English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ H ] / Hatırlarsınız

Hatırlarsınız traducir español

614 traducción paralela
- Willy Buckler'i hatırlarsınız.
- Sí, Willy Buckler.
Onu hatırlarsınız? Randy Dunlap?
¿ Os acordáis de Randy Dunlap?
O halde burayı hatırlarsınız, eski lobimiz.
Entonces recordarán esto. El antiguo vestíbulo.
- Hatırlarsınız, sekiz yıl önceydi.
- ¿ Te acuerdas? Fue hace más de ocho años.
- Ünlü Dr. Steele'i hatırlarsınız.
- ¿ Recuerdas al eminente doctor Steele?
- Tracy'i yatağına yerleştirdikten sonra hemen buraya, yanınıza döndüm, herhalde bunu hatırlarsınız.
- Y luego metí a Tracy en su cama... ... y rápidamente bajé aquí, como sin duda recordarán.
Ta en başında Teksas'a gelmek istememiştim, hatırlarsınız.
Ya te dije que no quería venir a Texas.
Sanırım beni hatırlarsınız Mr. Holmes, iyice bakarsanız.
Creo que me reconocerá, señor Holmes, si se fija.
Bayan Porter, dün saatinize baktığınızı ve Alman'a saati söylediğinizi hatırlarsınız.
¿ Recuerda que ayer miró su reloj y le dijo al alemán la hora?
Nasıldır, bilirsiniz. Hatırlarsınız.
Ya saben cómo van los niños, recuérdenlo.
Hatırlarsınız, eski bir ikiz öğrencisiyim.
Soy un veterano estudioso de gemelos.
Aklından geçenleri açıkça ve mantıklıca anlattıktan sonra sözünü bu pek de babacan olmayan cümleyle bitirdi "Benim zamanımda barış olsun yeter." Hatırlarsınız, Chamberlain Münih'den döndüğünde böyle demişti.
Después de decir lo que pensaban tan libremente... como era prudente terminó con esta afirmación... no muy paternal : "Me dará paz en mis días." Eso es lo que dijo Chamberlain cuando regresó de Múnich.
Ama siz, bir tiyatroda sahnede olduğunuzu, salonda seyirciler olduğunu hatırlarsınız.
Y recuerdas que estás en el escenario, en un teatro, ante un público que te está mirando.
- Merhaba. Bayan Charles'ı hatırlarsınız.
YU-JU.
Hatırlarsınız belki, Bayan Bohlin.
Soy yo, Tomas. ¿ Me recuerda Sra. Bohlin?
Genç bir adamı hatırlarsınız...
- ¿ Recuerda un joven?
- Beni hatırlarsınız.
- ¿ Me recuerda?
Bazılarını hatırlarsınız.
deben recordar algunos.
Eminim bir öğrencimizi hatırlarsınız.
Seguro que recuerda una antigua alumna...
Hatırlarsınız, Bay Butler'a yeni bir pudendal blok denemeyi konuşmuştuk.
¿ Recuerda la discusión sobre intervenir de nuevo al señor Butler?
Belki çok geç olabilir, hanımefendi, ama... bana karşı öfke duymanıza neden olmuş olsam bile, umarım... bana güveneceğinize dair vermiş olduğunuz sözü hatırlarsınız.
No hay problema, Señora, pero alguna vez, pese al odio que me tiene, espero recuerde la promesa que hizo de confiar en mí.
Hatırlarsınız, bu kız işe başladığında size söylemiştim.
¿ Qué os dije cuando invertisteis en esta muchacha?
Pikap kalsın. Beni hatırlarsınız.
Quédense con el tocadiscos como recuerdo.
Evet Bay O'Horror, tamam, ama dediğimi hatırlarsınız.
Sí, O'Horror, Pero lo dije, ¿ sí o no?
Terasa oturun.Size limonata getireyim.Belki hatırlarsınız.
Le traeré una limonada y quizá asi lo recuerde.
Sabaha kadar bekleyebilirsiniz, ve sonra umarım aradığınız oteli hatırlarsınız?
Espere hasta mañana, y entonces quizá pueda recordar de qué hotel vino.
Son seferden beri hiç görmedim. Hatırlarsınız.
No le he visto, desde que vino son usted.
Belki bir daha ki sefere kelepir bir mink sipariş ederken bunları hatırlarsınız
Tal vez lo recuerde la próxima vez que le ofrezcan un visón en oferta.
- Belki ismi hatırlarsınız.
- Tal vez, recuerdes el nombre.
Beni kulüpten hatırlarsınız.
Puede que me recuerde del club.
Tsukiji Hastanesi'ndeki doktoru hatırlarsınız.
¿ Conoces al doctor del hospital al que solemos ir?
- Elbette hatırlarsınız. - Kyoto'dayken bizde kalırdı.
Se aloja en nuestro hotel cuando viene a Kyoto.
Misafirhaneyi hatırlarsınız, koloni evi tarzında, yeşil panjurlu.
Recordáis la casa de estilo colonial, postigos verdes.
"Kim efendim, ben mi efendim?" Bunu mutlaka hatırlarsınız.
"¿ Quién señor, yo señor?" Seguro que os acordáis.
"Gerçek, hakiki bir gazete bürosuna gittiyseniz... " yerel haber editörünün işinin, günlük gazete çıkarmak olduğunu hatırlarsınız.
Si ha estado alguna vez en la redacción de un periódico de verdad, sabrá que la misión de un redactor jefe es publicar un periódico diario.
Edd Harrington, Efendim. Edd'i hatırlarsınız. Sahada yanınızdaydık efendim.
Edd Harrington General, Ud. debe recordarlo, juntos servimos... bajo sus ordenes 18 meses, Sr.
Bay Lanser, belki biraz uyursanız hatırlarsınız.
Sr. Lanser, quizás si duerme un poco.
Genç bayanın yanlış anlayıp, şemsiyeyle vurmaya çalıştığını hatırlarsınız.
Recordará a la dama que se ofendió y trató de golpearlo con su sombrilla.
Hatırlarsınız ki fail ile mağdur arasındaki telefon görüşmelerini kaydetmiştik.
Hemos grabado las conversaciones telefónicas entre el objetivo y la víctima.
Gençler, size bizimle top oynarsanız biz de sizinle top oynarız dediğimizi hatırlarsınız.
Ya sabéis que si nos ayudáis, os ayudaremos.
Belki beni hatırlarsınız.
Tal vez se acuerde de mí.
- Sonra hatırlarsınız.
Puede que le vuelva.
Ve bu da, eminim hepiniz hatırlarsınız, Nelles şakrağı'nın sesi.
Estoy seguro de que todos lo recordaréis, es la voz de la curruca Nelles.
İki yıl önce İskoçya'daki tren kazası hakkında okuduklarınızı hatırlarsınız.
¿ Recuerda un accidente ferroviario en las Highlands hace 2 años?
Sunu da hatırlarsınız :
Y luego quizá recordarán...
Eğer başarısız olursan, İşkenceci Flower'ın kırbaç darbelerini... tatlı bir anı olarak hatırlarsın.
Podría equivocarme pero, usted tendrá por mucho tiempo en la espalda la Flor del Verdugo como el placer de una tarde pasada.
Bay O'Horror'a söylediğimi hatırlarsınız.
¿ Recuerdas, "O'Horror", que lo decía?
Hatırlarsın, gittiğin gün yemeğe çıktığımı söylediğim küçük kız.
¿ Recuerdas que llevé a una chica a cenar el día que partiste?
Eminim zaman tanınırsa pek çok şey hatırlarsınız.
Yo me llamaba Markie, no había pensado en eso durante años.
Çünkü Albert Chaulieu-sur-Loire'da esir düştüğünde hatırlarsın Haziran 1944'de Chaulieu-sur-Loire'da Albert, İsabelle Langlois'nın evinde o sabah esir düştüğünde baldızı Isabelle Langlois'nın üç çocuğu vardı.
Porque cuando Albert fue hecho prisionero en Chaulieu-sur-Loire... ¿ recuerdas? En junio de 1.944, en Chaulieu-sur-Loire,... cuando Albert fue hecho prisionero aquella mañana en casa de Isabelle Langlois, su cuñada Isabelle Langlois, tenía tres hijos.
Yıllar önce, okuldaki şu kızı hatırlarsın..... hani kaza geçirmişti.
Te acuerdas de esta chica en la escuela, hace unos años, la que tuvo un accidente.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]