Filipinler traducir español
291 traducción paralela
Filipinler halkı, Biz size..
Filipinos, ante ustedes...
Yayınımıza kısa bir ara veriyoruz. Filipinler'den trajik bir haber geldi.
Hacemos una breve interrupción para dar una noticia trágica de las Islas Filipinas.
Wilma bize Filipinler'de olduğunu söyledi.
Wilma nos contó que estuviste en Filipinas, Homer.
Namı ta Filipinler'e kadar yayılmıştı.
Oí hablar de ello incluso en Filipinas.
Seni bilmem ama bu savaş fotoğraflarını görmek beni hep üzmüştür. Hepsi denizciler, denizaltı devriyeleri ve Filipinler'deki gerillalar hakkındadır.
No se a Uds. pero a mi me irritan... las películas de guerra sobre aviadores... patrullas submarinas, hombres rana y guerrillas en Filipinas.
Çekilseydik, Japonya'yı, Hindiçini'yi, Filipinler'i alırlardı.
Si lo hiciéramos, ellos tomarían Japan, Indo-China, Philippines.
Bu Hindistan, Vietnam, Filistin, Filipinler, Güney America,
Despertó el interés mundial sobre la vida de estos refugiados de India, Vietnam, Filipinas,
Filipinler'e geziye çıkayım!
- ¡ Que me parta un rayo!
Filipinler'den geliyor.
De Filipinas.
Filipinler, Bali, Havai.
Las Filipinas, Bali, Hawai.
Japon kuvvetleri Filipinler ve Hollanda Doğu Hint Adaları'na şiddetli saldırılarını sürdürüyor.
Las fuerzas japonesas continúan su duro ataque sobre Flipinas y las indias holandesas del este.
Sonra da Filipinler'e tayinim çikti, bu da sonu oldu.
Me destinaron a ias filipinas y ese fue ei fin.
Filipinler'de ask erler Manila'ya ilerlerk en bir k ãöprü başı tuttular.
En Filipinas, las fuerzas condujeron una cabeza de puente mientras avanzaban por Manila.
Filipinler'de öğleden sonraları,.. ... odaya güneş vurmuşken,.. ... nemli yastıkta görülen rüyalar kuzeyde, gece kar yağarken görülenlerden farklı olur.
Por las tardes, en las Filipinas... cuando la almohada está húmeda... y el sol brilla en la habitación... el sueño es diferente... que en el norte.
Kuzey Kore'ye, Filipinler'e, Saigon'a giderdim- -
¡ En absoluto! ¡ Elegí este trabajo porque me gusta!
Geçen mart Filipinler kabinesi ne kadar düşmüştü?
¿ Y qué me dice de la caída del ministro filipino?
Amerikalılar'ın Filipinler'de bir ordusu var ve Pasifik Filosu'nu San Diego'dan Pearl Harbor'a taşıdılar.
América tiene tropas en Filipinas... ... y están trasladando su flota desde San Diego a Pearl Harbor.
" Japon kuvvetleri, Filipinler, Tayland Kra Yarımadası ve Borneo'ya saldırabilir.
" Los japoneses pueden atacar Filipinas, Tailandia, Kra y Borneo.
"Japon kuvvetleri, Filipinler, Tayland Kra Yarımadası ve Borneo'ya saldırabilir."
"Los nipones pueden atacar Filipinas, Tailandia, Kra y Borneo".
Filipinler'i kastetmiş olmalılar.
Debe tratarse de Filipinas.
Fransa'nın düşüşünden üç ay sonra kukla Vichy hükümeti, Japonların Fransız Çinhindi'ne girmesine izin verdi. Bu hareketle Japonlar o sıralarda bir Amerikan kolonisi olan Filipinler için, bir tehdit haline gelmişti.
Tres meses después la caída de Francia, el régimen títere de Vichy ha convencido para permitir la entrada de las tropas Japonesas en la Indochina francesa - descaradamente cerca de las Filipinas, en el momento, la dependencia de EE.UU..
1942'nin yılbaşı günü, Filipinler'in başkenti Manila'ya girildi.
En el Día de Año Nuevo de 1942 Manila, capital de Filipinas.
Donanmanın bozulmasıyla birlikte Saipan kalkanı delindi. Filipinler ele geçirildi. Müttefik ilerleyişinin önünde kalan tek engel Iwo Jima ve nihayetinde Okinawa adalarıydı.
( narrador ) Con la armada imperial hizo añicos, el escudo Saipan traspasado, Filipinas conquistaron, sólo las islas de Iwo Jima y, finalmente, de Okinawa, se quedaron a la barra el avance aliado el propio Japón.
Şu küçük alımlı Lorna ile birlikte Filipinler'e kaçacağınızı ve beni bu kulübede çürümeye bırakacağınızı gerçekten sanıyor musunuz?
¿ De verdad crees que vas a irte a Filipinas con esa encantadora Lorna y dejarme aquí para que me pudra?
Lorna, Roy'dan aldığım şu Filipinler'e gezi teklifi hakkında?
En cuanto a la oferta de Ray, el viaje a Filipinas.
Ve ikinci olarak, gelecek Çarşamba Filipinler gezisine çıkıyorum.
Y segundo, me voy a Filipinas el miércoles.
Tayvan'da acil durum, Filipinler.
Alerta en Taiwan, Filipinas.
Tony'nin Filipinler'e kaçmadığına şükretmek lazım.
Me sorprende que Tony no buscara un trabajo en Filipinas.
Yani, bu demek oluyor ki... Formosa'yı tamamen alana kadar ana Filipinler adası olan... Luzon'un yakınından geçmeliyiz.
Ahora, esto significa... evitar la isla principal de Filipinas, Luzón... hasta que controlemos Formosa.
General MacArthur'un birlikleri... Güney Filipinler'i ele geçirdikten sonra öncelikli olacak şey ise... Formosa'ya doğru ilerleyen Pasifik taarruz birlikleridir.
Cuando las tropas del general MacArthur... hayan tomado el sur de Filipinas... el frente de ataque prioritario será la ofensiva... del Pacífiico central contra Formosa.
Evet, Filipinler de memleketim sayılır.
Sí, Filipinas también es mi hogar.
Yarın, Tayland, Filipinler belki de sonra Avrupa. "
Mañana, Thailandia, las Filipinas... luego quizás Europa. "
Bir keresinde Filipinler'de gördüğüm bir rüyayı hatırlattı.
Me recuerda un sueño que tuve en Filipinas.
Çok yakında bağımsız bir Filipinler Cumhuriyeti kurulacak.
Pronto se proclamará una república independiente filipina.
Subic Üssü, Filipinler, efendim.
En la base Subic de Filipinas, señor.
Filipinler. Tokyo bombalama menzili içinde.
- De Okinawa, Filipinas y pueden bombardear hasta Tokio.
Filipinler romantik bir yer, değil mi?
Filipinas es un sitio romántico, ¿ no?
Filipinler'de gönderdiğin iç çamaşırı dolu çanta Moskova'ya pek komik gelmedi.
A Moscú no le hizo gracia que entregases una bolsa de ropa interior en Filipinas.
Bu arada ikinci cephede de Japonlar, Filipinler'de iki adanın daha kontrolünü ele geçirdiler. Ve Amerikan birliklerine doğru ilerliyorlar.
Mientras, los japoneses se han hecho con otras dos islas en las Filipinas y avanzan en- -
Filipinler mi? Evet.
- Sí, Base de la Fuerza Aérea Clark.
- Filipinler ne iş? - Bilmiyorum.
- ¿ Qué hay con las Filipinas?
Filipinler'de çarpışan Jimmy'yi düşünüyorum, şikayet edemem.
Pienso en Jimmy luchando en Filipinas y no me puedo quejar.
Filipinler'de bir kardeşim var.
Mi hermano está en Filipinas.
Şuna bak. Vietnam, Guatemala, Tayland, Filipinler, El Salvador.
Tailandia, Filipinas, Salvador.
Filipinler çok büyük olmamalı. Git ve araştır o zaman!
Después de todo, no hay tantos filipinos, vete y búscalos.
Bir kez Filipinler'de cin çıkarma ayini yapmış.
Hizo un exorcismo una vez en las Filipinas.
1976 yılının Şubat ayında, Francis Coppola "Apocalypse Now'u" çekmek üzere Filipinler'e gitti.
En febrero de 1976, Francis Coppola viajó a Filipinas para rodar "Apocalypse Now".
Filipinler, Vietnam'daki araziye benzerliği sebebiyle lokasyon olarak seçilmişti.
Se eligió Filipinas como lugar de rodaje por su similitud con el terreno vietnamita.
FİLİPİNLER CEPHESİ ŞUBAT 1945
FRENTE DE FILIPINAS FEBRERO de 1945
USS Deniz Kaplanı komutanından Filipinler, Cavite Levazım Komutanlığı'na.
Del Comandante Jefe del "Tigre del Mar"...
Belki Libya, Nikaragua, Filipinler ya da Meksika.
¿ Filipinas, México?