Edemezsin traducir español
7,213 traducción paralela
Olanları asla tahmin edemezsin.
Nunca adivinaras lo que pasó.
Tahmin bile edemezsin.
Ni te lo imaginas.
Ne kadar acı çektiğimi hayal edemezsin.
No te imaginas lo que me dolió.
Nelerle uğraştığımı tahmin bile edemezsin.
No te imaginas por lo que pasé.
Onları terk ederek insanlara yardım edemezsin.
El abandonar a la gente... no es... Como los ayudas.
Doktor bir daha kavga edemezsin dedi.
El doc dijo que no podría volver a pelear.
Buna müdahale edemezsin.
No puedes impedirlo.
Tahmin bile edemezsin.
- No tienes idea.
Bu şekilde devam edemezsin.
No se puede seguir así.
Başaramadığını fark ettiğinde yaşadığı utancı tahmin edemezsin.
No te puedes imaginar su vergüenza cuando descubrió que vivía.
Onu nelerden kurtardığımı tahmin dahi edemezsin.
No tienes ni idea de la mierda de la que yo la saque... Fuera de ella.
Hayır, edemezsin.
No, no puedes.
Fanglerin yaptıklarını sevsen de sevmesen de içindeki sanatı inkar edemezsin. Ne?
Es decir, ya sabes, te guste o no el trabajo de los Fang... en verdad, no puedes negar su habilidad artística.
Aşk öyle ender bir şeydir ki, onu bulduğunda şüphe edemezsin.
La vida es tan rara, que cuando... lo encuentras, no lo puedes dudar.
Kocam olacaktın, beni terk edemezsin.
Ibas a ser mi esposo, así que no puedes dejarme.
Kapıda kim var asla tahmin edemezsin.
No vas a adivinar quién está en la puerta.
Bir daha hata yapmayacağını garanti edemezsin.
No puedes garantizar que no cometerás algún error otra vez.
Dur bakalım balık artığı - Bize hakaret edemezsin
Calla, mal pez Basta de insultos
Seninle tanıştığım için ne kadar memnun oldum tahmin edemezsin.
No te puedes imaginar lo encantada que estoy de conocerte.
Bunu yapmaya devam edemezsin.
No puedes seguir haciendo esto.
Bu şekilde davranmaya devam edemezsin.
¿ No puedes dejar de hacer esta clase de cosas?
Evet. Daha pes edemezsin.
María, no te des por vencida.
Hiçbir konuda hak iddia edemezsin.
Tienes las de perder.
Ama gerçeği inkâr edemezsin yani ailenin kim olduğunu.
Pero no puedes negar la verdad sobre tu familia.
Ona yardım edemezsin.
No puedes hacer nada por él.
Kimi gördüğümü tahmin edemezsin.
- Usted nunca lo hará Supongo que yo vi.
...... Riski kontrol edebilir miyim? " diyor. Riski tabii ki kontrol edemezsin.
¿ Puedo controlar el peligro? " Claro que no puedes controlarlo.
Kendini bu kadar çok severken, hayatını bu yeminin için feda edemezsin!
Usted no puede poner su vida en juego, ya te amas tanto.
Ve duygusal bir konuda kimseyi ikna edemezsin.
Y no se puede apelar un veredicto emotivo.
Tahmin bile edemezsin.
No tienes ni idea.
- Edemezsin.
- No puedes.
Hayal bile edemezsin.
Ni te lo imaginas.
Yola devam edemezsin.
No puedes sólo seguirte caminando. Onie podrá encontrar su propio camino de vuelta.
Hareket edemezsin ve tek bir kuralı bile ihlal edemezsin, yoksa "Onie, bizi yine hayal kırıklığına uğrattın," derler.
No te podías mover y ni romper una regla o era, "Onie, estamos decepcionados de ti... Otra vez".
Gitmeye onu ikna edemezsin.
Ella está en su cuarto estudiando. Pero no vas a hacer que vaya.
Kusura bakma ama sen yardım edemezsin ki...
Lo siento, pero no puedo evitar pensar...
Ve verdikleri tepkiyi tahmin bile edemezsin.
Y la forma en que reaccionaron, tú nunca lo adivinarías.
- Sen Ferrari'yi idare edemezsin.
- ¡ Sí! - No podrías manejar un Ferrari.
- Ona hapiste yardım edemezsin, değil mi?
- No seré de ayuda en prisión.
Pes etmek daha kolay gibi görünebilir. Ama pes edemezsin.
Se empieza a sentir más fácil sólo para renunciar a... pero usted puede ¿ sabes?
Ünlü akımlarıyla mücadele edemezsin.
No se puede pelear con las modas de las celebridades.
Oğlum! Buraya park edemezsin.
Oye, no puedes estacionarte ahí.
Göt herif, buraya park edemezsin!
¡ Oye, idiota! ¡ No puedes estacionarte aquí!
Bay mikrop, bay mikrop, beni hasta edemezsin.
Eso me recuerda. Adiós, gérmenes, no vuelvan nunca más.
Ona yardım edemezsin.
No puedes ayudarlo.
Hoşlandığın bir çocuk varsa... neden ona telefon edip sinemaya gitmeyi teklif edemezsin?
Si hay un chico que te gusta... ¿ por qué no tomar el teléfono y decirle : "Vamos al cine"?
Bazen burada neler yaptığımızı asla tahmin edemezsin.
Nunca adivinarás lo que hacemos aquí a solas.
Onları duyabilirsin, ama onlara ateş edemezsin. Bomba atabiliriz. Merdivenlerden aşağıya yuvarla bir tane.
Sí puedes oírlos pero no puedes dispararles, probablemente puedes lanzarles una granada.
Beni bu işe sokup sonra terk edemezsin.
No puedes arrastrarme a esto y luego sólo dejarme.
Onları terk edemezsin.
No puedes abandonarlos.
- Edemezsin.
no puedes.