Geciktin traducir español
1,763 traducción paralela
Geciktin.
Llegas tarde.
Neden bu kadar geciktin?
¿ Por qué no lo hiciste antes?
Geldim çünkü geciktin.
Muy bien.
Geciktin, Suzuki.
Estás atrasado, Suzuki.
35 dakika geciktin, ve bu hiç hoş gözükmedi, Danny.
Llevas 35 minutos de retraso, y ya ha empezado mal, Danny.
- Neden bu kadar geciktin?
- ¿ Por qué has tardado tanto?
- Alfie, yine niye geciktin?
Alfie, ¡ otra vez! ¿ Por qué llegas tarde?
Neden geciktin?
¿ Por qué llegas tarde?
Neden geciktin? - Çünkü...
¿ Por qué llegas tarde?
- Niye geciktin?
- ¿ Por qué llegas tarde?
- Geciktin.
- Llegas tarde.
- Hey. Çok geciktin. Justin'den haber var mı?
- Es tarde, ¿ algo sobre Justin?
- Geciktin.
Llegas tarde.
Araya girmek yok! - Yang, geciktin!
- ¡ Yang, llegas tarde!
40 dakika geciktin.
Llegaste 40 minutos tarde.
Biraz geciktin, öyle değil mi?
Un poco tarde, ¿ no?
Haley, geciktin.
¿ Y dónde está Peyton?
- Geldim. - 37 dakika geciktin ama geldin.
Llegas 37 minutos tarde, pero estás aquí.
"İki saat geciktin." dedi.
Y el dijo, "llegas dos horas tarde".
Şimdiden geciktin, Tyrol kıçını tekmeleyecek.
Bueno, ya estás retrasado, Tyrol te pateará el trasero.
Geciktin, Shirou.
Shirou.
Niçin bu kadar geciktin?
¿ Qué te tomó tanto tiempo?
Geciktin, Robin.
Llegas tarde, Robin.
Geciktin.
Llegáis tarde.
Geciktin.
Te has tomado tu tiempo.
Geciktin.
Llegas tarde. Quítate la ropa.
Neden bu kadar geciktin?
Soy yo... tu padre. ¿ Por qué has tardado tanto?
Benim anne. Neden bu kadar geciktin?
¿ Por qué tardaste tanto, hijo?
Bir kaç dakika geciktin.
Por un par de minutos...
Provaya geciktin.
Llegas tarde al ensayo.
Coco, geciktin.
Coco, llegas tarde.
Geciktin.
Llegaste tarde.
Tabii, ama biraz geciktin.
Podrías, pero ya no puedes.
Kılıçlarınızı indirin. Aslında, son karşılaştığımızda herkesin önündeydin, ama yine de geciktin?
Enfunden sus espadas. ¿ y ahora eres la última?
Sana "Geciktin." dedim.
Dije : "Llegaste tarde".
Geciktin.
Hey.
Neden bu kadar geciktin?
¿ Por qué llegas tan tarde?
Yine geciktin. - Bu kim?
Llegas tarde.
Geciktin.
, llegas tarde.
Neden bu kadar geciktin?
¿ Por qué te demoraste tanto?
Geciktin.
Es muy tarde.
Çok geciktin.
Sales demasiado tarde.
Neden bu kadar geciktin?
¿ Qué te llevó tanto tiempo?
- Geciktin küçük hanım.
- Llegas tarde, señorita.
Ama kapak için bir ay geciktin.
Pero lleva un mes de atraso con la tapa de la revista.
Geciktin.
Llega tarde.
Charlie, 5 dakika geciktin.
¡ Dr. Charlie, llega 5 minutos tarde!
Oluşka neden bu kadar geciktin?
Olushka, ¿ por qué llegas tan tarde?
Geciktin.
EL JUEGO ES UN PIÉ CON PICAZÓN. Llega tarde.
Geçiktin...
Llegas tarde...
Geciktin!
- Llegas tarde.
geciktiniz 43
gecikme 24
geciktim 283
gecikti 37
geciktim mi 32
geciktik 55
gecikiyoruz 26
gecikmem 16
geciktiğim için özür dilerim 58
geciktiğim için üzgünüm 64
gecikme 24
geciktim 283
gecikti 37
geciktim mi 32
geciktik 55
gecikiyoruz 26
gecikmem 16
geciktiğim için özür dilerim 58
geciktiğim için üzgünüm 64