Hakkını vermeliyim traducir español
360 traducción paralela
- Bu iyi bir yorum, hakkını vermeliyim.
Haces unas observaciones que la verdad...
Bu sefer hakkını vermeliyim. Turnayı gözünden vurdun.
Esta vez, ha acertado.
Hakkını vermeliyim.
Quería dártelo en mano.
- Hakkını vermeliyim Köpekbalığı.
Lo dejo en tus manos, Shark.
Hakkını vermeliyim.
Tengo que admitirlo.
Ona bir şey için hakkını vermeliyim.
Ahí lo tienes. Al menos, el hombre tiene buen perder.
Hakkını vermeliyim.
He de admitirlo.
Albay, hakkını vermeliyim.
Coronel, debo admitirlo.
Burada Kaptan'ın hakkını vermeliyim.
El capitán ha ganado.
Ama şimdi... Taşıdığım o fotoğrafın hakkını vermeliyim.
Pero por ahora... me basta con mirar su foto.
Hakkını vermeliyim Q. Bu ustaca yapılmış.
Tengo que reconocerlo, Q. Es muy ingenioso.
Hakkını vermeliyim.
Debo felicitarte, Aleva.
Hep açık sözlü oldun, hakkını vermeliyim.
Has estado a la altura, lo reconozco.
Billy, hakkını vermeliyim.
Billy, lo reconozco.
Frank, hakkını vermeliyim.
Bueno, Frank. Tengo que reconocer su mérito.
Sana hakkını vermeliyim.
Tengo que confiar en ti.
Fakat bu fikir dostum gerçekten tahrik edici. Hakkını vermeliyim fikir cidden tahrik edici.
Pero la idea, amigo, excita, tengo que concedértelo, la idea excita.
Hakkını vermeliyim Dawson.
Tengo que reconocérselo, Dawson.
- Hakkını vermeliyim. Çok zekice.
A alguien se lo tenías que colocar.
Hakkını vermeliyim.
Tengo que reconocerlo, Flowers.
Şakacı seni. Hakkını vermeliyim.
Oye, tú Kidder.
Doğru yargılarda bulunuyor. Hakkını vermeliyim. Bu dükü sevdim.
Debo reconocer, contra el mejor juicio que me gusta este duque.
Hakkını vermeliyim, Tanner.
Te debo una, Tanner.
Sana hakkını vermeliyim.
Tengo que confesarlo.
- Hakkını vermeliyim.
- Debo felicitarte.
Oh, kişisel bir not, bana attığın o sol yumruğun hakkını vermeliyim.
A modo personal, quiero felicitarte por el zurdazo que me lanzaste.
Hakkını vermeliyim, Ed.Bu çok iyi bir fikir.
Lo reconozco. Ha sido una gran idea.
Hakkını vermeliyim ki Sokka kesinlikle en iyi mini tatil seninki. Durun bir dakika.
woah, zoka, debo reconocerlo, has elegido las mejores min-ivacaciones
Jonas, hakkını vermeliyim.
Debo aplaudirte.
Hakkını vermeliyim Kızıl. Bu duyduğum en abartılı vaazdı.
Debo aceptarlo, Red, eres el mejor pastor cuentero que jamás oí.
Hakkını vermeliyim.
Tengo que reconocérselo.
Hakkını vermeliyim, Clarence.
Lo tengo por ti, Clarence.
Iago, hakkını vermeliyim.
Iago, tengo que felicitarte.
Çok zevklidir. Hakkını vermeliyim.
Tenía buen gusto, no lo niego.
Hakkını vermeliyim Quark. Müşterilerine hoş karşılandıklarını hissettirmekte üstüne yok.
No sé si es prudente, pero sé que es un buen oficial y, ahora mismo, necesito los mejores.
Hakkını vermeliyim Doktor. Bu uçan ada gerçekten güzelmiş.
Tengo que decirlo, doc. Esta isla voladora es realmente buena.
Biliyor musun Bud? Hakkını vermeliyim. Yeni odan oldukça güzel görünüyor.
Bud, debo admitir que tu nueva habitación esta muy bien.
Hayır, Efrum, hakkını vermeliyim, sen gitmişsin.
Ephrem, tengo que admitir que te fuiste.
Hakkını vermeliyim Roy.
Lo tengo que reconocer.
Hakkını vermeliyim.
Reconozco tu estilo.
Sanırım oyuncularında hakkını vermeliyim.
Le doy a los jugadores la mayor parte del crédito.
Hey, Ray. Hakkını vermeliyim ki.
Hey, Ray, tengo decirlo.
Haklı mıymışım bakalım? Hakkını vermeliyim.
Debo reconocerlo, es bueno.
Bisküvi'nin hakkını vermeliyim.
Tengo que reconocérselo al Bizcocho.
Hakkını vermeliyim.
Lo reconozco.
Hakkınızı vermeliyim. Hep bir sonraki Shogun olmayı istedim.
Para ser reciproco espere que seria el próximo General del Shogunato.
Hakkınızı vermeliyim. Burada orijinal bir dümen tezgahlamışsınız.
Hay que reconocerlo, es un golpe muy original el que teneis montado.
Size hakkınızı vermeliyim.Sizde karıncaların çalışkanlığı var.
Hay que reconocerlo. Tenéis la resistencia de las hormigas.
Bay Poirot,... hakkınızı vermeliyim.
Bueno, señor Poirot, realmente tengo que felicitarle.
Hakkını vermeliyim, Kid.
Te lo voy a explicar.
Hakkınızı vermeliyim.
Tiene mucho mérito.