Görülüyor ki traducir español
808 traducción paralela
Öyle görülüyor ki popüler oldum.
Parece que ahora tengo éxito.
Açıkça görülüyor ki kararını vermişsin.
Evidentemente, ya has tomado tu decisión
Görülüyor ki Alice evlenecek, bence çok da mutlu olacak... çünkü ona gönderdiğin delikanlıyı az önce gördük, iyi birine benziyor.
Parece ser que Alice se va a casar y creo que será muy feliz, porque acabamos de conocer al chico que le has enviado y tiene buen aspecto.
Şimdiye kadar, Mohawk içerisinde biz şanslı görünüyorduk, ama son derece açıkça görülüyor ki artık biz de bunun içine çekilmek üzereyiz.
Por el momento, hemos tenido suerte aquí en Mohawk, pero parece que no nos vamos a librar, eso es seguro.
Açıkça görülüyor ki, bu iki silah Sugarpuss'un bay Lilac'la evlenmesini sağlamak için üzerimize doğrultulmuş.
Al parecer, precisan que dos armas... nos apunten para forzar a Sugarpuss a casarse con el Sr. Lilac.
Görülüyor ki...
Parece que...
Görülüyor ki bundan bilginiz yoktu.
Creo que no está usted al tanto.
Öyle görülüyor ki- -
Parece una eternidad.
Açıkça görülüyor ki roketler hakkında hiçbir şey bilmiyorsun.
Obviamente no sabes nada sobre cohetes.
Görülüyor ki ben haklıyım.
Parece que estoy en lo cierto.
Ama öyle görülüyor ki bu oğlumun hiç umurunda değil.
Pero ha resultado que, a mi hijo... no le importa lo más mínimo.
Öyle görülüyor ki insanlar bu parkın Watanabe'nin eseri olduğunui düşünüyorlar. Ama bu saçmalık.
Algunos parece que creen que lo construyó el Sr. Watanabe, pero eso es ridículo.
- Açıkça görülüyor ki ölmedim.
Es evidente que no.
Bay Williams'a olan şu anki duygularım ne olursa olsun açıkca görülüyor ki küçük bir kız için uygun bir baba değil.
Y no importan mis sentimientos por el Sr. Williams ahora... todavía es obvio para mí que él no es un padre apto para una niña pequeña.
Öyle görülüyor ki yalnızca atlara karşı yufka yürekli değilsin.
Creía que su único punto débil eran los caballos.
Açık olarak görülüyor ki raporları şüphe...
Precisamente, sobre este punto que usted alude también tienen...
Şey, Görülüyor ki Bay Ackerman ile Biraz konuşmalıyım.
Yo creo que el Sr. Ackerman y yo vamos a tener una pequeña charla. Desde luego, señor.
Açıkça görülüyor ki, alıkoyucu...
Aparentemente, el secuestrador busca... atormentar el Sr. Gondo.
Efendim açıkça görülüyor ki Henderson'un El Paso yakınındaki Site Y diye adlandırdığı üsten, Pazar günü alarmdan önce bu emirle birlikte, bütün bu birlikler Chicago, Los Angeles, New York ve Utah'a hareket edecek.
Es obvio que movilizarán las tropas secretas del centro Y... antes de la alerta del domingo... y las destinarán a Chicago, Los Angeles, Nueva York y Utah.
Bu oksijeni az havada, görülüyor ki evrim bu gezegende tek bir yaşam formunu seçmiş.
En esta atmósfera rarificada, parece que la evolución ha elegido esta forma particular de vida para este planeta.
Açıkça görülüyor ki bu tatlı yavrucaklarla vaktimizi harcıyoruz.
¿ Pero qué hacemos en esta guardería?
Açıkça görülüyor ki şehri daha fazla elinizde tutamayacaksınız.
Es evidente que ya no es capaz de mantener el orden en la ciudad.
Çıplak gözle görülüyor ki her an harekete geçebilecek durumdasın.
Está clarísimo que vas a hacerlo un día de éstos.
Önceki iki senenin... mahsül kıtlığı devam ediyor Yamagen, açıkça görülüyor ki ; bayağı... bir parayı cebe indirmişsin, haklı mıyım?
Tras dos años de continuada escasez de cosechas Yamagen, en realidad debes estar embolsándote un buen dinero, ¿ tengo razón?
- Öyle görülüyor ki bu kuşu daha önce Missionary Ridge'de de duydum efendim.
Me parece haber oído antes a ese pájaro, en Missionary Ridge.
Açıkça görülüyor ki, İngiliz halkının görüşü düşmanca.
Está claro que el público tiene una opinión hostil.
Açıkça görülüyor ki, herhangi bir tahmininiz yok.
Obviamente, Ud no podía imaginar...
Görülüyor ki bunlar babanın Marksist yaklaşımlarının ürünü.
Porque está visto que estos son los planteamientos marxistas de tu padre.
Görülüyor ki sözünü tutmamışın?
No sabes cumplir una promesa, ¿ eh?
Açıkça görülüyor ki, paranoyadan muzdarip olan birisi seninle oyun oynuyor.
Alguien que esta sufriendo de paranoia, está jugando contigo.
Görülüyor ki, Sırplar bağımsızlık istiyor.
Serbia quiere su libertad.
Görülüyor ki, yaşları ilerledikçe hem kendi içlerindeki hem de birbirleri arasındaki psikolojik denge daha da kararsız bir hal almaktadır.
Parece que cuanto más viejas se tornan... más precario es su equilibrio psicológico ya sea interiormente y de una hacia la otra.
Şimdi, açıkça görülüyor ki ceset o kanepenin içine saklanmıştı.
Obviamente el cuerpo estaba oculto dentro de ese sofá.
Saptadığın bütün gerçeklerden sonra, açıkça görülüyor ki, makinist ve Bayan Norris birlikte işin içinde idiler.
Con todo lo que pudo descubrir es evidente que el operador y la Sra. Norris eran cómplices.
Öyle görülüyor ki bu epeydir devam eden bir durum ve şu anda üçüncü evrede.
Parece ser una enfermedad que viene de antiguo... actualmente en la etapa superior.
Görülüyor ki bu hırsızların kendi avukatları var.
Pero parece ser que los ladrones ya tienen abogado.
Görülüyor ki birkaç özel cip ulaşabildi ve bunlar da tuzağa düştüler.
Muchos de los jeeps no llegaron y el resto sufrió una emboscada.
Genç usta, açıkça görülüyor ki sen iyi bir savaşçı olmak için doğmuşsun.
Joven maestro, has nacido para ser un buen luchador.
Görülüyor ki çok iyi başarıyorsun bu işi!
Bien, ustedes están haciendo un buen trabajo en eso.
Görülüyor ki aynı fikirdeyiz Humphrey.
Parece que coincidimos.
O zaman görülüyor ki, bu problem, eğer gerçekten varsa, aslında tam olarak sizin sorununuz değil.
Parecería, entonces, que el problema, si hay alguno,... no es realmente asunto suyo.
Ama şu anda, bu kriz anımda, gayet açıkça görülüyor ki buradaki kimse beni anlamak için hiçbir çaba göstermiyor.
Pero ahora, en un momento de crisis, salta a la vista que ninguno de ustedes se ha esforzado por entender mi sensibilidad.
İşte, Koç, açık bir şekilde görülüyor ki felsefi bir çıkmaza girdik.
Está claro que hemos llegado a un callejón sin salida.
Olaylar zincirini anımsamak imkansız, öyle görülüyor ki her şey
Es casi imposible reconstruir el orden exacto de los hechos.
Anne, görülüyor ki Jinsha savaşı tamamen aleyhimize.
Madre, parece que la Batalla de Jinsha está completamente perdida
Ama şu anki, bu son turnenizde görülüyor ki... 1200, 1500 kapasitelik yerler ayırtılmış.
Parece que esta vez, en su gira actual... se están presentando en locales con cupo para 1200 ó 1500 personas.
Fakat açıkça görülüyor ki sen hiç bir şey bilmiyorsun.
Pero veo que tú no sabes absolutamente nada.
Yani, açıkça görülüyor ki o bana aşık.
Quiero decir, El esta anamorado de mi.
Görülüyor ki, bugün olmayacak.
Obviamente, no será hoy.
Etrafta dolaşıp kendini o elbiseyle gösteriyor, önden o kadar kısa ki, diz kapakları görülüyor.
Dando vueltas por ahí, presumiendo con ese vestido, con un escote tan amplio que enseña hasta las rodillas.
Evet, tabi ki gördüm, pek çok defa... özellikle kızları uçuşa götürdüğümde, ki bunu hep yaparım... pek çok bacak görülüyor.
Claro que sí, muchas veces... especialmente cuando llevas muchachas a volar tanto como yo... ves muchas piernas.