Eko traducir español
666 traducción paralela
CHIEKO HIGASHIYAMA
CHI EKO HIGASHIYAMA
Elbette. "Eko-maru" ile "Bingo-maru" her ikisi de Güney Denizi Vapur Şirketi'nin.
El "Eiko-maru" y el "Bingo-maru" pertenecen a la Compañía Nakai.
Eko ve parazitler.
Ecos. Interferencia.
EVA'ya plan değişikliği yapın ve alfa-eko-3-5 birimini hata öncesine döndürün.
Aprobamos el plan EVA para reemplazar la unidad alfa-eco-3-5 antes de que falle.
- Alfa, tango, tango, eko, tango, alfa.
- Alpha, Tango, Tango, Echo, Tango, Alpha.
Kumpas çalışıyor. Eko vericisi temiz.
La brújula está reparada, La sonda acústica funciona,
Şu tarihe bak. Ne eko ama!
Escuche el eco.
Bu küçük aletle gırtlağın eko yaparak onların sesini çıkarıyor.
Este pequeño aparato hace reverberar tu laringe, imitando su sonido.
Burası Eko Gölü.
Esto es Echo Lake.
Kendilerine "Eko-savaşçılar" diyorlardı.
Se hacían llamar "Eco-warriors."
"Eko" ismini nerden almışlardı?
"Eco," ¿ de donde lo tomaron?
Bunlar Koruyuculara karşı savaşan Eko - Savaşçılar.
Son Eco-warriors, combatiendo al Protectorado.
Eko - savaşlar büyük darbe yedi.
La Eco-Guerra tuvo un alto precio.
Artık Eko - savaşçılar sadece bir dedikodu.
Ahora, los Eco-warriors son solo un rumor.
O sinir bozucu metalik eko... Yüksek mi yüksek sesli,
Ese irritante eco metálico se pone mas y mas fuerte.
Foton Eko Bellek sistemini devreye sokun.
Activen sistema de memoria de eco fotónico.
Küçültme gerçekleşti... iki 500 serisi Foton Eko Bellek çipi, ya da kısaca FEB... yani bir kontrol ve bir uzaktan kontrol eşlendi.
La miniaturización se consigue... emparejando dos chips de memoria de eco fotónico de la serie 500, o MEF como los llamamos nosotros, con un controlador y un remoto.
Anlıyor musun, eko yapıyordu yani.
Era el eco.
Bölgenin üzerindeyiz, Eko Bravo 1.
Estoy sobre el punto de liberación, eco bravo uno.
Yangın Üssü, 6-3 Eko, burası Operasyon Merkezi. Bu meseleyi kendimiz halledeceğiz.
Ataque aéreo, 6-3 Echo, esto es operaciones, nos ocuparemos del indidente desde aquí.
Orası sarı benizli kaynıyor. Size doğru geliyorlar. Eko - 1 onları sıkıştırıyor.
Les van muchos mugrientos... porque Eco 1los empuja.
Eko - 1 indi, köyün kuzey batı tarafından geliyor.
Eco 1al N.O. de la aldea.
2'den Eko - 6'ya.
¡ 2, Eco 6! ¡ 2! ¡ Eco 6!
Eko!
¡ Eco!
- Eko mu var? Evet!
- ¿ Hay eco por acá?
Eko-çubukları birleştir.
Muy dañado? - Conecta las barras de eco.
Tüm eko sistemi yok etmek için tasarlanan, genetik olarak işlenmiş virüsler.
Son virus manipulados genéticamente para destruir ecosistemas enteros.
Nörobiyoloji, plazma dinamikleri ve eko-yenileme üzerine çalışmış.
Matrícula en neurobiología, dinámica de plasma y ecorregeneración. Yo diría que está muy bien preparada.
Eko-yenileme üzerine bir ödev hazırlamıştım.
Hice un curso de ecorregeneración.
O Eko-canlılardan biri. Kötü bir adam.
Es uno de los eco-malvados.
Ooh, eko çok iyi!
Hay buen eco aquí adentro. ¡ Woohoo, ha Ha!
Eko-teröristler ya da militan çevreciler. Doğru.
Ecoterroristas o ambientalistas militantes.
Bir eko-terörizm davası için mi?
¿ Para un caso de ecoterrorismo?
1934 yılında, kimse eko-terörizmin ne olduğu bile bilmiyorken aynı bölgede çalışan bir WPA ekibi iz bırakmadan kayboldu.
En 1934, mucho antes de que nadie supiera lo que era un ecoterrorista... un equipo trabajando en esa misma área desapareció sin dejar rastros.
Eko-teröristler bize böyle diyor.
Así nos llaman los ecoterroristas.
Normalde eko-teröristlerle bir derdim yoktur.
No tengo disputa con los ecoterroristas en principio.
Peki neden eko-teröristler sizi hedef seçti?
¿ Por qué es el blanco de los ecoterroristas?
Eko-sistemimizin altyapısını oluşturduklarını.
Son la base de nuestro ecosistema.
Çarşaf misali nehri bir ok gibi delen... istifin çıkardığı gıcırtı, ağaçların arasında eko yapıyordu.
El crujido de una embarcación impulsada hacia adelante, surcando como una flecha en línea recta a través del silencioso río.
Eko.
Charlie.
Hasarı tespit etmek için transözofageal eko çekelim.
Quiero un eco trans-esofágico para ver el daño.
Kardiyak eko da çekelim.
Pide una ecografía cardiaca también.
- Eko hastası önce geldi.
El de la eco ha llegado primero.
Bak, hiç eko yok.
Mira, no hay eco.
Flipper'in sırrı "Ekoyla yer tayini." - Eko nesi?
El secreto de Flipper es la "ecolocalización". - ¿ Eco qué?
Tek farkı burun yerine, eko şeyiyle görebilmesi.
Sólo que en lugar de utilizar la nariz ve con esta cosa del eco.
Her iki yanına oturtulan ışık panelleri sayesinde zorluk çekmeyecekler. Eko-1.
... y adaptado con paneles luminosos inmensos adaptados en el casco y en los lados.
Eko-1, tam yanınızda.
Comprendido, Vagón de Bienvenida.
Temas noktasına yaklaşıyoruz, Eko-1. Yaklaşıyoruz.
Nos acercamos al punto de contacto, Eco Uno.
Eko.
Eco.
Eko iste.
Ordena un ecograma.