Görünüyor traducir español
49,662 traducción paralela
Yoldan geçen bu kişi için acemi şansı gibi görünüyor.
Para este transeúnte, parece un caso de pura suerte.
Ve benim oturduğum yerden biraz tedirgin görünüyor.
Y desde donde yo estoy sentado, luce un poco ansioso.
Bay Cooper çantasını epey sıkı şekilde tutuyor gibi görünüyor.
El señor Cooper parece sostener su maletín con mucha firmeza.
Tory 1970'lerde tam da evinde gibi görünüyor.
Tory luce como si se sintiera a gusto en los 70.
Yaklaştıkça nasıl daha küçük görünüyor?
Se ve más pequeño cuanto más nos acercamos.
Blinky, o korkmuş gibi görünüyor.
Blinky, se le ve asustado.
İşe yaramadı gibi görünüyor. Umarım B planınız vardır.
Parece que no funcionó. ¿ Otro plan?
- İyi görünüyor muyum?
- ¿ Qué te parece?
- Çığlık atıyor gibi görünüyor.
- Parece que está gritando.
Yumuşamış gibi görünüyor.
Parece haberse vuelto blando.
Söylemek istemiyorum Tobias ama buradaki her şey oldukça normal görünüyor.
Lo siento, Tobías, pero todo aquí luce normal.
Şiddetli sağanak yağışı herkes atlatmış gibi görünüyor.
Parece que sobrevivimos a la tormenta.
Dediğin doğru görünüyor.
Creo que estás en lo cierto.
- Lanet istikrarlı görünüyor.
- Controlamos el hechizo.
Bir Manicus-Delusious salgını gibi görünüyor.
Parece una invasión del tipo maníaco-ilusorio.
Herkes iyi görünüyor.
Todo está bien.
Kütüphanecilik hevesim azalıyor gibi görünüyor.
Mi fervor se está apagando.
Epey kötü görünüyor.
Se ve muy mal.
- Dinliyorum. - Yani o çok şey görünüyor...
- Dígame.
- Zor durumdaymış gibi görünüyor.
- Yo creo que no.
Bir sorun daha var gibi görünüyor.
Oh, creo que hay otro problema.
Bu, yeni sahip oldukları bir yetenek gibi görünüyor.
Es una nueva... habilidad que parecen haber desarrollado.
Sosyal yaşamı benimsiyorlar gibi görünüyor.
Parecen ser eusociales.
It serin görünüyor.
Se ve genial.
I bir izleme çipi gibi görünüyor söyleyebilirim.
Yo diría que se ve como un chip de seguimiento.
It kemik gibi görünüyor.
Se ve como un hueso.
Jeb onlar silah olduklarını unutmuş görünüyor.
Jeb parece haber olvidado que son armas.
Her zamanki gibi müthis görünüyor Beverly.
Como siempre, se ve excelente, Beverly.
Çok leziz görünüyor.
Se ve delicioso.
Sen çok güzelsin ve Wasimbu çok komik görünüyor!
Tú eres muy hermosa y Wasimbu tiene un aspecto muy gracioso.
ve görünen o ki bir muhabir turnuvanın ilk röportajını herkesin favori sol açığından kapmış görünüyor.
Y parece que un reportero con suerte ha conseguido una entrevista con el favorito de todos, el lateral izquierdo
Brezilya 11'inde orta sahada dağılım değişiyor ve bu Sovyet takımını şaşırtmış görünüyor.
Los cambios en el centro en la alineación de Brasil parece haber confundido a los soviéticos.
Çevremdeki herkes uyuyor gibi görünüyor.
Todos los que me rodean parecen encajar.
Aşırı görünüyor.
Me parece excesivo.
Kongre 404'te olduğu gibi görünüyor.
Parece que está en congreso 404.
Ortağın cesetlerin yanında rahat olamıyor gibi görünüyor.
Tu compañero no parece muy cómodo cerca de los cadáveres.
Senin bir şeyin yok gibi görünüyor.
Tú pareces estar bien.
İyi geçinecekmişiz gibi görünüyor.
Parece que nos llevaremos muy bien.
Dünya şu anda neredeyse mükemmel görünüyor.
El mundo se siente casi perfecto ahora.
Genel olarak birçok yerde trafik iyi görünüyor.
Pero en general, el tráfico se ve bien en su mayor parte.
Nasıl görünüyor?
- ¿ Cómo se ve? - ¿ Qué?
Neden ağır çekimde koşuyormuş gibi görünüyor?
¿ Por qué siempre parece que corre en cámara lenta?
Islakmış gibi görünüyor. Ama ıslak değil. Aynen.
Siempre parece estar mojada, pero no demasiado.
Ama tabii senin bembeyaz kalçaların harika görünüyor.
Pero tus pezones están muy limpios.
Leziz görünüyor ama almayayım.
- Se ve delicioso, pero no.
- Kötü görünüyor, Bayan Zabinska.
- Es terrible, Frau Zabinska.
İyi görünüyor.
Esto se ve bien.
Bazıları garip bazıları da tehlikeli görünse de birçoğu da etkileyici görünüyor, işte bu yüzden...
Algunos lucen cómicos algunos temibles y algunos tan atractivos que quisiéramos tocarlos...
Formda görünüyor.
Está en buena forma.
Evet! Güzel görünüyor muyum?
¿ Me veo bien?
- Öyle görünüyor. - Bir şey ödünç alabilir miyim?
¿ Me prestas algo?