de malla cuadrada abierta.
dışarı çıkıyorlar! Unh!
¡ Se salen por los lados!
Dışarı çıkıyorlar. Heryerdeler!
¡ Se salen por todas partes!
Yılda bir kaç kez dışarı çıkıyorlar.
se reproducen varias veces al año.
Evet, rehineler dışarı çıkıyorlar.
Los rehenes están saliendo.
Şimdi dışarı çıkıyorlar, sigara içiyorlar, pantolon giyip, kamp yapıyor ve hamile kalıyorlar.
Ahora salen, fuman, usan pantalones, van de campamento y se embarazan.
Gırtlağından hortum sokup tüm sıvıları dışarı çıkıyorlar.
Te meten un tubo en la garganta y te chupan los líquidos y la bilis.
Kız arkadaşlarım her gece dışarı çıkıyorlar.
Mis amigas salen cada noche.
Rehinelerle dışarı çıkıyorlar.
Están saliendo con los rehenes.
Ve dışarı çıkıyorlar, ilk grupta 4 yarışmacı var ve o orada!
¡ Y ya salen! ¡ Cuatro en el primer grupo! ¡ Y ella está allí!
Işık ve toz sanki kraterden dışarı çıkmak için kazıyorlar İşte gene belirdi!
Luces y polvo, como si estuviesen saliendo. ¡ Ahí aparece otra vez!
- Dışarıya çıkıyorlar, hazır olun.
- Allá vienen, haz correr la voz.
Artık öyle yapmıyorlar. Artık kafatasına kurşun sıkıp, sonra da dışarı çıkaran, kocaman bir hava tabancası kullanıyorlar.
Ellos tienen un tipo de pistola hidráulica que... entra en el cráneo y sale.
Çok saçma ve gereksiz. Niye dışarı çıkıp onu aramıyorlar?
¿ Por qué no lo están buscando a él?
Artık insanlar eskisi gibi dışarı çıkmıyorlar. Yoruldular.
Bueno, la gente ya no sale como antes.
Dışarıya çıkıyorlar.
Están saliendo al exterior.
- Hemen dışarı çıkın! Binayı kuşatıyorlar.
Los alemanes han rodeado el edificio!
Dışarı şimdi mi çıkıyorlar?
¿ Van a salir?
Demek istediğim, bütün şeyleri senden alıyorlar,... özgürlüğü, kızları ve gün ışığını,... çünkü dışarı çıktığında, aynı hatayı tekrar yapmamanı sağlamaya çalışıyorlar.
Te quitan todo. La libertad, las chicas, el sol. Se supone que cuando sales después de esto nunca mas querrás meterte en problemas.
Artık eskisi kadar sık dışarı çıkmıyorlar.
Ya no salen tanto como lo solían hacer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]