Ekranda traducir español
976 traducción paralela
{ \ 1c00FFFF } ( Artık sadece erkekler, ekranda görülür { \ 1c00FFFF } göç sırasında, kamera arkasında ).
( Sólo se ve a los hombres en la pantalla ahora, durante la migración estaban detrás de las cámaras ).
Ekranda tek gördüğümüz, Charles Foster Kane'in öldüğü. Bunu biliyorum.
Todo lo que vimos en esa pantalla fue que Charles Kane había muerto.
Ama siz anlayamazsınız, çünkü ekranda sadece bir savaş gemisi vardı.
Pero quedó irreconocible, toda la película se rodó en un torpedero.
Bazen filmi izlerken, kolumu veya elimi tutardı, işverenim olduğunu unutarak, ekranda izlediği oyuncudan heyecanlanmış bir izleyici gibi.
A veces mientras veíamos una película, me cogía del brazo o de la mano, olvidándose de que era mi jefa, convirtiéndose en una admiradora, emocionada por la actriz en la pantalla.
- Panel ayrılmayacak, fakat adın ekranda : Yardımcı yönetmen olacak
Serás asistente del productor.
- Ekranda olduğun zaman, seyirci sana bakıyor
Cuando estás en pantalla el público te mira.
- Çekmeye başladığı filmi altı ay sonra ilk kez ekranda gördük
seis meses después de empezar a filmar vimos la película por primera vez.
Ekranda benim kendim konuşup şarkı söylemediğim mi yazacak? Elbette.
¿ Va a decir que yo no hablo ni canto?
Şunu çevirin ve istediğiniz kadar arkadaşlık elinizin altında. Tam bu ekranda.
Todo lo que tiene que hacer es mover el dial y toda la compañía que Ud. desea... aparecerá en la pantalla.
Varis yerimiz Altair-4 şu anda ana ekranda görülebilmektedir.
Atención. Nuestro destino, Altair-IV, visible ahora desde nuestro visor.
Evet, Beanie az önce ekranda gördüğün adam hakkında ne söyleyebilirsin?
Ahora, Beanie ¿ qué pensaste de la personalidad que viste en pantalla?
Elektronlar ekranda geçerken, yeni ve öngörülmeyen bir cinayet türü iletecektir.
Cuando los electrones se muevan por sus pantallas... Ies ofrecerán nuevos casos de asesinatos imprevistos.
Bu niteliği tanımlamak zordur ama orada, ekranda.
Es una cualidad difícil de definir, pero que se ve en esa pantalla.
Ama insan sorun çözücüdür. Bu ekranda çirkinliğin resmini... acı çekmenin tasvirini göreceksiniz, ki önemsememek insafsızlık olur.
Van a ver en pantalla una imagen de la fealdad, un retrato del sufrimiento, que sería injusto ignorar.
Bu çok doğal. Zira senaryo dediğin yazılı bir şey, ekranda gördüklerin ise resimlerden ibaret.
- "Pero no es lo que estaba en la pantalla." - "Porque en el guión está escrito."
Oh, ekranda kağıtta durduğu gibi gözükmediğini söylüyor.
Oh, Él dice que no es lo mismo en la pantalla que en papel.
Ya ekranda gördüklerimiz ne?
¿ Y qué vemos en el tablero?
Ateşledikleri füzeleri, ekranda yanıp sönen... küçük noktalar olarak görebilirsiniz.
Verá los misiles en su pantalla como pequeños puntos... que aparecen repentinamente y luego desaparecen.
Roketlerin geldiğini ekranda gördüğün anda... füzelerimizi ateşleyerek mümkün olduğunca yükseğe çıkmalarını sağla.
Cuando vea en la pantalla que encienden los cohetes... dispare nuestros misiles y guíelos hacia arriba para máxima elevación.
Büyük ekranda bir film yıldızı
Arriba en la pantalla Había un primor...
- Bu mümkün değil. Öyle olsa, neden ekranda bu alan kararsın?
Claro que sí la zona se extendiera, ó, peor aun...
Her şey, ekranda gün gibi ortada.
Es aquí. Es tan claro como nada en la pantalla.
Ben öne geçeyim ve ekranda gördüğümüz şu binaları bulmaya çalışalım.
Bien, bien, ahora voy... voy a tomar la iniciativa y... permite tratar de encontrar a los edificios que vimos en el escáner.
Katılan herkesin kahramanlığını öne çıkarmak için yer, isim ve karakterler genellenmiştir. Savaşın ruhunu, özünü yansıtmak adına ekranda oluşturulmuştur.
Para englobar las contribuciones heroicas de todos los participantes se han generalizado los lugares, nombres y personajes y se ha sintetizado la acción para transmitir el espíritu y la esencia de la batalla.
Böylece ekranda gladyatörlerde olacak.
Así también tendríamos gladiadores por TV.
Rota hesaplandı ve ekranda.
Rumbo procesado y en pantalla.
Ekranda her şeyi olduğu gibi izliyorsunuz, Kaptan Pike'ın Talos IV'de yaşadıkları.
En esa pantalla, como sucedió, la experiencia del capitán Pike en Talos IV.
Arıza varsa ekranda görünmesi gerekmez miydi?
- - Funciona en los platos labdec? -
Ekranda görüyorum.
La tengo en pantalla.
Ekranda aradığımız cevabı bulacağız.
La respuesta saldrá en la pantalla.
Ekranda onu görüyorum. İzliyoruz.
Veo el ovni en la pantalla.
Kaptan, ekranda.
En pantalla, Capitán.
- Ekranda bir Klingon gemisi var.
Tenemos una nave klingon en la pantalla.
- O Triacus'u ekranda görüyor.
- Ve Triacus en la pantalla.
Dümenci, ekranda gördüklerini, gördüğünü düşündüklerini dikkate alma.
Timonel, no tenga en cuenta lo que ve en pantalla, lo que cree ver.
Son giriş kaydı, bu ekranda.
La última entrada, en pantalla.
Onu ekranda gördük.
Los vimos en la pantalla.
Ekranda ikinci bir işaret çıktı.
Segundo salto en pantalla.
Bay Decourt iyi tanınan bir garaj sahibiydi. Sık sık ekranda gördüğümüz bir aktrisin Helen Lanson'un kardeşinin eşi.
El Sr. Decourt era el conocido propietario de un taller, cuñado de una actriz, a la que vemos con frecuencia en los escenarios :
Ne? Bu kadar. Böyle rezilliklerin ekranda gösterilmesine izin vermeyiz.
No estamos dispuestos a permitir que se vean estas cosas en pantalla.
Ne oldu tahmin edin? Ekranda garip bir mesaj var.
Hay un raro mensaje en la pantalla.
Gümüş ekranda ilk kez, bir kuşağı sarsmış iki kitaptan uyarlanan bir film sunuyoruz.
Y ahora, por primera vez en la pantalla... una película sobre dos libros que conmocionaron una generación.
Bu muhteşem filmin tadı ancak büyük ekranda çıkar.
Es tan imponente que solo se puede mostrar en la pantalla grande.
Ekranda âdeta kan gövdeyi götürüyor.
Hay rojo por toda la pantalla.
Ekranda harika görünüyordun.
Has quedado bien en la tele.
Ekranda gördüğünüz renkler sudaki yüksek ölüm miktarını gösteriyor.
El color aparece aquí. Muerte masiva de animales acuáticos.
Ne tuhaf, gerçek dünyanın renkleri daha inandırıcı gözüküyordu onları ekranda viddi ettiğinizde.
Es curioso que los colores del mundo real sólo parecen verdaderos cuando los videamos en una pantalla.
Ekranda gösterilenler şimdi daha canlı olmalı.
Entonces, intento dar más vida a lo que aparecerá en pantalla.
Ama ekranda görünüyor!
Usted lo sabe. Sin embargo, su muestra en la pantalla!
Ekranda ona katilmasini ister.
Le haría la corte...
- Ekranda görelim.
- Veamos la pantalla.