English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ G ] / Görünüyor ki

Görünüyor ki traducir español

2,117 traducción paralela
Öyle görünüyor ki, biriniz bir yere gittiğinde diğeri de orada bitiveriyor.
Parece que donde uno va, el otro está cerca.
Evet, tadına bakacaksın Cylde. Yani öyle görünüyor ki yerel market yakında tamamen kapanmayla yüzyüze kalacak.
Sí, vas a probarlo, Clyde...'...
Öyle görünüyor ki Koç Taylor iki sayılık hücum yapacak.
Parece que el entrenador Taylor va a por los 2
Ama belki de yapmam gereken budur,....... çünkü görünüyor ki herkes böyle yapıyor, anlıyor musun?
Pero tal vez eso es lo que tengo que hacer porque parece que es lo que están haciendo todos.
Öyle görünüyor ki, bir süredir ortalarda yok.
Lleva fuera un tiempo, o eso parece.
Biliyorum, ondan yardım etmesini ben istedim ama görünüyor ki, seni umursayan kişi dışında herkesten tavsiye alıyorsun.
- Sé que yo le pedí ayudar, pero se me ocurre que has sido aconsejado por todos,
Öyle görünüyor ki, tümör hippokampus arkasında.
Parece que el tumor está situado detrás del hipocampo.
Öyle görünüyor ki Leydi Boynton'ın ölümü yeterli olmamış.
Al parecer, la muerte de la Sra. Boynton no era suficiente.
Henry, henüz otopsiyi bitiremedi ama öyle görünüyor ki Dr Marx enfeksiyon nedeniyle ölmüş gibi.
Henry todavía no terminó la autopsia pero parece que el doctor Marx fue muerto por una infección.
'Görünüyor ki biraz zamana ihtiyacımız var'arabamıza kız atmak için'
Así que parecería que podría pasar algún tiempo antes de que levantemos chicas en un auto.
Eklemem gerek, kardeşiniz öyle görünüyor ki kahraman gibi dövüşmüş.
Debo decir, que parece que su hermano haya combatido como un héroe.
Öyle görünüyor ki şimdiye kadar tutukladığın tek kişi benim.
Parece que al único que arrestas es a mí.
Şimdi, karşılaştığınız Wraith öyle görünüyor ki uyum konusunu oldukça iyi kotarıyor.
El que tú encontraste obviamente hizo un buen trabajo mezclándose.
Öyle görünüyor ki, benim yüzüm Fransa'da aydaki adamın ki kadar biliniyor.
Parece que mi rostro es tan conocido en Francia... Quiero saber, Adams...
Öyle görünüyor ki, kuzenim ve arkadaşları bu koloninin yönetimini kendi ellerine geçirmek niyetindeler.
Pareciera que mi primo y sus amigos intentan tomar el gobierno de la colonia en sus manos.
Sen ve Jax açıkça görünüyor ki yeniden birleştiniz.
Obviamente tú y Jax habéis reconectado.
Pekala, görünüyor ki, yapmamız gereken bir ısıtma var.
Vale, parece que tendremos que calentarlo algo.
Tanısı konan hastalığın ameliyatını olmaya geldiğim hastane görünüyor ki tepeme çöküyor.
Me diagnosticaron un aneurisma que requiere cirugía en un hospital que parece estar... desmoronándose a mi alrededor.
Açıkça görünüyor ki sen zaten randevunu ayarlamışsın. Senin burada ne işin var?
- Aparentemente ya tienes una cita - ¿ Qué estás haciendo aquí?
Sürekli aynı şeyleri anlatıp duruyor, iki çocuğu hakkında, öyle görünüyor ki... biri Frascati'nin belediye başkanı, diğeri ise postacı, ama ne postacı!
Repite siempre las mismas cosas Tiene esos dos hijos que uno... trabaja en la calle, en un almacén. El otro es un cartero.
Öyle görünüyor ki, Parker'ın yine hava kanalından sürünerek geçmesi gerek.
Parece que Parker gateará otra vez por un conducto de ventilación.
Görünüyor ki ev bir süreliğine benim.
Parece que tengo la casa para mi, al menos por un rato.
öyle görünüyor ki o korkak bize nerede ve ne zaman saldıracağını iyi biliyor.
Parece que el cobarde sabe siempre dónde y cuándo atacarnos.
Öyle görünüyor ki Yüzbaşın da senin yaptığın gibi emirlere itaat ediyor.
Parece que tu capitán es tan obediente como tú.
Ve her şey bana o kadar yeni gibi görünüyor ki
# La naturaleza luce tan nueva #
Bazen yarınları bir sıra halinde görüyorum. Öndekiler en büyük ve net olanları, diğerleri uzaklaştıkça küçülüyorlar ama hepsi öyle acımasız görünüyor ki.
A veces veo un cúmulo de mañanas todos alineados, los primeros són los más grandes y claros los otros van disminuyendo hasta que desaparecen, pero todos me parecen tan feroces.
Öyle görünüyor ki sidikyoluna havuç sokmaman gerekiyormuş.
Aparentemente no deberias meterte una zanahoria en la uretra
Öyle görünüyor ki çalışıyor.
Parece que funciona...
Öyle görünüyor ki görevi tamamlamak bize kaldı...
Parece que depende de nosotros completar la misión.
Evet ama görünüyor ki hiç ilgili değilsin.
Oh, sí, pero es evidente usted no está interesado.
Öyle görünüyor ki bunları siz çizmemişsiniz. Sen bir sahtekarsın ve polis çağıracağım.
{ \ Es obvio } Usted no pintó alguno de estos, eres un fraude, estoy llamando a la policía.
Pekala, görünüyor ki, yapmamız gereken bir ısıtma var.
De acuerdo. Parece que tenemos que calentar.
Öyle görünüyor ki bu küçük dostumuz, pazar yerindeki sesleri ve konuşmaları hatırlıyor.
Parece que nuestro amiguito recuerda sonidos y voces provenientes de un mercado.
- Öyle görünüyor ki Amerikalılar benden çok eşimi görmek istiyorlar, kaldı ki bu konuda onları fazla suçlayamam.
Aparentemente el pueblo americano prefiere ver a mi esposa que a mí. A lo que debo decir, que no puedo culparlos.
Öyle görünüyor ki, en az dört saate daha ihtiyaçları var.
Parece que necesitarán unas cuatro horas.
Öyle görünüyor ki bir insanın kalbinin atmasından daha kaotik çok az şey var.
Pues resulta que hay pocas cosas más caóticas que el latido de un corazón humano.
Öle görünüyor ki bir yerlerimi incittim orada.
Parece que me torcí el cuello.
Henüz değil ama öyle görünüyor ki arkadaşın beni delirtecek!
No hasta ahora. Pero parece que su amigo se me va a volver loca!
O kadar uzak görünüyor ki.
Parece difícil recuperarlos.
- Öyle görünüyor ki Hayden'ın bot batıyodu.
- Hayden sacará el bote. - ¿ Sí?
Bir tür çevresel parazit gibi görünüyor. Ne var ki, açıp bakana kadar kesin bir şey söyleyemem.
Suena como algún tipo de interferencia de ambiente pero no podré saberlo realmente hasta que no la abra.
Tabii ki, gezegenin yüzeyinin tam bir incelemesini yapacak zamanımız yoktu, ama yeteri kadar yaşamaya elverişli görünüyor.
Por supuesto, no hemos tenido tiempo de hacer... un buen estudio de la superficie del planeta, pero parece habitable.
Neyse ki dalgalar küçük görünüyor.
Bueno, afortunadamente las olas parecen pequeñas.
Durumun sağlam görünüyor, ki bu iyi.
Bueno, te vez bastante estable, lo que es bueno.
Ne yazık ki, ölümden kısa süre öncenin ne zaman olduğunu ölümden kısa süre sonraya kadar anlayamayız ve bu önümüzde engel gibi görünüyor.
Desgraciadamente, no podemos saber cuándo será eso hasta un poco después de la muerte, y eso parece ser un obstáculo.
Diyordum ki çantanız epey ağır görünüyor.
Le decía que su bolsa parece muy pesada.
Görünüyor ki bu çocuklar Cadılar Bayramı'nın anlamını fark ettiler. Veya Şükran Günü'nün. Veya, her neyse.
parece que esos chicos encontraron el verdadero espiritu de halloween o de acción de gracias o lo que sea y para aquellos que sientan que hemos destruido un amado clasico de nuestros niños queremos que escriban a la siguiente dirección
Üssümüzü başka bir yere kurabiliriz. Öyle bir yer ki mükemmel şekilde güvenli görünüyor. Ve ardından, bir kaç yıl sonra ve bir heyelan tehlikesi olduğunu fark ediyoruz.
Podríamos poner nuestra base de algún lugar... que parezca perfectamente seguro... y luego, unos años más tarde... darnos cuenta que hay un peligro de derrumbe.
Ama Ki-dong biraz uykulu görünüyor.
Pero Ki-dong dice que tiene sueño.
Durumun sağlam görünüyor, ki bu iyi.
Bueno, se ve bastante estable, lo cual es bueno.
Tabii ki insanlar bunu okur, çok romantik görünüyor.
Claro que lo querrán leer. Suena muy romántico.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]