English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ H ] / Hanım evladı

Hanım evladı traducir español

477 traducción paralela
Kürekleyeceksin ve bundan zevk alacaksın hanım evladı!
" ¡ Limpia y disfruta, encanto! ´'
- Hanım evladı.
- ¿ Cómo? .
O kadın seni hanım evladı yapmış.
Esa mujer te convirtió en un flojo.
Bu işi henüz kapatmadık ve bir hanım evladının işlerimizi bozmasını istemiyoruz!
¡ Aún no estás fuera y no queremos blandos que nos delaten!
Hey sen, hanım evladı!
¡ Eh, tú, gallina!
Hanım evladı gibi evde olacaktır.
Sería muy bonito.
Tabard hanım evladının teki.
¡ Tabard es un marica!
Yine de bir hanım evladı.
De todos modos, es un marica ¿ Qué sabe hacer?
Seni hanım evladı gibi gösteriyor.
Pareces un dandi.
Onlar hanım evladı değil, haydut.
Son bandidos, no dandis.
O hanım evladını bir daha gördüğümde saatin kaç olduğunu bileceğim.
La próxima vez que lo vea memorizaré la hora.
Sadece hanım evladısın.
Estupendo.
Zayıf ve genç bir hanım evladı gibi giyinmiş.
Un hombre delgado, elegantemente vestido.
Hepinizi birer hanım evladına çevirmiş.
Estáis hechos un hato de borregos.
Soğuk suda tam bir hanım evladı gibiydin.
No querías bañarte en esa agua tan fría.
O hanım evladı değildi. Aslında bu onun düşüşüydü. Polis gelmeden önce sinirlerini yatıştırmak istedi, böylece kendini zehirledi.
No ganó Cissie... de hecho, esto fue su final :... no quería quedarse sola y antes de que Ia policía llegara... ella sola se ahorcó.
- Hanım evladı oğlunla konuşuyorum!
- ¡ Hablo con tu hijo el mariquita!
Lan hanım evladı bana paramı geri vermezsen, seni balıklara yem ederim.
Si no me devuelves el dinero, .. dormirás con los pescados. ¿ Clarito?
Ingram hanım evladı değil.
Ingram no es un debilucho.
Bana Karındeşen Jack'mişim gibi davranırlarsa ben de hanım evladı gibi karşılık vermem. Alabilir miyim?
Si me tratan como a Jack el Destripador no voy a responder como un perfecto caballero. ¿ Me permite?
Pratik Kalem hanım evladıdır.
Y tú "primitivo", en dativo...
Ne hanım evladı.
¡ Cabeza de huevo!
John, hanım evladı geldi.
John, aquí viene el idiota.
Bence siz bir grup hanım evladısınız.
En mi opinión, son una banda de mariquitas.
Bir el atsan fena olmaz, hanım evladı.
Podría echarme una mano, dandy.
Seni hanım evladı!
Es un marica.
Hanım evladı
Marica.
Bizim gibi gerçek erkeklerin bir grup hanım evladı gibi görünmesi ayıp olacağından OOÖO grubu için kuralları yazdım.
A fin de que no haya errores por alguna ñoñería he redactado una serie de reglas
Hanım evladının biri çıktı ortaya. Görünüşe göre Julia'nın kendisi için yapıldığını sanıyordu.
¡ Apareció ese holgazán, que pensaba que Julia estaba hecha para él!
Bu bir hanım evladı.
¡ Es todo un dandi!
Seni hanım evladı seni!
Oye tu, muchacho listo y peinadito!
"Kırık kaval kemiği, çavuş" muş. Hanım evladıyız, değil mi?
¡ Pensaba que lo cogeríamos con pinzas!
O serserileri hep hanım evladına çevirdi.
Mima a esos hijos de puta.
Seni hanım evladı!
¡ Marica!
Hanım evladı! Yatağını ıslatan!
¡ Sapo asqueroso que escupes veneno cuando hablas!
Şu hanım evladı asilzâde o kadar güçlü olabilir mi?
¿ Es aquel cortesano tan fuerte?
Hanım evladı buraya gelip, duvara dayan bakalım.
Quiero al marica aquí afuera, contra la pared.
Sen çalışırken onun yatakta bir hanım evladı gibi yattığını sanıyorsan başına bir şey gelecek demektir.
Si piensas que se va a quedar en la cama, como un niño, mientras trabajas entonces no sabes lo que te espera.
Ben kimsenin babası değilim, seni tek gözlü, balık suratlı, hanım evladı, sümüklü.
No soy el papá de nadie, tu un-solo-ojo, cara-de-pescado, afeminado, ladrón de mocos.
Ah, seni sümüklü hanım evladı!
Ah, ¡ tu fofo afeminado tragador de mocos!
Boston Bruins bir avuç çirkin, aptal hanım evladından ibaret!
Los Bruins son un grupo de maricas feos, estúpidos!
Sana takımdan uzaklaştırılmama neden olan hanım evladı hareketlerimden bazılarını göstermek istiyorum.
Quiero mostrarte algunas de las personas cosas marica me suspendieron por.
Tenis hanım evladı oyunu.
El tenis es un juego para gallinas.
Sen ödlek, pısırık bir kedi, süt çocuğu ve hanım evladının tekisin. Dahası korkak, tavşan yüreklisin.
Eres una gallina, una miedosa, y una mimada llorona y tienes el corazón de gelatina.
Sakalın çıkmaya başladığında görüşürüz hanım evladı...
Te veré otro día, cuando te empiece a salir la barba. Niño de mamá.
Onunla evli olan zavallı hanım evladı büyük olasılıkla kızı beceremedi.
El idiota de su marido seguro que no pudo lograr que se acostara.
Yaşlanıyorsun, seni hanım evladı.
Te haces viejo, maricón.
Bu kadar hanım evladı olma.
No seas para todos los públicos.
Çünkü ben zaten onardım evladım.
Debido a que ya han fijado, querida.
Evladım, rotamız dışında sürüklendik.
Mi joven amigo, nos han arrastrado fuera de nuestro de nuestro curso
Hayatım boyunca ailenin yaramaz evladı olduğum söylendi.
Toda mi vida me han dicho que soy la oveja negra de la familia.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]