Güneybatı traducir español
901 traducción paralela
Güneybatıdan gelen bazı tuzakçılarla konuştum.
Hablé con unos cazadores de pieles que vienen del suroeste.
Bu yamaçlarda başka bir vahşi kabile daha yaşıyor. Güneybatı tarafındaki Zambele'ler.
Hay otra tribu salvaje en la escarpa, los zambeles, al sudoeste.
Güney-güneybatı misafir odası olabilir.
Bueno, debe de ser el cuarto de estar sur-suroeste próximo al salón.
Körfeze ulaştığınızda 500 metreye tırmanıp bombardımanı yapacaksınız ve sonra tekrar denize alçalıp güney-güneybatıdaki Yakushima'ya gideceksiniz.
Cuando alcancen la bahía, suban a 1.500, lancen las bombas, bajen nuevamente y partan al mar, - al sud sud-este de Yakushima.
Güneş doğduğundan beri güneybatı ile kuzeybatı arasında gidip geliyor!
Ha pasado del suroeste al noroeste desde que amaneció.
Bunun gibi, rüzgarın güney-güneybatıdan pencereden içeri sertçe estiği fırtınalı bir geceydi. Bu yüzden her aklı başında insanın yapacağı gibi pencereyi kapadım.
Era una noche tormentosa como ésta... y soplaba un ventarrón del sur-sudoeste contra mis ventanas... por eso, las cerré como habría hecho cualquier hombre.
Hani şu Koloni Ticaret'in, Güneybatı Elektrik'in, Omega Film'in sahibi.
Ya sabes... Colonial Trading, Southwest Electric, Omega Films...
Belli ki güney. Ya da güneydoğu veya güneybatı.
El sur, claro, o el sureste o el suroeste.
Üç yıl boyunca güneybatıdaki her birliğimize güldü.
¡ Ridiculizó a todos los escuadrones del sureste!
Zelton Haydutları'nın şansı bu sefer yaver gitmedi. Güneybatının en cüretkar soygununu yapmaya kalkıştılar ama başarısız oldular.
La suerte ha abandonado hoy a los bandidos de Zelton... en Cedars, Tejas, cuando han intentado atracar un banco.
Custer katliamının haberi, askeri telgrafla Güneybatı'ya kadar uzun ve yalnız miller katetti...
La noticia de la matanza de Custer se comunica por telégrafo, y cruza el vasto y solitario Miles hasta el suroeste.
Muhtemelen güneybatı yönüne gidiyor.
Probablemente se dirige al suroeste.
Genel istikamet, güneybatı.
Dirección general suroeste.
- Genel istikamet, güneybatı.
- Dirección general, suroeste.
- Güneybatıya sür.
- Dirígete al suroeste.
Bunlardan biri de T.C. Jeffords idi... Vahşi Güneybatı'nın tarihinde onun da bir izi var.
Uno de estos hombres fue T. C. Jeffo / rds, quien escribio esta llameante página en la historia del gran Sudoeste.
Buranın güneybatısından.
Al sudoeste de aquí.
Güneybatı.
- Sudoeste.
Güneybatı'dan, 500 noktasından yaklaş.
Entra por el suroeste a 500.
Güney-güneybatı, efendim.
Sur, suroeste, Señor.
Güney-güneybatı o zaman.
Sur - suroeste será.
Hedley kalesi güneybatıdaki bütün büyük sürülerin merkezinde.
El fuerte Hedley está en el centro de las manadas del sureste.
Güneybatıya gittiler.
Iban hacia el suroeste.
"X-ray Bölgesinin güneybatısında çürük bir halat kopmuştur."
"Roto cable en área suroeste, Rayos X."
Güneybatıdan bir şey yaklaşıyor.
- ¿ Qué? Algo se aproxima desde el sudoeste.
Şimdi, eğer-eğer akıntı hareketi... güneybatı... yapmalıyız -
Si la corriente se mueve... al sudoeste... debemos estar...
"Yaklaşık bir dakika boyunca gemimin üzerinde uçtu ve sonra güneybatıdan güneye doğru yöneldi." Tırnağı kapat.
"Sobrevoló por encima de mi bote cerca de un minuto... y se dirigió al sur por el sur-oeste". Fin de la cita.
Radyo Kahire bir deve sürüsünün Sahara Çölü boyunca güneybatıya giden kuyruklu yıldız benzeri bir cisim tarafından damgalandığını rapor etti.
Radio Cairo reportó una estampida de camellos a causa de un objeto similar a un cometa moviéndose a gran velocidad hacia el sur-oeste del Sahara.
Gant. Güneybatının en iyisidir.
Es el mejor que hay en el Suroeste.
Bunlar güneybatıya Baton Rouge'a gidiyor.
Se dirigen hacia el sudoeste a Baton Rouge.
Biri 220 derece güney güneybatıyı gösteriyor. Diğeri 160 derece güney güneydoğuyu gösteriyor. İlginç.
Una rumbo 220º sur-suroeste, la otra 160º sur-sureste.
Güneybatı cephesindeki başkomutanı askerî kuvvetler başkomutanlığını ve Führer'in karargâhlarını bilgilendirdim.
Acabo de informar del atentado al mando supremo del frente suroeste al mando supremo de la Wermacht y al cuartel general del Fürer.
Güneybatıdan 220 derece güneye. Diğer konaklama yerimiz, Çakal Geçiti.
Y a 220º sur-suroeste acamparemos en el Paso del Coyote.
- Güneybatı rüzgârı.
"El viento del suroeste".
Çoğu, tüm Güneybatıda kötü niyetli olanları ayrı tutan en iyi yasal akıl olduğumu söyler.
Dicen, excepto algunos injustos, que soy la mejor autoridad legal de todo el sudoeste.
Batı-güneybatı.
Rumbo oeste-suroeste.
- Batı-güneybatı. - Batı-güneybatı.
Rumbo oeste-suroeste.
- Rotayı güney ve güneybatıya çevirin, lütfen.
- Ponga rumbo sudsudoeste, por favor.
- Güney ve güneybatı mı demiştiniz, efendim? - Öyle dedim.
- ¿ Dijo sudsudoeste, señor?
- Gemiyi güney ve güneybatı yönünde sabit tutun.
- Manténgalo a sudsudoeste.
- Güney ve güneybatı, efendim.
- Sudsudoeste, señor.
Rehber işaret 300 metre güneybatı da.
Cuadrante 73. Rumbo directo a la baliza.
Güneybatı, şüphesiz.
Del suroeste, desde luego.
Beş Mitsubishi hafif bombardıman uçağı 3000 metre yükseklikte, güneybatıya doğru ilerliyorlar.
Cinco bombarderos Mitsubishi alrededor de las 10,000, dirección sudoeste.
- 3000 metrede güneybatı demek.
- Sudoeste a las diez
10,000 metrede Ternöv üzerinden güneybatıya uçuyoruz.
Sobrevolando Newfoundland a 35.000 pies en dirección sudoeste.
Güneybatı'da Zulular varmış.
Los guardias han visto zulúes al suroeste.
Güneybatısında yüzeyde buz tabakaları var efendim.
Hay placas de hielo hacia el suroeste en esa dirección.
- Güneybatıya.
- Al suroeste.
- Güneybatıya mı?
- ¿ Suroeste?
- Bütün güneybatıda mı?
- ¿ Todo el suroeste?
güney 137
güneyde 29
güneye 48
güney afrika 87
güney pasifik 33
güney amerika 163
güneydoğu asya 29
güneyden 17
güney carolina 23
güney dakota 18
güneyde 29
güneye 48
güney afrika 87
güney pasifik 33
güney amerika 163
güneydoğu asya 29
güneyden 17
güney carolina 23
güney dakota 18